Yaşamın İçinden
Bakarsınız olur ya
Solcu genç, fikrini değiştirip,papaz olmaya karar vermiş
Ve, olmuşta..
İlk vaazını vermeden önce,heyacanını yatıştırmak için birkaç kadeh kanyak yuvarlayıp kürsüye çıkmış, bir güzel konuştuktan sonra, kendisini dinleyen başrahibe sormuş:.
“Efendim konuşmamı nasıl buldunuz?”
“Mükemme”demiş başrahip,
“Yalnız üç ufak kusurun var..”
Ve ardından da sıralamış:
“Dinimizde yoldaşlarım denmez, kardeşlerim denir.İkincisi anlattığın olay Vietnam’da değil, Filistin’de geçer. Üçüncüsü İsa Kuşuna dizilmemiş, çarmıha gerilmiştir”
--//--
Hamam yolunda Züccaciyeci Hikmet Erol’un dükkanına giderseniz,
“Mutlaka politika dinersiniz..”
Çünkü Hikmet Erol,
“Politikanın eski kurtlarındandır.”
Üstelilk rahmetli Hicri Sezen’in döneminde AP’den belediye Meclis üyeliği yapmıştır.
C.tesi ,gününde başka işim yoksa Hikmet beyin dükkanına mutlaka uğrarım.
Bu C.tesi de öyle oldu.
Daha kapıdan girmeden konuştu:
“Gel be hocam. İşler iyice durdu..Senin ayağın uğurludur.”
İşe bakın benimle birlikte birkaç müşteri daldı dükkana.Böyle olunca da, Hikmet beyin neşesi, yerine geldi. Ortağı alışveriş yaparken, o başladı sorguya:
“Yılmaz Hoca aday olacak mı?”
“Burhan Sakallı’ya AKP ne diyor?”
“Eskişehir’e Ertuğrul Günay gelecek deniyor doğrumu?”
Hemen belirteyim,
“Hikmet Erol koyu Yılmaz Büyükerşen’cidir”
Yerel seçimde Büyükerşen için çalıştığını açık açık söyler..
Daha ben söylemeden Hikmet Erol konuştu:
“Ramazan’da dinledim. Yılmaz Hoca aday olacak. Onun içinde AKP’liler karşısına güçlü bir isim arıyorlar. Burhan Sakallı benim görüşüme göre aynı yerde kalacak.”
Sordum:
“Ertuğrul Günay nereden çıktı?.”
“Bilmiyormuş gibi konuşma”dedi gülerek,
“Günay’ı Eskişehir’den aday yapacakları söylentisi var. Bu konu tartışılırken AKP’lilere Günay’ın eski solcu olduğunu, CHP’de genel sekreterlik yaptığını anlatıyorum..
Devam ettim:
“Peki ne diyorlar?.”
Bir kahkaha atıp şöyle konuştu:
“Ne diyecekler.. Şimdi k durumu önemli diyorlar. Yeter ki seçimi kazansın”
---//--
Hani derler ya..
“Politikanın ucu bucağı belli olmaz.”
Bizde de aynen böyle..
Deprem olayında yazmıştım ya:
“Ağzı olan konuşuyor..”
Büyük küçük yok..
Yerelde ve genelde politikada da aynen böyle:
“Ağzı olan konuşuyor. “
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Günlerin getirdiği
Dört vekil geldi
Vali Kadir Koçdemir’in 30 Ağutos Zafer Bayramı nedeniyle verdiği Resepsiyon nedense bu yıl sönük geldi bana. Resepsiyonda konuştuğum da konuştuğum kişilerde aaşağı yukarı aynı görüşte birleştiler
Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen’inde katıldığı Anemonda ki resepsiyonda hemen her rütbeden askerler yer aldı. Şehit aileleri ise, geceye ayrı bir hava getirdi. Biz Tepebaşı Belediye Başkan vekili Ahmet İlker ile aynı masayı paylaştı. Yanımıza gelen ESO Başkanı SavaşÖzydemir ile kısa bir sohbetimiz oldu. Genç İşadamları Derneği başkanı Serkan Zengin ve ES Gr başkanı F. Özgür Demirdaş’la konuştuk. Vali Kadir Koçdemir ve Garnizon Komutanı Kor Gn. Abidin Ünal geldiler masamıza. Hatırımızı sordular.. Salona baktım. CHP’den Kazım Kurt ve Prof.Dr. Süheyl Batum’u gördüm. Süheyl Batum ve Kazım Kurt’u şehit aileleri ile konuşuyorlardı.. Görüşmek üzere vedalaştık kendileri ile. AKP’den Ülker Can ve Salih Koca’yı il başkanı Süleyman Reyhan ile birlikte gördüm. Nedense resepsiyondan erken ayrıldılar. Dikkatımı çekti. CHP’li vekiller ve il Başkanı birlikte görünmediler. Odunpazarı Belediye başkanı Burhan Sakallı’yı göremedim. Alaaddin Çoban galiba Cemalettin Sarar’ı temsilen gelmişti salona ki ön saflarda göründü. Alkol’ün bulunmadığı 30 Ağutos Zaferi resepsiyonu’nunda ETO Başkanı Harun Karacanı da göremedim.. İlginç.. Ulusal günlere ilgi azalıyor mu yoksa bana mı öyle geldi. Düzenlenen etkinliklere katılanların sayısı giderek düşüyor.AKP’li Salih Koca ile Ülker Can birlikte gelip birlikte erkenden ayrıldılar salondan. Nedendir anlamadım,Salih Koca biraz durgun gibiydi.
Korku Belası bitmeli..
Emniyetin yaptığı operasyonda, gözaltına alınanlardan 33 kişi tutuklanmış. Suçları ve suçlu olup olmadıkları yargılandıklarından sonra ortaya çıkacak.. Bir tedirginliktir sürüyormuş aynı çevrelerde. Özellikle benzeri iş yerlerinde koruma görevlisi olarak bulunan kişilerin müşteriye bile çok sert davrandığını belirten bir okurumuz”Vur deyince öldüren cinsten. Bir barda tartışma çıktığında hepsi birden saldırıyor. Bölgeye hakim olma savaşı var.Hatta bir adamın himayesine . girmeden buralarda iş yapmanın mümkün olmadığı söylenmekte. .Açıkçası özellikle Barlar bölgesine gitmeye çekinir olduk. Başımıza bir bela gelmesinden korkuyoruz ”diyor. Aynı bölgede iş yapan insanların rekabeti müşteriye verecekleri hizmetle olmalı değilmi?.Ama görüp yaşıyoruz ki, bu durum bitmiş. İş yeri sahibini tehdit, adamlar bulup üstüne salma.. Bu konu da”korumacılık” sistemini geliştirme..Emniyet elbette aralıksız denetimlerini sürdürecektir.. Okurlardan gelen yakınma üzerine uyaralım dedik.. Aman sonu kötüye varmasın..
..