Aşağısı olmuyor

Yaşamın İçinden

Aşağısı olmuyor

Siyasi partiler gayri resmi olarak yerel seçimleri konuşmaya devam ediyorlar. Önceki gün yazdım.

AKP’nin hedefi Büyükşehir Belediyesi’ni ne yapıp edip kazanmak.

Dün sanayi çarşısına arabanın yağına-suyuna baktırmak için uğradım.

Tanıdık esnaflar sardı çevremi.

Aralarında AKP’liler de var, CHP’liler de.

Hepsi aynı konuyu merak ediyor:

“ Prof. Dr. Yılmaz Bütyükerşen tekrar aday olacak mı?”

---//--

Şu var.

Büyükerşen aday olursa seçimi kazanır diyenler çoğunlukta.

Ama AKP’lilerin anladığım kadarı hedefi büyük.

Sanayide yedek parça satan esnaf dedi ki:

“Bu kez seçimi almak zorundayız”

Ardından da şöyle devam etti:

“ Güçlü adaylar düşünülüyor çünkü...”

Sordum:

“ Kimler var mesela?”

AKP’li esnaf saydı;

“ Ertuğrul Günay, Ali Babacan, Binali Yıldırım”

Devam etti:

“ Partide isimleri geçiyor. Bana kalırsa, Ertuğrul Günay ile bu iş olmaz, ya Babacan ya da Binali Yıldırım olursa seçimi kesin alırız.”

Sohbeti ben bıraktım, onlar devam etti.

CHP’li tanıdığım, “AKP Eskişehir’den Büyükerşen’in karşına çıkaracak aday bulamıyor mu?” sorusu ise tartışmayı bir hayli neşelendirdi.

--//-

Dedim ya, siyasi partiler alev alev.

Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in Tepebaşı Belediyesi’nin düzenlediği iftar yemeklerine katılması CHP’liler tarafından farklı yorumlanmaya başlandı.

Çukurhisar ve Çamlıca’da ki iftar yemeklerinde Büyükerşen ve Ahmet Ataç’a gösterilen sevgiyi izleyen AKP’lilerin:

“ Misilleme yapmaya çalıştıklarını duydum.”

--//--

Şunu da belirtmek gerekiyor.

Yerel seçimler konusunda şimdilik Tepebaşı Belediye başkanı Ahmet Ataç ile Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı’nın yeri rahat. Ataç her zamanki sevecenliği içinde vatandaşlarla ele ele çalışmalarını sürdürüyor. Sakallı ise “Büyüğe mi, küçüğe mi” ikilemi içinde, yoluna devam ediyor. Odunpazarı’nda Sakallı’nın karşısına CHP’den kimin çıkacağı konusu tıpkı siyasi gelişmeler gibi tartışılıyor sadece.

 

 

Günlerin getirdiği

Çevreyolu Unakıtan ile bitti

Eskişehir Çevreyolu tartışması bir türlü netleşmedi. Bazıları halen sorunlarla trafiğe açılan yolu çevreyolu olarak görüyor. Ama değil. Bu yolun şehir içi trafiği rahatlatmak için yapıldığını kabul etmek lazım. Bozüyük’ten Bursa yönüne gidenler görmüştür. Aynı şekilde Bursa-İstanbul-İzmir yönüne giden üç şeritli yoldan geçenler yaşamıştır. Çevreyolu budur işte. Seyreden araçlar istemezlerse, ne Bozüyük’e ne de Bursa’ya uğramadan yollarına devam ederler. Peki Organize Sanayi’den girip Tepebaşı’ndan çıkan bizim yolun adı nedir?

Yorumlayın bakalım. Kulakları çınlasın Maliye eski Bakanı Kemal Unakıtan’a Vali, AKP’li milletvekilleri ve AKP’nin İl Başkanı Murat Mercan’ın da katıldığı bir toplantıda “Çevreyolu nereden geçecek?” diye sorduğumda, Karayolları Genel Müdürü’nü çağırıp “Sayın müdür anlat bakalım. Çevre yolu nasıl olacak?” demişti. Karayolları Genel Müdürü de “Sayın Bakanım şimdilik belli değil planlama yapıyoruz” yanıtını vermişti. Uzatmayayım. Unakıtan kalsa, özlemini duyduğumuz çevreyolu gerçekleşecekti. Sözün kısası Unakıtan gitti. Çevreyolumuz da bitti. İşin ilginç yanı bir daha kimse çevreyolu için yapılacak ya da yapılmayacak diye konuşmadı. Özellikle de iktidar partisi milletvekillerinden ses çıkmadığı gibi, muhalefet milletvekilleri de “ Bu iş ne oldu?” diye sormadılar.

 

-Çetinkaya’dan duyarlı çağrı—

Malatya’da Alevi bir aileye yönelik saldırı, tüm yurtta olduğu gibi, Eskişehir’de de değerlendirildi. CHP Genel Merkezi’nin olayı incelemek üzere görevlendirdiği heyette yer alan Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un yanı sıra Veli Ağbaba, Hüseyin Aygün ve Müslin Sarı’nın hazırladıkları raporu genel merkeze sunmaları beklenirken, yazılı bir açıklama yapan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı İrfan Çetinkaya ve Hacı Bektaş Veli Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Muzaffer Demirtaş “Yıllarca Alevi ve Sünniler bir arada yaşamıştır. Bu birlikteliği bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Malatya’da yaşanan bu olayı kınıyoruz. Aleviler bu ülkenin gerçek evlatlarıdır. Ülkeye ve Cumhuriyete sahip çıkmaya devam edeceğiz” dediler.

Gerçekten ilginç bir durum. Malatya’nın Sürgü beldesinde yaşanan olay ciddi biçimde soruşturulmalı ve de kışkırtıcıların oyununa gelinmemeli diyoruz. Olay önemli çünkü.

 

 

Vatandaş soruyor

Ramazan yarı oldu . Pide tartışıyoruz.

İlginç bir toplumsal yapımız var. Bir konunun aslını astarını bilmeden tartışmaya öyle meraklıyız ki. İşte en işte en tipik örnek Ramazan’a mahsus pide fiyatları. Bugün Ramazan başlayalı 15 gün oldu. Yani iki hafta sonra Ramazan sona erecek. Yani yarısı gitmiş. Biz halen Ramazan pidesi fiyatlarını tartışıyoruz. Tartışanlar öyle sıradan insanlar değil. Kim bilir çoğu fırında kuyruğa girip Ramazan pidesi de almamıştır.

Eskişehir’de üç türlü pide fiyatı var. 300 gram pide 1.20 TL, 400 gram pide 1.50 TL. Bir de bazı mahalleler de 300 gramı 1 TL’ye satılanı var. ETO tartışıyor. Esnaf Dernekleri yükleniyor. Fırıncılar konuşuyor. Büyükşehir Belediyesi suçlanıyor. Ne için? Pide fiyatının belirlenmesi için. Ne oldu? Hiçbir şey? Hani derler ya “ Atı alan Üsküdar’ı geçti” Aynen öyle…

Yanlış oluyor beyler. Bu işe bakan herkese yanlış oluyor. Fiyatlar Ramazan girmeden tespit edilir. Bu işi öğrenin artık.