Bankalar kazanıyor esnaf kaybediyor!

2 kişi bir esnaf lokantasında dürüm yiyip bir şeyler içse en az 500 lira ödüyor. İki çocuklu bir aile normal bir kebapçıya gitse bin liradan aşağıya çıkamıyor…
Fiyatların yüksekliğini anlatacak değilim…
Bunu hepimiz biliyoruz!
Paranın değeri o kadar düştü ki, çarşıya pazara nakit parayla çıkmak zorunda kalsanız parayı cüzdanınız almıyor, cebinizde şişkinlik yapıyor. Kimse bir tomar parayı yanında taşımak istemiyor…
Böyle olunca da ödemeler genelde kredi kartı ile yapılıyor…
Esnaf lokantasına gittiniz. Kredi kartıyla bin lira ödemeyi yaptınız. Bu ödemeden banka yüzde 1,5 ile yüzde 4 arasında komisyon alarak para kazanıyor.
Zahmetsizce kazanılar bir para. Günün sonunda esnaf açısından büyük bir rakam oluşturuyor…
Türkiye genelini düşünürseniz, hep kazanan, durmadan kazanan tek bir kurum var, bankalar…
Esnaf, mağdur! Vatandaş mağdur! Emin olun “nakit” kullanımı artarsa enflasyonda belirli bir oranda düşüş sağlanır. Esnaf hem KDV ödüyor, KDV’nin yarısı kadar da bankalara ödüyor. Ödedikçe yükün bir bölümünü vatandaşın sırtına yüklüyor…
Vatandaşın banknotları cebinde taşıyabilmeli…


 

KREDİ KARTSIZ YAŞAYAMIYORUZ!

Sokak röportajında Eskişehirlilere şu soru yöneltiliyor:
-Kredi kartı kullanıyor musunuz?
Kullanmayan yok! Herkes kullanıyor.
Vatandaşlar ne için kullandığını da detaylı olarak anlatıyor!

Cezai Yıldız isimli vatandaşın söyledikleri kredi kartı gerçeğimizi ortaya koyuyor:
-Kredi kartı kullanıyorum. Tüm harcamalarımı kredi kartıyla yapıyorum, her gün kullanıyorum. Kredi kartından alınca kendi paramı harcamıyor gibi hissediyorum ama ay sonunda acı gerçekle yüzleşiyorum. Faiz oranları da çok yüksek. Cebimde nakit 5 lira var ama 5 tane kredi kartım var.

Özge Karaman ve Elemnaz Coşkun birlikte ise kredi kartından kurtulamadıklarını adeta bağımlılık yaptığını anlatıyor:
-Çok sık kart kullanıyoruz. Kapatalım diyoruz sonra tekrar bulaşıyoruz. Şuursuzca harcama yapıyoruz. Kendi parammış gibi hissetmiyorum. Kredi kartımı kapatmak için 2 tane kredi çektim ama yine de kapatamadım. Üzerine 50 bin de borçlanmış oldum.
 

FRANSIZ OKULU NEREDE?

Eskişehir’de bir zamanlar  Fransız Okulu vardı. Adı tam olarak Eskişehir  Fransız Kutsal Haç Koleji olarak geçiyordu.  Okulun Fotoğrafı 1912 yılına ait! Fotoğrafın üzerinde A.Peres’in yönettiği Fransız Kutsal Haç Koleji yazıyor.
Kolejin, bir bandosu ve okul içinde ibadet için küçük bir şapel bulunuyordu. Kurtuluş Savaşı’nın bitiminde Eskişehir’i işgal etmiş olan Yunan kuvvetleri kaçarken şehri yaktılar. O yangın sırasında kolej binası da yandı. Yerinin neresi olduğuna ilişkin net bir bilgi yok! Şair Fuzuli Caddesi’nin Hava Hastanesi’ne bakan köşesinde veya 2 Eylül Caddesi’nde olduğu yönünde iddialar var!


 

SÖZDE BİLİM!

Psikolog CarolTavris, şöyle diyor:
-Sözde bilim popülerdir, çünkü zaten inandığımız şeyleri doğrular. Bilim, o kadar popüler değildir, çünkü inandığımız şeyleri sorgulatır. İyi bilim, tıpkı iyi sanat gibi, dünyaya yönelik yerleşik algılarımızı sarsar ve bizi rahatsız eder.
Ve…
Sözde Bilime İnanma Eğiliminin Zeka Ve Eğitim İle İlgisi Yoktur.

GÜNÜN SÖZÜ!

Cehalet ile bilgisizlik farklı şeylerdir. Bilmeyene anlatırsın öğrenir, ama cahile anlatamazsın çünkü o zaten biliyordur. NatsumeSoseki

GÜNÜN KARİKATÜRÜ