Başkan Akgören'in ilk icraatı

Eskişehirspor'un yeni başkanı Mustafa Akgören ve yönetim kurulu arkadaşları, ayaklarının tozuyla bir toplantı gerçekleştirdi. Teknik heyet ve futbolcuları bir araya getiren Akgören, "Sizlere yerine getirebileceğimiz sözleri veriyoruz.
Bu kulüp iyi yönetildiği sürece başarılı olacaktır. Futbolcularımıza güveniyoruz" ifadelerinde bulundu. Mustafa Akgören'e kelimesi kelimesine katılıyorum. Hem Akgören'in hem de yönetim kurulu arkadaşlarının belli bir maddi güçleri elbette var.
Ancak Eskişehirspor'un maddi yükümlülükleri o kadar çok ki, bu yükün altından herhangi bir yönetimin kalkması imkansız. Dolayısıyla Mustafa Akgören'den mucizeler beklememek lazım. Öncelikle kulüp personelinin ve futbolcuların hayat şartlarının düzeltilmesi gerekiyor. Ayrıca devre arasında pek çok futbolcunun ve ellerini kollarını sallayarak kulüpten uzaklaşması olası. Akgören yönetimine düşen görev bu hedeflere ulaşmak. İşleri hiç de kolay değil. Muhakkak ki bazı hataları da olacaktır.
Ancak Eskişehirspor'a gönül verenlerin yapması gereken şey, yönetimin arkasında durmak. Elimizdeki kadro ligde kalma hedefinin altından kalkabilir. Yeter ki camia olarak birlik ve bütünlük içinde bulunalım.

Suçluluk hissediyorum

Eski kocası tarafından satır darbeleriyle yaralanan Ayşe Tuğba Aslan, 44 günlük yaşam mücadelesine yenik düştü. Ayşe Tuğba Aslan'ın saldırıya uğradığı günü çok iyi hatırlıyorum. Eski kocası zavallı kadını Atatürk Bulvarında takip etmiş, daha sonra yanında getirdiği satırla kadıncağızın boyun bölgesine saldırmıştı.
Haberi ES TV ekranlarında değerlendirmiş ve Ayşe Tuğba Aslan'ın yaşama tutunacağına inandığımı belirtmiştim. Sanki ben bu lafı etmeseydim bir şey değişecekmiş gibi suçluluk hissediyorum. Sanki uğursuzluk getirmişim de Ayşe Tuğba Aslan'ın ölmesine neden olmuşum gibi hissediyorum. Yersiz bir suçluluk duygusu aslında benimkisi.
Manyağın biri, eski karısını öldürdüyse – elbette ki – suçlu bu kişi değil midir? Öte yandan suçluluk duygusunun sadece bana ait olmadığını da söylemeliyim.
Toplum olarak sanki bir kabahatimiz varmış gibi hissediyoruz. Aslında yersiz bir suçluluk duygusu da değil bu. Çünkü hepimiz – ama hepimiz – bu cinayetten az da olsa sorumluyuz. Kadına yönelik şiddete karşı yeterli tepkiyi gösteremediğimiz için suçluyuz. "Kocasıdır, dövebilir" dediğimiz için suçluyuz. İktidardaki veya muhalefetteki politikacılara yeterli baskıyı kuramadığımız için suçluyuz.
Yani bu cinayeti belki biz işlemedik ancak, kadına yönelik şiddet toplumumuzda olduğu için biz de suçluyuz. Suç sadece ruh hastası bir katilde değil, suç hepimizde; parmaklarımızdan kan damlıyor...

Yeni zamlar geliyor

Enflasyondan dolayı beli bükülen vatandaşlarımızı üzecek haberlerimiz var. Yılbaşıyla birlikte yeni zamlar geliyor. Bilindiği gibi hükumetimizde paralar suyunu çekmiş durumda. Bu koşullar altında memurlarının maaşını bile ödemekte zorlanıyoruz. Hükumet belediyelere bile hak ettiği paraları ödeyemiyor. Üstelik bu durum sadece muhalefet partilerinin belediyeleri için geçerli olsa, "İktidar gücünü kullanarak, muhalefete baskı yapıyor" diyebilirdik. Ancak AK Partili küçük ortakları MHP'li belediyelere bile doğru dürüst para gönderilemiyor.
Yabancı sermaye ve faiz lobilerini de kapı kapı dolaşmamıza karşın bir netice alamadık. Son olarak Amerikan ve İsrail kökenli bankerlerin karşısında bir sunum yapan Berat Albayrak da iyi bir intiba yaratamamıştı. Amerikalı bankerler damat hazretlerinin Türk ekonomisine ilişkin sunumunu, 'Lise çocuğu seviyesinde' olarak gördüklerini de üzülerek öğrenmiştik.
Şimdi iğneden ipliğe kadar hemen her şeye zam gelerek bütçeyi toparlamak durumundayız. Sanırım 2019 yılını bile mumla arayacağız...

Osman Taş helallik istedi​

Eskişehirspor kongresinde bir konuşma gerçekleştiren eski başkan Osman Taş, taraftardan helallik istedi. Osman Taş, "Ben taraftarlardan özür diliyorum. Onlardan haklarını helal etmelerini istiyorum. Yeni seçilecek olan arkadaşlara da her zaman destek olacağımı belirtiyorum" ifadelerinde bulundu. Öncelikle Osman Taş'ın çok zor bir dönemde kulübün başına geldiğini unutmayalım. Bu süre içinde iyi niyetli bir takım çalışmalara imza attı. Ancak başarılarından çok başarısızlıkları vardı. Bana kalırsa Osman Taş ilk olarak "İstifa ediyorum" dediğinde geri adım atmasaydı, daha az eleştirilirdi. Ama artık olan oldu. Sayın Taş'a biz de teşekkür ederiz.