Görüşler
Atakürt’ten efelere!
"Mustafa Kemal", Selanik'te değil de Musul'da doğmuş olsaydı...
"Kurtuluş Savaşı"nı Türkler Kürtlerle birlikte gerçekleştirdikten sonra kurulmasına önayak olduğu cumhuriyetin adını "Kürdistan Cumhuriyeti" koysaydı…
Kendisi de meclis adıyla "Atakürt" adını alsaydı...
Taksim’e, Kadıköy’e, Kızılay Meydanı’na, Kordon’a "Ne mutlu Kürdüm diyene" pankartları asılsaydı...
…….
"Olsaydı, yapsaydı, kalsaydı" diye devam edip giden bu yazı "Ahmet Altan"a aitti...
17 Nisan 1995 tarihli Milliyet'te yayımlandı…
Aynı günlerde de, TRT "Haydi Türkiye Mehmetçikle Elele" kampanyasını başlatmıştı..
Ve böyle bir günde "Atatürk"ün adı, yazar tarafından "Atakürt" olarak varsayılmıştı...
…….
2007’nin Şubat ayı...
Yunanistan'ın Kaliknatya bölgesine kültür seyahati yapılan bir otobüsteyiz...
Zamanın Mimar Sinan Belediye Başkanı AKP'li "Cuma Bozgeyik", ayağa kalkarak bir fıkra anlatıyor:
-Bir efe var.. Müthiş "Atatürk" hayranı... Atatürk deyince hemen ayağa kalkıyor, zıplıyor, iri yarı, palabıyıklı, dev gibi bir adam hayal ediyormuş...
Bir gün harman oluyor...
Atatürk'ün yolu da Aydın'a düşüyor...
Kuşadası'nda bizim efenin bir çay ocağı var... Atatürk trenden iniyor, kısa boylu bir adam.. Bıyık da yok...
Efe bir yıkılmış, "Olsun sesi gürdür" diyor... Atatürk bir konuşmuş, sesi cılız...
Efe, bir kez daha yıkılmış...
"Ne içersiniz?" diyor... Sayın Paşam "Kahve" istiyor...
"Nasıl olsun?"
"Şekerli" diyor...
Efe "Yapma be paşam" cevabını veriyor:
"Bunu da mı yapacaktın bana!.."
…….
Bozgeyik, fıkrayı anlatırken kahkahalara boğuluyor, ancak tam anlaşılmaması üzerine açıklama gereğini de duyuyor:
"Efendim, o yörede şekerli kahveyi, anlarsınız ya ! şeyler içermiş!.."
…….
“Atakürt’ten fıkralık efelere…”
“Türkiye, böyle geldi bu günlere!..”
Atatürk için halka karanfil
Bugünkü "Görüşler" sütunumuzdaki yazıyı okuyun ve okutun…
Gerçekten bu günlere nasıl geldiğimizi en azından bilmek gerekir...
Öğrettikleri iki kelime çok önemliydi...
Birincisi "Alıştırmak..."
Özal diyordu:
"Alışırsınız, buna da alışırsınız..."
İkincisi "Hoşgörülülük..."
Bunu da sağ olsun meslektaşlarımız "Siyaset Meydanı" gibi programlarda aşıladılar...
Hoşgörülü olmamızı istediler...
Olduk, hem de nasıl!...
Arkadaşımız "Mustafa Ünlüoğlu" Eski Foça'dan aradı...
Bakın neler söylüyor:
-Şu anda gözyaşlarımı tutamıyorum... CHP'liler Atatürk anıtına çelenk koymak için geldiler. "Yasak"
deyip koydurtmadılar...
Daha sonra ellerinde karanfillerle geldiler...
Halka dağıtıyorlar ve rica ediyorlar:
"Atatürk'e siz verin..."
Hangi ülkede yaşıyoruz?
“Bu memleketi kurtaran, bu Cumhuriyeti kuran ve bize emanet eden Atatürk değil mi?”
Gördüğüm manzara karşısında ağlıyorum artık...
"Kim bilir, belki kendimden bile utanıyorum!"
Demirkazık Termal'den
Dikkatli okurlarımız anımsayacaktır...
Bu köşede "Sauna kültürü" başlıklı bir yazımızda "Demirkazık Termal Tesisleri"ni eleştirmiştik:
"Neden şok havuzu yok?"
Öyle ya, Demirkazık'ların bu kente sıcak su ve termal konusundaki hizmetleri gerçekten büyüktür...
Böyle bir saunada havuz olmaz mıydı?
İşte bu yazımıza tesislerin sorumlu müdürü "Adnan Ercan"dan yanıt aldık…
"Haklısınız" diyor Ercan Bey "Ama" diyerek ekliyor:
-Şok havuzumuzun yanında buharlı sauna projemizde vardı. Ne yazık ki, belediye düzeyindeki bürokratik engeller bu projemizi küçülttü. Bunun için şok havuzu ve buharlı saunayı yapamadık. İnşallah bir gün Eskişehir'e böyle bir hizmeti de getiririz...
"Adnan Ercan"ı biliyorsunuz... İlk Büyükşehir Belediye Başkanı rahmetli "Aydın Arat" ın genel sekreteriydi...
Başarılı bir görev sergilemişti...
Duyarlı yanıtına ayrıca teşekkür ediyoruz...
Günün Olayı
ABD’de başkan adayları bir kez daha aynı masada oturup fikirlerini halka anlattılar. Peki bizde durum ne? Herhalde işin içinde "paylaşım" olduğundandır.
Liderler yan yana gelip kozlarını bile paylaşamıyor...
Günün Biberi
Teröristlerin sınırdan sızmasını engellemek amacıyla gözetleme yapan "zeplin" alınacakmış.
Umarız eksik olduğu düşünülen sınır güvenliğini sağlamanın yolu budur da, "zeplin balon" çıkmaz.
Gani Yıldız
Günün Balı
18 yaşında ve milletvekili.
"Sen benim kim olduğumu biliyor musun? sorusu esas şimdi anlamlı!
Gerilim
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, New York Borsası’nda "gong" çalmış. Ne güzel!
Ama ekonomimiz için çalan "tehlike çanları" yüzünden "gongu" pek duyamadık!
Kıssa-dan
Su ve havadan oluşan sentetik petrol üretilmiş.
Buluş arabalarda kullanılırsa dünyanın en pahalı su ve havası bizde olacak demektir...
Akif Kökçe
Günün Sözü
Sözlerinizdeki hiddeti anlıyorum ama sözlerinizi anlamıyorum!
Shakespeare
Günün İncisi
Aşılmasına imkan olmayan hiçbir duvar yoktur...
Çehov
Cuk
Sıra-dışı bir hayatım var..
"Hiç okula gitmedim."
İbrahim Ormancı
Kolsuz Yaşar’dan
Elbisesi "Simge"ye zor anlar yaşatmış...
Velev ki, "Simge" olmasaydı abi..
"Neler yakardı neler! "
Çin'de 4 ve ölüm
"Şükrü Kızılot"un yazısından aktarıyoruz: -Çin'e gittiğinizde dikkat edin. Araçların çoğunun plakalarında hatta bazı binaların atanma asansör¬lerinde "4" rakamına maammamaa rastlamazsınız.
Telefon numaralarında da "4" olmayanı ya da çok az olanı tercih ediyorlar.
Özellikle "44w ya da "444" le biten ye "4444" lü olan plakaları hiç göremezsiniz. Neden mi?
Çin'de "4" rakamının okunuşu "sı" ölüm anlamına geliyormuş da onun için!
Günün Şiiri
Hayat bu
Dinle, yapraksız dal uçlarında
Bir fısıltı gibi sonbaharı
Şimdi bir nedamet
Bir hüzün bir akşamdır
On yedi yaş erginliğinin arzuları
Şimdi arzu, yaşamakla ölmek arası
Yaşamanın ve ölmenin dışında
Şimdi kaderimiz aynı masaldır
Hayatın akışında
Unut yollarını beklediğimi
Ve balkonda seyrettiğim grubu
Şehzade masallarına benzemez ki
Hayat bu...
Vedat Belli (Varlık-1952)
Anormal siste trafik
Anormal siste araba kullanırken sadece 1-2 metre tam önümdeki arabanın stop lambalarını zar zor görebiliyordum. Yolu kaybetmemek için onu mümkün olduğunca yakın takip etme kararını aldım, ama bir müddet sonra o birden frene bastı, ben de "GÜMMM!.." Tamponuna bindirdim tabii... Adamın arabasının arkası , benim de radyatör perişan oldu. Sinirle dışarı fırlayıp "Ulan bu siste sırası mı böyle kazık frenin?" diye bağırdım...
"Manyaksam manyağım de!" diye geldi cevap:
"Beyfendi , evimin garajında ne işiniz var? Birlikte banyoya da girelim bari!.. Tövbe tövbe!.."
Akıllı çiçekçi
Adam çiçekçi dükkanına gidip "Karım için çiçek almak istiyorum" demiş. "Tabii efendim" demiş çiçekçi:
"Nasıl bir şey olsun?"
Adam "hımmm.. Valla" falan derken çiçekçi "Yardımca olayım'" diye atılmış:
"Nasıl bir halt ettiğinizi söyler misiniz?"