Görüşler
İki dalda..
"Sinema ve Politika"da ayrı "bir "duayen" olarak tanırız "Ethem Arda"yı...
Hani, "Sinema" tamam da, "Politika" nasıl başladı? İşte öyküsü...
-1946’nın başındaki günler... Sinemaya iki yeni film geliyor ve Ethem Arda bir arkadaşıyla afişlemeye çıkıyor...
Elektrikler kesik...
Arkadaşı feneri tutuyor, Ethem abi duvara tırmanıp afişlemeye başlıyor...
Derken, zamanın ünlü polisi "Ayı Yaşar" geliyor... Parti afişi astığını sanarak bağırıyor:
"Delikanlı, çabuk in aşağıya..."
Ethem abi iniyor ve arkadaşıyla birlikte bugünkü "Değirmen Sokak"taki "Emniyet Amirliği"ne getiriliyor...
Gece yarısı, çaylar pastalar geliyor...
Ethem Arda şaşkın!
"Vay be! Demek modern karakol böyleymiş" diye konuşuyor içinden...
Derken saat sabahın 5'inde ikisini de nezarethaneye atıyorlar, aynı anda da Demiryolu fabrikasının borusu başlıyor ötmeye...
Bugünkü "Tülomsaş"ın işçiler için "kalk"borusu...
Tam beş dakika sürüyor...
Bu süre içinde de Ethem abi ile arkadaşını bir güzel dövüyor Ayı Yaşar...
Bağırmaları duyulmasın diye boruyu kullanıyor…
Çıkar çıkmaz da, iki afişçi soluğu Demokrat Parti’nin il merkezinde alıyorlar ve üye oluyorlar...
“Yeni partinin genç üyeleri...”
…….
CHP'li üç milletvekili, "Veli Aybaba, Özgür Özel ve Nurettin Demir" bir yıl içinde tam 40 cezaevini gezdiler. Raporlarının başlığı:
"İzsiz işkence ve sessiz ölüm..."
Ve de açılımı:
-Birçok cezaevinde robokop, acil müdahale mangası denilen "A takımı" var. Osmaniye Cezaevi’ndeki çocuklar anlatıyor:
"Bomboş odada bir müzik setini açıp saldırıyorlar ve müzik bitinceye kadar dövüyorlar...
Aradan tam 66 yıl geçmiş...
"Ayı Yaşar”lar hala yaşıyorlar!..”
(Bize mesaj ve ihbarda bulunmak için, sitenin üst ve alt kısmında bulunan mesaj gönder bölümünü kullanabilirsiniz.
Uçak düştü, kurtulan yok!
Sıra tren ve otobüste…
Adam acil işi için Ankara'ya gidecek, tam uçağa binerken bir ses:
"Binme, bu uçak düşecek!"
Dönmüş bakmış, kimse yok. Ama içine bir kurt düşmüş, binmemiş.
İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış:
"Uçak düştü, kurtulan yok!"
Koşmuş tren garına, bilet almış, tam binecek aynı ses:
"Binme, raydan çıkacak... "
Dönmüş bakmış, yine kimse yok... Binmemiş trene ve eve dönmüş. Ertesi sabah gazeteyi açınca yüreği hoplamış:
"Tren raydan çıktı, onlarca ölü..."
Allahına şükretmiş ve koşup otobüse bilet almış... Tam binerken yine o ses:
"Binme, freni patlayacak!"
Dönmüş, yine kimse yok! Dayanamamış ve bağırmış:
"Sen kimsin yahu?"
"Ben senin iyilik meleğinim!"
Bu defa iyice kızmış adam:
"Ulan ben evlenmeden önce neredeydin!"
Kızlık soyadı
Uzun süre birbirini görmeyen iki arkadaştan biri "Benim evlenmeden önce karımla hiç münasebetim olmadı" demiş...
Diğeri, "Valla bilmem ki, pek hatırlayamıyorum" diye karşılık vermiş:
"Karınızın kızlık soyadı neydi?"
Günün Olayı
Başbakan Tayyip Erdoğan, "Beni bile dinliyorlar” diyor.
Bu ülkede dinleyenler yabancı değil ki!
"Savcısıyım" dediği davanın telekulakçıları...
Akif Kökçe
Günün Biberi
İzmir Valisi Cahit Kıraç, Menemen'deki Kubilay’ı anma törenine bu yıl da katılmamış.
Normaldir.
"Katılsaydı onun da kellesi giderdi!"
Fahrettin Fidan
Günün Balı
Erdoğan, "Ofisimden böcek çıktı" diyor.
Haşeratı beslemenin de bu riskleri var işte!
Günün Sözü
Eğer hiç hata yapmıyorsanız, bu aynı zamanda yeni şeyler denemiyorsunuz demektir.
Philip Knight
Günün İncisi
Asker kışlasına çekildi, yargı normalleştirildi, bir tek sokak kaldı...
Burhan Kuzu
Gerilim
Kahramanmaraş’ta 1978 kıyımını anmanın yasaklandığı ülkede, gelecek yıl "Kubilay"ı anmak da yasaklanırsa hiç şaşırmam…
Özgen Acar
Günün Şiiri
Cılız ırmaklar
Sizi bu şehirde vuracaklar
Göğsünüzde beş derin bıçak yarası
Sorgusuz sualsiz yiteceksiniz
Sanırım anladınız, bir şurası bir burası
Cılız ırmaklar gibi sevimsiz
Maceramız doğrusu pek hazin
Herkes bu kadar başkası iken
Sanırım anladınız
Sevişecek vaktiniz var mı sizin
Ben pek iyi bilirim sokakları
Duyuramazsınız sesinizi
Kalbiniz boşuna çırpınır
Bir çiçek gibi kurumadan parklarda
Sanırım anladınız
Bir direğe bağlayın kendinizi...
Turgut Uyar (Varlık-1956)
İnsanlık suçunun örneği!
-Televizyonda izledik...
Çevik Kuvvet’in kameralar önünde yaptığı tatbikatta gösterici kılığındaki polisler slogan atıyor:
"İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!"
"Susma sustukça sıra sana gelecek!"
İnsanlığı savunmanın suç sayıldığını en güzel bu örnek gösteriyor....
Murphy Kanunları’ndan
"Bir şey çok gizliyse fotokopi makinesinin yanında unutulur."
- İşler tam da ters gitmeyeceği noktaya geldiği zaman ters gitmeye başlar.
"Bir alet düştüğünde, en zor uzanabilecek köşeye düşer."
Eskişehir-Bursa 20 yıl sonra
Yıl 1992...
Kısa adı "ESİAD" olan Eskişehir Sanayici ve İşadamları Derneği’nin kendi binasının açılışı için tören yapılıyor...
"Cavit Çağlar, müjdeyi veriyor:
"Eskişehir-Bursa demiryolu için söz veriyorum..."
Nasıl olacak?
"Bozüyük-Mekece" arası tamamlanacak ve Bursa da demiryoluna kavuşacak...
Tabii, Eskişehir de bir başka anlamda limana demiryolu ile ulaşacak.
Yerel, hatta bazı yaygın gazetelerin bile manşeti olmuştu haber...
"Orhan Kesikoğlu", olayın takipçisi olmuş, Cavit Çağlar”ı ve Ulaştırma Bakanı "Necdet Menzir"i sıkıştırmış ama bu büyük proje gerçekleşmemişti..
Kadere bakın!
Tam 20 yıl sonra AKP Hükümeti temelini atıyor...
"Kime niyet, kime kısmet " de denir ama, bize göre AKP'nin "yol" şansı bu!..
Hani "Durmak yok" diyorlar ya...
Hey gidi günler!
Ne demişti rahmetli Özal:
"Demiryolu komünist işitir..."
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...