Görüşler
İstanbul'da bir hoca çıkıyor.
Fetva üzerine fetva.
Atatürk'e en büyük hakaretleri yapıyor. Cuma günlerinin resmi tatil olmasını istiyor.
Sonunda basının zorlamasıyla yakalanıyor.
İlk teşhis:
"Akli dengesi yerinde değildir."
Karar:
"Doğru Bakırköy'e!"
………
Bir ilçeye bir molla geliyor.
Atatürk büstünü balta ile parçalıyor.
Dahası, "Bir putu ortadan kaldırdım, ruhumu temizledim, huzur içindeyim" diyor.
Doktor değil, zamanın il valisi teşhis koyuyor:
"Akli dengesi yerinde değil."
Karar:
"Doğru Bakırköy'e!"
………
Ve bir başka molla.
O da yapacağını yapıyor.
Hatta resmi kuruluşların önünde olduğu halde kimse ses çıkartmıyor.
Yine aynı teşhis:
"Akli dengesi yerinde değil.”
Karar:
"Doğru Bakırköy'e!"
………
Her 10 Kasım'da bir olay oluyor.
Anıtkabir ayağa kalkıyor.
Suçlu her zaman olduğu gibi son anda yakalanıyor ve tutuklanıyor ama, gönderilecek yer yine aynı:
"Doğru Bakırköy'e!"
………
Bu büyük senaryolara artık rastlanıyor mu?
"Hayır..."
Gerek kalmadı!..
Bakırköy'de böyle suçlardan yatanlar da yok artık…
"Hepsi akıllandı!"
Galiba nöbet sırası da bizim gibilere geliyor!..
"Doğru Bakırköy'e!.."
Eskişehir Sanayii ve Mümtaz Bey
Eskişehir'in bir sanayici düşünürüydü "Mümtaz Zeytinoğlu…"
Kurucusu ve Başkanı olduğu "Sanayi Odası" onun girişimleri ve fikirleri ile daha da gelişti. Çalışanları tarafından sevilmesinin nedenlerinden biri de "alaylı" olsa bile ustalığa saygı göstermesiydi. Ama bilimin son sözü söyleyen olmasını isterdi hep...
Bir keresinde, ustalarla üzerinde tartıştığı bir beton bloğu, hem hesaplayıp kendi istediği hem de ustaların bildiği gibi, 2 ayrı şekilde döktürdüğü anlatılır.
Ustaların döktüğü blok birkaç gün geçmeden kırılınca bilimsel yöntemlere uyulması gerektiği gerçeği daha net ortaya çıkmıştı...
"Eskişehir için bir şanstı..."
Ne yazık ki daha 46 yaşında geçirdiği bir trafik kazasında 1979 'da hayatını kaybetti.
"Onunla bu şehir de çok şey kaybetti..."
………
Bu satırları "Yaşar Durmaz"ın "Tarihin Derinliklerine Yolculuk" köşesinden aktardık...
Mümtaz Bey, gerçekten mümtaz bir insandı...
Kendisiyle 13 yıl çalışan “M.Şinasi Acar", onun için "Bir sanayici olduğu halde, asıl görevlerinin ve ödevlerinin topluma karşı olduğunu söylerdi" diyor.
Prof. Dr. Erol Manisalı, "Sorumluluk duyan bir düşünürdü" derken, Prof. Dr. Tahsin Yücel de "35 yılım Mümtaz'ın dostluğuyla ışıklandı" sözlerini dile getiriyor...
Önce bildirisine tepki gösteren "Sakıp Sabancı" da kendisini tanıdıktan sonra onunla çok samimi olmuştu...
Yaşama erken veda etmesiyle, Eskişehir de gerçekten çok şeyler kaybetti...
Günün Sorusu
İktidar çevreleri Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ne neden karşı?
Yanıt:
Hitabe İstiklal ve Cumhuriyet'e kastedenleri düşman olarak gösterdiği için...
Haldun Ertem
Günün Olayı
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "İngilizlerin Kürt halkına borcu var" demiş.
Bazen biz de düşündükçe içinden çıkamıyoruz ...
"Hangi hizmetten dolayı?"
Fahrettin Fidan
Günün Balı
Dövülen kadın kocasını kapının önüne koyabilecekmiş.
"Tabii yerden kalkabilirse..."
Elif Eral
Kıssa-dan
Başbakan açıkladı:
"Millet yargıya el koymuştur."
Sivil darbe ilanı gibi geliyor kulağa
H. Ertem
Cuk
İnsan duyduklarına değil, yaptıklarına hakim olabilir...
Johann Lavater
Özdeyiş
Kötü alışkanlıklarını saklamak isteyen sık sık iyi alışkanlıklarından söz eder...
Y.Güngör Özden
Ana yüreği bu, dayanmaz!
Kız çocuk annesine sormuş:
"Beni nasıl dünyaya getirdin?"
Anne biraz güçlük çekmiş ama yanıtlamış:
"Bir akşam yatmadan yastığın altına şeker koydum, kalktığımda sen vardın..."
Çocuk da aynısını denemeyi düşünmüş ve akşam yastığının altına şeker koymuş.
Sabah kalktığında da ilk işi yastığının altına bakmak olmuş.
Ne görsün?
Bir sürü karınca...
Hemen avucunda toplamış hepsini ve söylenmeye başlamış:
"Sizleri öldürürdüm ama" demiş:
"Aaaaah! Ah şu ana yüreği yok mu!"
Rusça dersleri
İdris, yolda rastladığı Temel'e sormuş:
"Fadime ile birlikte Rusça dersleri aldığınızı duydum, hayrola?"
"Bir Rus bebeği evlatlık edindik" demiş Temel:
"Konuşmaya başlayınca ne dediğini nasıl anlayacağız!.."
Kolsuz Yaşar’dan
Çok bilmiş bir toplumuz…
"Ansiklopedilerin satmaması bu yüzden..."
Çehov'dan
Kıskanç gazete yazarları derken, meslekten gazetecileri kastediyorum. Onlardan öyle çektim ki... Ama ben de gazeteciyim şimdi... Çünkü gazetelere çok yazıyorum...
Ama bu şimdilik böyle, yürekli olacak değil. Gazeteci olarak da ölecek değilim.
Gazeteye yazmaya devam edecek olsam bile, bu uzaktan uzak bir köşeden olacak...
(Kardeşi Alexandre Çehov'a-1883)
Günün Biberi
Kendini beğenmenin gerçek nedeni, kimsenin beğenmeye değer bulmamasıdır…
Balthör
Günün Şiiri
Yenilenen eski
Yüzyılların yıkıntıları önünde duranlar
Bir kendileri yaşıyorlar sanki
Hepsi suskun dalgın
Ne şehirler varmış önceleri
Bilmiyorlar mı onlar da geçmişlerde yitecek
Onların da yaşamlarıyla başkaları eğlenir
Nasıl ürpermezler bir yontuya bakarken
Ölüm hepimiz içindir
Bizden sonra gelenler
Bize bakınca ne diyecekler
Yalıncılık yoksulluk alabildiğine
Derinlerde daha derinlerde kalsın
Gerçeğimiz yüzyıllar sonra
Herkes mutlu dönsün evlerine.
N.Ulvi Akgün (VarIık-1964)
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...