Başkasını karalayarak kendini aklayamazsın

Şinasi Kula yazdı

3 Mart 2017 09:30
A
a
Sütiş Eskişehir
Sonhaber gazetesi muhabiri Meltem Karakaş gazetesinde referandum öncesinde “Neden Evet-Neden Hayır” başlıklı röportaj dizisi başlattı. Kendi açıklaması ile amaç, Evet veya Hayır görüşünü benimseyen siyasetçileri, kitle örgütü temsilcilerini objektif biçimde bir sayfada buluşturmak...
Röportaj gazetesinde objektif şekilde yayınlanır ancak teknik bir hata sonucunda; bu eğitim sendikası başkanının röportajının sadece başlığı “Neden Evet” yerine “Neden hayır” biçiminde çıkar. Söyleşinin başka hiçbir yerinde herhangi bir hata olmamasına rağmen Başkan, röportajı yapan genç muhabiri arayıp bu eksiğin nedenini sormak yerine; muhabire ve gazetenin yöneticisine sosyal medya üzerinden göndermede bulunmayı tercih etmiş! Bunun üzerine Sonhaber Gazetesi Yazı İşleri Müdürü ve köşe yazarı arkadaşımız Ayhan Aydıner’de köşesinde şunları yazdı…
                                                  ***
Bu teknik hatayı aklınca fırsata çevirerek;
-Derse girmeden haksız şekilde aldığı maaşı evine götürmesi!
-AK Parti’ye oy vermedim deyip, partinin sırtından yandaşlarını okul müdürü ve müdür yardımcısı olması için çalışması.
-Okul basıp, kazma sapıyla iki öğretmeni döven veliyle hatıra fotoğrafı çektirmesi ve buna benzer imza attığı çok sayıda skandal olaylardan kendini aklamaya çalışmış. Ama şunu unutmuş! Eğitim camiası Eskişehir’de kimin ne olduğunu çok iyi biliyor. 20 yıldır Ayhan Aydıner’in imza attığı haberleri de, Öğretmenevi Müdür Yardımcılığı döneminden başlayarak;14-15 yıldır kendisinin başrolünü oynadığı skandalları da biliyor. Ona son tavsiyem şu; “başkalarını karalayarak, kendini aklayamazsın…”
                                                   ***
Ben öncelikle bir beden eğitimi öğretmeniyim. Öğretmenlik mesleğinin elli yıl öncesi ile günümüzdeki nitelik farklılığını çok iyi analiz edenlerdenim. Yirmi beş yılını dolu dolu Milli Eğitim camiası ile yaşamış bir eğitimci olarak şunu çok rahat söyleyebilirim; öğretmen öncelikle hoşgörü çıtası yüksek ve yüreğinde samimi sevgiyi barındıran insandır. Adalet duygusu bir hâkimden, bir savcıdan çok daha fazla gelişmiş özel bir meslek gurubundan olan kişidir. Yaratandan ötürü yaratılanı koşulsuz sevmek zaten insani erdemdir ama öğretmen dediğiniz insanda bu duygu meslek eğitimi gördüğü yıllar itibarı ile daha da olgunlaşır giderek...
Öğretmen inançlı bir ailenin çocuğunu da, ateist bir ailenin çocuğunu da, etnik kökeni farklı bir ailenin çocuğunu da, fakirin ya da zenginin çocuğunu da eşit seven, eşit davranan ve topluma kazandırandır…
Ayhan Aydıner arkadaşımızın söz konusu bu öğretmen ve sendika başkanı ile ilgili yorumları kendisini bağlar. Toplum zaten onunla ilgili bir değerlendirmeyi yapmıştır. Lakin az önce de dedim ya, ben de bir öğretmenim diye; işte bu ortak paydadan yola çıkarak hoşgörü konusunda birkaç kelam etmek isterim…
Söz konusu kişi sosyal medya hesabından genç muhabirle ilgili bakın neler yazmış(noktası ve virgülüne hiç dokumaksızın) yazdıklarını hep birlikte okuyalım isterseniz…
                                                  ***
Sonhaber Gazetesi muhabiri Meltem Karakaş gazetelerinde her görüşe yer vermek istediklerini halk oylamasında "Evet" tercihinde bulunacağını açıklayan Memur Sen İl Temsilcisi olarak benimle röportaj yapmak istediğini söyledi. Sormak istediği soruları mesengger aracalığı ile gönderdi. Soruları cevaplayıp cevaplarımın ana temasının röportajın manşeti olmasını isteyerek kendilerine ulaştırdım. Bugün internet sayfalarında söylediklerimin tam tersi bir şekilde haber yapıldığını öğrendim. Meltem hanıma bu tür bir dezenformadyondan endişe ettiğimi söylediğimde bunun asla olmayacağını söylemişti. En olumlu duygularımı yüklenip soruyorum. Aldığı yoğun alkolle okuduğunu anlayamayacak, baktığını göremeyecek kadar kendini kaybedenlerin nereden baksan tutarsız ve ahmakça eylemlerini dışarıda bırakarak soruyorum. Oldu mu Meltem Karakaş? Verdiğin söz ve garantiyi tutmamak yakıştı mı? Hedefe varmak için her yolu mübah gören makyavelist tutumu içine nasıl sindirdin? Sizin sosyalizminiz bu mu?
                                                      ***
Söz konusu bu meslektaşı ben de “iktidar partisine (yani AKP’ye) oy vermedim” açıklamaları ile tanıdım geçtiğimiz yıllarda. İktidar partisine oy vermediğini o zamanlar cesurca açıklayan bu kişinin bugünlerde “Evet” oyu vereceğini gazete manşetlerinde açıklama gayretlerini de takdirle karşılamak gerek. Bu meslektaşım iyi anımsar, “Türkçenin olimpiyatı olmaz ey gafiller” başlıklı defalarca köşe yazıları yazmıştım bir zamanlar. O zamanlar ki Fethullah Gülen denen Amerikan maşasının organize ettiği bu düzmece organizasyonlarda TEFÖ terörist başına methiyeler düzerdi binlercesi hatta on binlercesi. 2009-2010-2011 Türkçe Olimpiyatları Eskişehir’de düzenlenmişti. Eskişehir emniyetinin bilgilerine göre 2010 etkinliğine 42.000 civarında katılımcı olmuş sadece. Hepsinin Google hazretlerinde görüntüleri mevcut zaten! O zamanlar hem ABD maşası Fethullah’a, hem de yaptığı düzmece organizasyonla ilgili aleyhteki yazılarıma da ulaşmak olasıdır…
Söz konusu bu arkadaşımız sendika başkanı değildi o zamanlar. Zaten olsaydı eminim ki(tüm kalbimle inanıyorum) böylesi duyarlı bir eğitimci “Türkçenin olimpiyatı olmaz ey gafiller” başlıklı yazımdan ötürü beni tebrik eder ve doğru tahlillerimden yana tavır alırdı. Ve inanıyorum bu yazılarımdan ötürü bana saldıran sözde öğretmenlerin karşısında geçip “siz ne yapıyorsunuz ey meslektaşlarım” gayreti içerisinde engel olurdu. İşte iyi niyetinden hiç şüphe etmediğim bu meslektaşımın(STK yöneticisinin) bu olayda neden böylesine duygusal davrandığını anlamamakla birlikte iyi niyetinden asla şüphe duymamak gerektiğine inananlardanım. Yılların deneyimli bir öğretmeni her şeyden önce genç bir muhabirin insani bir hatasından ötürü; “sizin sosyalizminiz bu mu” genellemesi yapıp yargısız infaz girişiminde bulunmaz…
 
SİZİN SESİNİZ
“Eskişehir Emirdağ ilişkileri”
 
Prof. Dr. Kemal Yakut ve yanındaki değerli misafirleri (Prof. Dr. Erol Kutlu, Prof. Dr. Çınar Yenilmez) ile birlikte çay içip sohbet ettik yarım saate yakın. ES TV’de hoş bir programa imza atmak üzere uğramışlar sağ olsunlar. Emirdağ Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Ahmet Urfalı da bulunuyordu konuklar arasında. Öğrendim ki bu dernek öncülüğünde “100 Yıllık Özlem, Eskişehir-Emirdağ İlişkileri” panel ve sergi için koşturuyorlar. 4 Mart 2017 Cumartesi (yarın) saat 14.00 de başlayacak etkinlik, Köprübaşı Orduevi yanındaki Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Ellerinize emeklerinize ve yüreklerinize sağlık hepinizin…
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
Nasıl yani? 5 Mart 2017 11:07

Bir gazete hem de röportajın başlığını tam tersine yazıyorsa başka bir terslik yapmasına gerek yoktur ki. Bunu mu savunuyorsunuz yani? Sizin adınıza üzüldüm hocam.

0 0 Cevap Yaz
reha mutlu 5 Mart 2017 00:44

ya hocam teferruati birak gezide uc ogun kumanya dagitan bld'leri unutmadik.

0 1 Cevap Yaz
Şinasi Kula

Yorumuna beğenimi yaptım şimdi de sorum şu Reha Mutlu;Hafızan bu denli müthiş görüyorumki! Eminim 17-25 Aralık gününe dek kimlerin Fethullah Gülen denen Amerikan maşasına biat ettiğini de unutmamışsındır sen...

0 2
Tacettin Gözek 4 Mart 2017 16:20

İyi de Sayin Kula,söz konusu kişiyi parlatan da sizin gazete!

0 0 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi