Eskilerden kalma güzel bir sözümüz vardı:
-Ar damarı çatlamış!
Artık kullanmıyoruz! Ya da pek az kimse kullanıyor? Çünkü “
arsızlık” bulaşıcı bir hastalık ve ne yazık ki toplumumuzu kuşatmış durumda…
Son olarak Eskişehir Barosu Başkanı Av. Mustafa Elagöz’ü konuk ettik. Çok önemli bir tespit yaptı Elagöz,
“Suç işleyen popüler oluyor”
Kılıçdaroğlu’na yumruk atan kişi bunun canlı örneği!
Gidip elini öpüyorlar, hatıra fotoğrafı çektiriyorlar! Suçu meşrulaştırıyorlar, şiddeti körüklüyorlar…
Toplumda şiddet hiçbir zaman bu denli kutsanmamıştı!
Bu denli övülmemişti!
Şiddet yaşamımızın bir parçası oldu. Dikkat edin, her gün kadına şiddet, arkadaşa şiddet,
çocuğa şiddet, istismar bu tür haberleri okuyoruz, çığ gibi çoğalıyor!
Neden?
Ar damarları çatladı! Utanma duygusu yok edildi!
Eskiden birisi kabahat işlediği zaman utanır, saklanırdı.
Bir süre yaptığı kabahatin, unutulmasını beklerdi…
Köşesine çekilir beklerdi!
Şimdi öyle mi? Artık kimse utanmıyor.
Tam aksi böbürleniyor, “yine olsa yine yaparım” gibi laflar ediyor ve alkışlanıyor!
Unutmayın utanması olan adamın kalbi yumuşak olur! Utanmak da bir erdemdir!
Toplumda “utananların sayısı” azalıyorsa, çöküş başlamış demektir!
YER SOFRASI!
Her Ramazan geldiğinde siyasiler evlere iftara gider. Genelde de “yer sofrasında” açtıkları oruç sofrasının fotoğrafını vermeye özen gösterirler…
Yer sofrası, günümüz itibariyle bir “
yoksulluk göstergesi” değildir. Kültürel bir göstergedir…
Çağ değişti…
Yer sofrası fiyatına artık
rahatlıkla yemek masası da satın alabiliyorsunuz.
***
Yer sofraları gitti, yerine yemek masaları geldi!
Kültürel değişimin göstergesidir!
Artık evlerimizde
“sinilere” bile pek rastlamıyoruz.
***
İster yerde ister masada yensin, Türk geleneğinde sofranın en önemli olayı “edep”tir…
Kuralları, ritüelleri vardır…
Sofralarımızda eskiden “tıka basa” doyulmazdı. Hatta büyüklerimiz “iştahın varken kalkmamızı öğütlerdi”
Şimdi, “tıka basayı” da geçen bir ölçüde yiyoruz, yine de doymuyoruz!
***
Hepimizin bildiği bir gerçek:
Sofralarımızda israf artarken, dünyada açlık çoğalıyor.
SÜPER LİG VE İFTAR!
Süper Lig’de milyon dolarlar havada uçuşuyor. Futbolculara verilen rakamları telaffuz bile edemiyoruz.
Futbolcu ismi vermek istemiyorum,
çok kazanan futbolcular belli…
Bir futbolcudan bahsetmek istiyorum…
Ronaldo!
Dünyaca ünlü futbolcu Ramazan ayı nedeniyle iftar yemekleri için
Filistin’e 1,5 milyon Euro bağışta bulunmuş…
Böylesi durumlarda bizim futbolculardan pek ses seda çıkmıyor!
DIŞ POLİTİKA!
Dış politikada şu sıralar iki önemli konu var…
1-S-400’ler…
2-F-35’ler…
İkisi de çok önemli! Ama bu harfler bu rakamlar, uçaklar füzeler vatandaşın hiç mi hiç
ilgisini çekmiyor!
Önemini, anlamını çok sade bir dille anlatılması gerekiyor!
SEMERCİNİN SIRRI!
Kasabanın semercisi ölmüş... Yeni gelen semerci acemi! Yaptığı kötü semerler yüzünden, bütün eşeklerin sırtı yara olmuş.
Eşekler başlamış semercinin ölmesi için dua etmeye. Sonunda duaları kabul olmuş.
Semerci ölmüş. Ne var ki, yerine gelen daha acemiymiş. Eşekler yeniden duaya başlarken, biri demiş ki;
- Arkadaşlar anlaşıldı ki semercinin iyisi gelmeyecek.
Ölsün diye dua etmenin anlamı yok...
- Peki ne yapalım?
Tanrı’ya bizi eşeklikten kurtarması için dua edelim.
DERSLER
- Her gün bittiğinde unut gitsin.
- Elinden geleni yaptın. Ders çıkar. Yarın yeni bir gün.
- İnsanların karakterleri onların kaderleridir ve insanlar layık oldukları hayatları yaşarlar.
- Kendini yönetirsen dünyayı yönetecek gücü bulabilirsin.