Yaşamın İçinden Ömer Duru
Bektaşi’nin birinin gömleği kirden muşambaya dönmüş.
Tanıdıklardan biri.
“Yahu”demiş
“Şu gömleğini yıkasana.”
Bektaşi gülerek:
“Gene kirlenir”demiş,
“Gene yıkarsın.”
“Gene kirlenir”
”Gene yıkarsın.”
Tepesi atan Bektaşi sonunda şöyle demiş:
“Ey imanım. Biz şu ölümlü dünyaya gömlek yıkamaya mı geldik”
--//--
2011/2012 Futbol sezonuna büyük umutlarla giren, Eskişehirspor, son haftaya kadar “Avrupa hayali” ile yatıp kalktıysa da olmadı.
Umulan dağlara kar yağdı.
Yöneticiler ve teknik kadro “Buraya kadar” deyip tatile girdiler.
Şimdi gözler
“ Mesut Hoşcan ve arkadaşlarında.”
Sivasspor maçını Es-Es kazandı, ama başkaları da kazanınca umutlar suya düştü.
Ersun Yanal ne yapacak?
Holosko hayali gerçekleşecek mi?
Takımda kimler kalacak? Kimlerin bileti kesilecek?
Sahi diyorum.
Skibbe’nın puanının üstüne yatan teknik kadro, ne zaman bir basın toplantısı yapıp:
“Geçen sezonu değerlendirecek?”
--//--
GS-FB maçı ile futbolun bir başka yüzü çıktı ortaya.
Kazanan da bağırdı, kaybedende.
Maçı Çukurhisar’da izledim..
GS şampiyon oldu.
Oldu da kupa rezaletini gördük.
Kazanan takımın kupasını bile veremeyip, sporda zaferi ağzımıza yüzümüze bulaştırdık.
Üstelik arabaları yakarak.
Binlerce insan, biber gazına duman altı olarak.
Futbol Federasyonunun acizliği, futbola ne yazık ki, Başbakan kanalı ile politikayı da sokmuş oldu.
Bektaşi’nin gömlek yıkama işine benziyor gelişmeler.
Kirlenmiş yıkasana.
Gene kirlenir.
Olsun gene yıka.
--//--
Her neyse? Genç İşadamı Nebi Hatipoğlu ESO adaylığını tercih ettiğine göre, Es-Es cephesi, Halil Ünal ile Mesut Hoşcan’a kaldı. Bekleyip göreceğiz, günler ne getirecek?
Günlerin getirdiği
-Kırmızıyı seven halk otobüsü—
14 Mayıs 2012 günü, çevre yolu Muttalıp Kavşağı’nda saat 19.45 dolayında yaşanmış bir olay var. Muttalıp yönünden gelen araçlar dört yolda kırmızı ışık yandığı için durmuş. Duranlar arasında ticari taksi, minübüs, halk otobüsü ve şehirler arası işleyen değişik araçlar da varmış.
Okurumuz tanımış olmalı ki korna çalarak işaret etti. “Böyle de olur mu”dercesine. Gerçekten baktım. Bütün araçlar kırmızı ışıkta beklerken, “26-H-0038 plakalı” halk otobüsü gaza basmış gidiyordu. Üstelik çok tehlikeli biçimde. Diğer araçlar dikkatli olmasa bir facia yaşanabilirdi. Kumlubel tarafına geçtiğimizde bizi tanıyan okurumuzla konuştuk. Yanında çocuğu ve eşi de vardı. “Yaz bunu ağabey” dedi. Allah böylelerinden korusun. Göz göre göre kırmızı ışıkta geçerek, yolcuların hayatını tehlikeye sokuyor”
Evet halk otobüsünün sürücüsü neden böyle yaptı bilemiyoruz. Bir kaza olsa sorumlusu acaba kim olurdu? Kimsenin ekmeğine engel olmak istemeden bu yakınmayı ve halk otobüsünün plakasını alıyoruz köşemize. Lütfen diyoruz biraz dikkat.
Günün şiiri
Analarımız
-“Güneşin alası çok/ Her evin çilesi çok
Analar çeker yükü/Kimsenin bilesi yok”
**
Çocuğa bakar anne/Evine tapar anne
Gece gündüz çalışır/yarını yapar anne
**
Anamız başımızda/Her öğün aşımızda
Ananın emeği var/ Her iyi işimizde
**
Gelin çiçek derelim/Yollarına serelim
Sevgi dolu türkülerle/ Annemize verelim
Not: Muammer Sun’un bu güzel türküsünü köşemize gönderen okurumuza teşekkürler.
--Aman aman fay gizlenmesin---
Prof.Dr. Can Ayday’ı Eskişehirliler yaptığı araştırmalar ve depreme yönelik çalışmalardan dolayı tanır. Ayday yaptığı araştırmaları bilmsel kurumlarla paylaşıyor. Eskişehir biliyorsunuz deprem bölgesi. Herkes ayrı bir açıklama yaparak insanların kafasını karıştırıyor. Üstelik kafa karıştıran açıklamaları yapanlar da bilim adamları. Bu duruma canı sıkılan Prof.Dr. Can Ayday diyor ki “Deprem ve fay hattı konusunda her kafadan bir ses çıkıyor. Bilimde doğru birdir. Var olan fay hattının yok gibi gösterilmesi yanlıştır. Yer bilimciler olarak doğruda bileşmeliyiz.”
Prof.Dr. Can Ayday haklı. Her kafadan bir ses çıkması, bilim adamları adına yanlış olur.
----------------------------------
Vatandaş soruyor--
-- Tünelin ışıkları--
Muttalıp yolunda Gazi Mahallesi’nin kenarında ki tüneli bir kaç kez okurlarımızdan gelen yakınma üzerine yazıp tünelin ışıklarının yanmayışı trafik kazalarına davetiye çıkarıyor. Kim yapacaksa ışıklandırmayı yapsın demiştik.
Önceki gün gördük. Adı geçen tünelin ışıkları yakılmış. Gelip geçen araçlar aydınlık yolda rahatlıkla geçiyorlar. Merak ettiğimiz konu bu ışıklandırmanın hangi kurum tarafından yapıldığı. Gerçi hiçbir kurumun reklama ihtiyacı yok. Ama merak ettik sadece,
Karayolları mı, belediyeler mi, yoksa elektrik kurumumu yaptı. Hangisi yaptıysa teşekkür ediyoruz.
Bir zamanlar tünele korku ile giren araçlar içinde bulunduğumuz günlerde pırıl pırıl olmuş tünelden rahatlıkla geçiyorlar.
Aslında basın olarak takip ettiğimiz bazı sorunların çözüldüğünü görmek bizleri de mutlu ediyor. Merak ettiğimiz benzeri sorunları çözüme kavuşturanlar yazı ile olmasa da telefon açıp “bu sorun çözüldü” diye neden söylemezler anlamak zor.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------..
.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...