İzmir’de büyük bir deprem oldu. Unutmuştuk, hatırladık! İnsanlarımız enkaz altında kaldı. İnsanlarımız yaşamını yitirdi.
En sevdiklerini kaybetti!
Şehrin üstünde sadece bir toz bulutu yok! Bütün memleketi bir hüzün bulutu sardı! Anadolu insanı yas içinde! Bütün bir toplum seferber olmuş, yaraları sarmaya çalışıyor…
İnsanlar yardım ediyor!
Devlet görevinin başında…
Seferberlik var.
İşte tüm bunlar olurken bazı acımasız kişilerin
“alay eden” sosyal medya paylaşımlarına tanık oldu…
Terbiyesizlik hafif kalır! İnsanlıktan nasibini almamış kişiler!
Peki neden böyle cümleler kullanıyorlar! Sadece alay mı ediyorlar, yoksa bir amaçları var mı?
Toplumu kutuplaştırmak için akıllarına ne geliyorsa yapılıyor.
Neden?
Çünkü kendini hep haklı gören,
her türlü haksızlığı yapmaya da hakkı olduğunun düşünen ciddi bir kesim var…
Şımarıklar…
‘
Nasıl olsa bana bir şey olmaz’ diye düşünüyorlar…
Genellikle toplumsal bir sorun karşısında “çözüm” yoksa, birileri çıkar ortaya ve birilerini hedef gösterir…
Depremde, cenazede, hastalıkta hep aynı kişiler iş başındadır!
Son söz:
Acı duyabiliyorsan, canlısın. Başkalarının acısını duyabiliyorsan, insansın.
BİRBİRİNDEN FARKI YOK!
İzmir depreminden hemen sonra iki olay yaşandı…
Birincisi Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin Bayraklı'da çöken bir binanın enkazının üstüne çıkarak
, mahsur kalan bir vatandaşla telefonla konuşmasıydı. Görevliden telefonu aldı, vatandaşla görüştü! Danışmanı da bu görüşmeyi videoya çekti.
Haber TV kanallarında gösterildi…
Bir başka olay!
İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer…
O da bakandan farklı değil
! Almış eline kepçeyi vatandaşa çorba dağıtıyor.
İkisi arasında hiçbir fark yok!
İnanın bu olaylar çalışmalara katkı sunmuyor!
Bakanların, belediye başkanlarının görevi böyle
“şirin” görüntüler vermek değil! İşin başında dur, koordinasyonu yap! Gördüğün eksiklikleri düzeltme yoluna git!
NEDEN İMAR TARTIŞILMIYOR!
Her deprem sonrası medyada genel olarak tartıştığımız konu “
fay hatları” “Yer kabuğunun hareketleri” oluyor…
İlginçtir, “binalar” hiç tartışılmıyor.
Ne zaman depremlerden sonra, “binaları” müteahhitleri, çarpık yapılaşmayı tartışırız
işte o zaman depremi engellemiş oluruz!
BİR DE BUNLAR VAR!
Deprem olunca evlerini depremzedelere açanlar var.
Odalarını vatandaşa ücretsiz açan onlarda otel var…
Bedava yiyecek, su dağıtanlar var…
Ama bir de fırsatçılar var!
Depremin ardından kiralık evlere tal
eplerin artması üzerine, fırsatçılar kiraları yüzde 25 oranında artırdı.
Sanırım, bunlara bir işlem yapılması gerekir!
GERÇEKTEN GÜZEL!
Sosyal medyada sıklıkla gördüğümüz bir fotoğraf ve şöyle bir yorum yapılıyor:
-Biri Adana, biri Muğla, biri Eskişehir,
biri AKUT, bir diğeri Jandarma Kurtarma. Zor zamanlarda olması gerektiği gibi! Biz çok güzel bir aileyiz.
Gerçekten güzel…
Bir zamanlar, böyle ayrımlar yoktu!
O günlere umarız tekrar ulaşırız!