Bal gibi oluyor işte

Büyükşehir Belediyesi'nin kırsal alana verdiği desteklerden biri daha hayata geçiriliyor. Buna göre yetkililerimiz bal üretimini artırmak için kadın girişimcilere 350 arı kovanı ve bazı ekipmanlar dağıtmış. Ücretsiz dağıtılan bu malzemelerin bal üretimini artırmasını umuyoruz. Tabii burada olayın iki boyutu var. Birincisi arıcılığın gelişmesine verilen destek. Büyükşehir Belediyesi kentimizdeki arıçılığın gelişmesi için önemli bir adım atmış durumda. Her zaman söylüyoruz tarım ve hayvancılıkta eski Türkiye" gibi güçlü bir ülke olmak istiyorsak, oturup çalışmalı ve üretmeliyiz. Yoksa yeni Türkiye'de olduğu gibi el âleme avuç açmak durumunda kalırız. Benim çocukluğumda kendi balımızı kendimiz üretir, bir de dış dünyaya satardık. Demek çalışınca bal gibi oluyormuş işte. Konunun bir diğer yönü de arıcılık yapacak işletmelerin tamamının kadın olması. Toplumda kadına yönelik şiddetin bitmesinin tek yolu, kadının elinin ekmek tutması. Dayak yiyen pek çok kadın, "Kocamdan boşanırsam, nasıl geçinirim?" diye düşünüyor. Dolayısıyla, özellikle de kırsal alanda kadının elinin iş tutması çok önemli. Büyükşehir Belediye yetkililerini hem gıda üretimine ve kırsal kalkınmaya verdiği destekten, hem de kadın haklarının arkasında olmasından dolayı tebrik ederiz.

Engerekler ve çiyanlar
1993 yılında Sivas'ta yapılan Madımak Otel kundaklamasınu unutmadık ve unutmayacağız. Sadece millet ve devletin değil, halkın yüzündeki gülümsemenin bile azılı düşmanı olan bir takım örümcek kafalı yapılar, 1993'ün 2 Temmuzu'nda 35 Can'ımızı katletmişlerdi. Bugün bu katiller ellerini kollarını salallayarak dolaşıyor. Aslında biz bu katilleri çok iyi tanıyoruz. Bunlar 1980 Konya Mitingi'nde yerlere oturarak İstiklal Marşımızı ve Türk Bayrağını protesto edenlerdi. Bu kattiller, Atatürk heykellerine "Put bunlar" diyerek saldıranlardı. Bunlar 23 Aralık'ta Menemen'de şehit Kubilay'ın başını gövdesinden ayıranlardı. Bunlar şair Ahmet Arif'in "Tanı bunları" dediği engerekler ve çiyanlardı. Aynı engerekler ve çiyanlar 5 Temmuz'da Erzincan Başbağlar'da da 33 kardeşimizi katledenlerdi. Belli ki aynı "Derin" çevreler yine ortalığı karıştırmak niyetinledeler. Sivas Katliamı bize bir şey öğrettiyse, o da "Aşımıza, ekmeğimize göz koyan" bu "Engerekler ve çiyanlar"ın her şeyi yapabileceğidir. Ancak boşuna hevesleniyorlar. Biz bu memleketin doğusundan batısına kadar olan topraklarda bir ve büt