Milletvekili Nabi Avcı eski stadın yerine yapılan Millet Bahçesinin 29 Ekim'de açılacağını söyledi.
Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Bu ülkede işler arazi rantı üzerine dönüyor. Eğer ki hükumetimiz eski stadın yerine bir takım binalar dikileceğini söylese, buna şaşırmazdık. Bugün "Türkiye Türkiye olalı böyle güzel park görmedi. Ayrıca park da ne kelime? Böyle söyleyenler FETÖ'cüdür millet bahçesi millet!.. diye boyun damarlarını şişirenler, "Büyükerşen'inki de park mı? Gelsinler de çimen görsünler" diye methiyeler düzmeye hazırlanan sevgili gazetecileriniz o zaman, yeni binaların dikilmesini savunuyor olacaktı. Ancak hükûmetimiz böyle bir şey yapmadı. Doğru olanı yaptıkları için kendilerini tebrik etmek vatandaşlık borcumuzdur.
Ayrıca gayet güzel bir iş yapıyorlar. Ne zaman millet bahçesinin önünden geçsem içim ferahlıyor. Gerçekten çok güzel bir icraata imza atılmış. Sanırım bütün Eskişehirliler de benim gibi düşünüyordur.
Öte yandan Nabi Avcı'nın bir açıklaması var ki dikkatimizi çekti. Sayın Avcı konuşmasının bir yerinde, "Eskişehir'de olduğu bir çok ilde, şehir içinde kalmış şehir stadyumları şimdi millet bahçesine dönüşüyor Eskişehir'den hareketle. Bu yüzden bize bazı belediye başkanları kızıyor olabilir. Bazen millet bahçesi yapılan yerlerde 'biz orayı yapılaşmaya açacaktık, belediyeye gelir temin edecektik. Siz bizim ekmeğimize mani oldunuz' diyorlar ama yeşilin yerini hiçbir şey tutmaz. Para nerden olsa kazanılır, belediye başka gelir kaynakları bulabilir" demiş...
Hangi belediye başkanları?..
Sayın Nabi Avcı bu sözleriyle Han Belediye Başkanı'nı kast etmemiştir muhtemelen. Eğer Eskişehir'den bahsediyorsa, "Bizim para kazanmamızı engellediler" diye sitem eden iki başkan olabilir; Biri Sayın Büyükerşen'dir diğeri de Kazım Kurt. Ben her iki belediye başkanının da hatta Tepebaşı Belediye Başkanın da "Eski stadın bulunduğu yere kesinlikle bina kurulmasın" dediklerine defalarca şahit oldum. Sadece ben mi? Bütün Eskişehir şahittir.
Öte yandan Nabi Avcı "Bazı belediye başkanları kızıyorlar" derken, Eskişehir dışındaki diğer şehirlerdeki belediye başkanlarını kast etmiş olabilir. Buna bir açıklık getirmesinde fayda görüyorum.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Eskişehir'e gelerek yeni uçuş eğitim yılının açılışını yaptı. Kahraman pilotlarımız için hayırlı bir eğitim yılı dileriz. Eski bir karacı asker olan Akar, bu fırsattan istifade, savaş uçaklarından birine binme fırsatını da yakaladı. F – 16 gibi 'deli fişek' bir uçağa binip, ses hızını da boşverip, saniyede 250 metre süratle gökyüzüne tırmanmak kim bilir ne kadar güzel bir duygudur. Bu ayrıcalığa sahip olan bütün harp pilotlarımızla gurur duyuyoruz. Ülkemizdeki savaş uçakları çok üst düzey teknolojiye sahip. Ayrıca çok sayıda da uçağımız var. Normal bedelinin en az 5 misli para sayarak aldığımız, üstüne bir de ikinci parti antlaşması imzaladığımız S – 400'lerin de bir gün jelatinlerinden çıkarılacağını umut ediyoruz. En azından selfie çektiririz...
Ancak sizin ne kadar kaliteli silahlarınız olursa olsun, pilotlarınız kadar etkilisiniz. Paranız varsa, düşen bir uçağın yenisini 1 ay sonra fabrikadan alırsınız. Ancak bir pilotun yetişmesi için yıllar gerekir. Bir havacılık şehri olan Eskişehir'de kahraman pilotlarımızla gurur duyuyoruz. Sadece biz mi gurur duyuyoruz? Hayır. Gökyüzünde bir yerlerden şahin gibi bakışlarıyla siz kahraman pilotlarımızı takip eden Yüzbaşı Cengiz Topel de gurur duyuyor. Tayyareci Binbaşı Fazıl Bey memnun gülümsüyor, yaptığınız her manevradan sonra bıyıklarını çekiştiriyor ve "Aferin çocuklara" diyor...
Komşumuz Afyonkarahisar'da nesli tükenmekte olan bir kartal yaralı olarak bulunmuş. Hepi topu 200 tane olduğu tahmin edilen şahkartalın durumunun iyi olduğunu öğrendik. Veteriner hekimlerimizi tebrik ederiz. Sayelerinden biz insanların üzerindeki utancın bir kısmını kaldırmışlar. Her zaman söylüyorum; bu güzel gezegen üzerindeki en tehlikeli tür biz iki ayaklılarız. Nitekim kim olouğu bilinmeyen bir avcı, hayvancağızı uçarken vurmuş.Küçücük bir hayvandan ne istersiniz? Etini kızartsanız eti yenmez, sütünü sağsanız sütü olmaz. Önce kötü başlayan fakat bilimadamlarının çabası sonucunda tatlıya bağlanan benzeri haberleri Eskişehir'de bolca alıyoruz. Hayvanat bahçemizin veterinerlerini bir kere daha tebrik edelim. Afyonkarahisar'da da meslektaşlarının aynı özveriyle çalıştığını bilmek çok sevindirici bir şey...
Kerem bey bende stadın yerine yapılan parkı beğendim. Lakin halen bedava çay içip, kek, börek, çörek yiyeceğini, bedavadan otopark kullanacağını düşünenler var. Benim etrafımda bile var bunlardan, öyle olmaz hazıra dağ mı dayanır ? Diyorum inanmıyorlar, kısacası şu BELEŞ olayınıda bir araştırsanız ve haberleştirseniz iyi olur derim. Yada bu konuda siz ne düşünüyorsunuz ? Yani bırakın yiyecek içeceği bir yana, otoparka para vermemek için kaldırımlara parkeden, çoğu daracık sokağa 2 şerit park yapan, otobüs duraklarını bile park yeri olarak kullananların olduğu şehirde sizce bedava otopark hizmeti olanaklı birşey mi ? Şahsen ben sanmıyorum ama fikriniz nedir bu konuda ?
nabi avcı Millet parkının otopark ve üstünde bulunan işyerlerinin işletmesinin kim tarafından yapılacagı konusunda bizi bilgilendirebilirmi.
Çay, kahve,kek, börek, çörek ve otopark agaya beleş olacaktı hani ? Ne işletmesi ? Uğruna rejimin değiştiği bedava kek ve diğerleri paralımı olacak yani ??