Arslan'ın adı yaşayacak

Odunpazarı Belediyesi Yenidoğan Mahallesi'nde açtığı yeni Halk Merkezine Ayşe Tuğba Arslan'ın adını verdi. Ölmeden önce tam 22 defa yetkililere dilekçeler veren Ayşe Tuğba Arslan'ın cebinden 23'üncü bir dilekçe daha çıkmıştı. Muhtemelen o dilekçeyi de yetkililere verse, bir şey değişmeyecekti. Kadınlara yönelik cinayetlerden ötürü hükümeti eleştirmek vicdansızlık olur. Ancak Ayşe Tuğba Arslan olayı farklı. Netice itibarıyla koskoca bir sistem, bir kadıncağızın hayatını koruyamamışsa, ortada bir sorun var demektir. Ölüm tek taraflı bir yolculuk. Kazım Kurt ağzıyla kuş tutsa, Ayşe Tuğba Arslan'ı geri getiremeyecek. Ancak yeni Ayşe Tuğba Arslan cinayetlerinin de önüne geçmek mümkün. En azından acı kayıplarımızı unutmayarak bir başlangıç yapabiliriz. Odunpazarı Belediyesi'ni duyarlı tutumundan ötürü tebrik ederim.

Buluşan feryat etti
Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan, hububat üreticilerinin ciddi bir sıkıntıyla karşılaşabileceğini söyledi. Sebebi ise uzun süredir dikkat çektiğimiz bir sorun; kuraklık... Her ne kadar onlarca barajlar inşa etsek de, kuraklık tarım üretimini olumsuz etkiliyor. Bu kış çok kısa geçti ve yerini bahara bıraktı. Şimdi bahar aylarında gelecek yağışı dört gözle bekliyoruz. Yeraltı sularının yeterli olmadığını ifade eden Buluşan, "Kar yağışlarımız yeterli gelmedi. Havaların ısınmasıyla çiftçilerimiz yaprak gübresi atıyorlar. Mahsuller büyüdükçe ve havaların ısınmasıyla daha da fazla yağışa ihtiyacımız var. İnşallah mart-nisan aylarında bol ve bereketli yağış bekliyoruz" ifadelerinde bulunmuş. "Neden yağmur yağdırmıyorsunuz kardeşim?" diye ne Tarım Bakanlığına ne belediyelere kızalım. Yaşadığımız sıkıntılar iklim değişikliklerinden kaynaklanıyor. Burada hem hükumete hem de yerel yönetimlere görevler düşüyor. Belli ki bizi doyuran çiftçimiz için 2020 yılı kolay geçmeyecek. Çiftçimize yapılan desteklerin biraz daha artması lazım.

Eskişehir'de başarılı olur mu?
2019'un sonunda kurulması planlanan Ali Babacan'ın partisi nihayet kuruldu. Demokrasi ve Atılım Partisi'nin kısa adının da DEVA olduğu açıklandı. Kendilerine başarılar dileriz. Sadullah Ergin, Nihat Ergün gibi önemli isimlerin yer aldığı partide – tuhaftır – Abdullah Gül'e yakın isimler yer almadı. Mesela Beşir Atalay'ın partinin kurucuları arasında olması beklenirdi. Öte yandan ülkücü hareketin içinden tanıdığımız ve Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'ne kadar siyasetin içinde yer alan Ramiz Ongun gibi isimler de bizi şaşırttı. Yine dikkatli gazeteci Ali Baş, bir dönem Eskişehir'de de görev yapan emekli Korgeneral Mehmet Şanver'in kurucular arasında olduğunu belirtmiş. Partililer muhtemelen 'DEVA' kısaltmasını, "Milletin dertlerine deva olacağız" diye kullanacaklardır. Fakat öncelikle görünür bir parti olmaları gerekiyor. Bunun için de çok çalışmaları lazım. DEVA Partisi başarılı olur mu, Eskişehir'de neler yapar gibi soruların yanıtını zaman gösterecek. Ancak söz konusu partinin toplumda bir heyecan yaratmadığını da söylemeyim.