Başkan Büyükerşen: İşte benim anketim!

20 yıldan bu yana Eskişehir’in Büyükşehir Belediye başkanı! Şehirde gezmediği cadde, sokak kalmadı! Dün doğup, büyüdüğü Sakarya Caddesi çevresinde birlikte dolaştık, esnafın kapısını çaldık, sohbet ettik!

Yılmaz hocaya sordum:

-Son anketlerde durum nedir?

Güldü ve anket sonuçlarını açıkladı:

-Benim anketim farklı! Ben vatandaş karşıdan gelirken bakarım. Nasıl geliyor? Gülüyor mu, somurtuyor mu? Bana selam veriyor mu, nasıl konuşuyor? Bunlara bakarak, bir sonuç çıkartıyorum…

-Sakarya Caddesi’nde edindiğiniz izlenim nasıl?

-Sen de gördün birlikte gezdik, vatandaş, esnaf ekonomik olarak bunalmış!

…/…

Esnaf ziyaretinde dikkatimi çeken en önemli nokta, mağazaların hiç birinde müşteri olmamasıydı! Uğradığımız berberde bir ki, pastanede de çay içen iki kişi vardı. Kırtasiyeci, beyaz eşyacı, mobilyacı, fotoğrafçı, elektrikçi ve dahası deyim yerindeyse “sinek avlıyordu”

Eskişehirliler, Büyükerşen ile fotoğraf çektirmek için adeta birbirleriyle yarışıyor. Oy vermeyecek esnaf yok mu? Elbette var! Söylediği sözlerden, bakışlardan rahatlıkla anlıyoruz.

MÜZELER KENTİNDE BİR KIRATHANE!

Sakarya Caddesi’nde uğradığımız kahvehanelerden birisi “Yağmur Kırathanesi” Diğer kıraathanelerden bir farkı var. Kıraathanenin duvarları boydan boya eski tarihli gazeteler var. Yılmaz hocanın bir yanı gazeteci, Arif Anbar ile birlikte gazeteleri okumaya başlıyoruz…

Hocanın yorumu:

-Müzeler kentinde bizim kıraathanelerde işte böyle olur, diyor…

Kırathanenin sahibi Hasan Vehbi beyi ve Mete Eskici’yi tebrik ediyor!

DUVARDAKİ FOTOĞRAF!

Yılmaz hocayla birlikte bir çiçekçi dükkanına giriyoruz. Duvarda Büyükerşen’in 4 yıl önce yaptığı ziyarette çektirilen anı fotoğrafı var.

Engin Dolapçı ve çalışanlar o fotoğrafı gösteriyorlar.

Ve bir de şikayet!

-Benim ustalık belgem var ama ustalık belgesi olmadan Ticaret Odası’na üye olan herkes çiçekçi dükkanı açabiliyor. Bazı yerlerde yan yana 3-4 çiçekçi dükkanı var. Bence belediyeler ruhsat verirken buna dikkat etmeli, Avrupa’da böyle…

KIYMETİNİ BEN BİLİRİM!

Hasan Tanbur, esnaf…

Büyükerşen ile kısa sohbetinde şöyle diyor:

-Ben 20 yıl Kütahya’da yaşadım. Eskişehir’in ve Yılmaz Büyükerşen’in kıymetini ben bilirim. Gelip bana sorsunlar

BOŞUNA GEZİYORSUN!

Kırtasiye dükkanında bizleri Selçuk Yalıboyu ve Hasan Aydın karşılıyor…

İlk sözleri:

-Hocam boşuna gezip, kendini yoruyorsun! Seçimi rahat alırsın!

Yılmaz hocaya “Nar suyu” ikram ediyorlar, “Hocam iyi ki aday oldunuz” diyorlar. Ardından da Sakarya Caddesi’nde “Yılmaz Büyükerşen’in favori olduğunu” söylüyorlar…

Elbette, kırsal alanda yaptıkları projelerden övgüyle söz edip “Manda yoğurduğunu ne zaman yiyeceğiz” diye soruyorlar