Anneye bir şarkı belki de bir şiir

Eskiden, çocuğun annesine aldığı hediyeyi anne uzun yıllar unutamazdı. Şimdi armağanları verenlerde, alanlarda çok çabuk unutuyor. Şöyle bir düşünün, annelerimiz aldığımız hangi hediyeleri gerçekten hatırlıyor?

12 Mayıs 2019 09:54
A
a
Sütiş Eskişehir

Alış Veriş Mağazaları…

Her birini vitrinlerinde “Anneler Günü’ne” özel ayrı indirimler. Hepsinde o güzelim annelerin fotoğrafları. “İnci kolye takmış” yandan profilli o güzelim anneler…

Anne nasıl olunur, işte oralardan öğreniyoruz.

Anne olmak kolay değil…

Bakın reklamlara…

Çamaşır makinası reklamında anne vardır. Deterjan reklamının vazgeçilmezi yine annedir. En iyi ütüden annemiz anlar.

Tencere, tava, tabak reklamlarında da annemiz vardır.

En iyi dikiş makinasını da annemiz kullanır. Reklamlar da hep öyle değil mi? Ne kadar ev eşyası varsa, yanında mutlaka bir anne vardır.

***

Anneler güzeldir, iyidir. Duruşu, konuşması nasıl olacağı reklamlarda öylece gösterilir.

Üretim yapan anneden, tüketimin başaktörü olan anneye geliveriyoruz, haberimiz olmuyor.

20-25 yıl önce Anneler Günü’nde anneye hediye alma bu kadar çılgınlık haline gelmemişti.

Yıllar geçtikçe, hediyeler çoğalıyor, çoğaldıkça hediyeler önemsizleşiyor.

Eskiden, çocuğun annesine aldığı hediyeyi anne uzun yıllar unutamazdı. Şimdi armağanları verenlerde, alanlarda çok çabuk unutuyor. Şöyle bir düşünün, annelerimiz aldığımız hangi hediyeleri gerçekten hatırlıyor?

Ya da annemize aldığımız ilk hediyenin yerini şimdi hangisi tutabilir.

Anneye hediye alınması adeta zorunlu bir rutiel haline gelmiş, fark edemiyoruz. İşin garip yanı, bunların hiç birinin böyle olmasını annelerimiz istemiyor…

***

Bir şarkı, bir şiir…

Belki bir mektup, geleceğe taşınabilecek en iyi armağanlar değil mi?

Tüm annelerin ve anne adaylarının anneler günü kutlu olsun.

ANA’DAN ANNEYE NASIL GEÇTİK

Büyüklerimiz “Ana” dermiş. Biz “Anne” dedik. Peki bu geçiş nasıl oldu? Sibel Türker’in yıllar önce yazdığı bir yazıyı sizinle paylaşmak istiyorum…

  • İstanbul Türkçesi'yle bebek hecelemesi haline getirilip yaratılmış "anne" sözcüğü ülkemizin modernlik macerasının da altını çizer. "Ana"lar, ne kadar toprağı, bereketi, kök salmayı, yaşamı sonsuz döngüsü içinde yeniden ve yeniden üretmeyi çağrıştırırsa, "anne"ler şehrin parlak ışıkları altında, belki kutsallıklarından, belki de bereketlerinden ödün vererek küçük ayaklarıyla dolanırlar.

  • Analar tarihtir, anneler zaman.

  • Analık kadimdir, çağlar geçer, iktidarlar, sistemler değişir, bir devrin kapıları kapanıp yenisi açılır, analık yerinde durur.

  • Uyum göstermez, çizgilerini yenilemez, "zorunda hissetmez".

  • Analık ne kadar mülksüzlük ise annelik kadının mülkiyet içindeki esnemiş halidir.

İNSANI DÜZELTİRSEN

BİR haftanın yorgunluğundan sonra pazar sabahı kalktığında, eline gazetesini aldı ve gün boyu miskinlik yapıp evde oturacağını düşündü. Tam bunları düşünürken çocuğu koşarak geldi ve sinemaya ne zaman gideceklerini sordu. Baba çocuğuna söz vermişti, hafta sonu sinemaya götürecekti ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu.

O sırada, gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti. Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı ve çocuğuna eğer bu haritayı düzeltebilirsen, seni sinemaya götüreceğim dedi.

Sonra düşündü:

-Oh be kurtuldum, en iyi coğrafya profesörünü bile getirsen, bu haritayı akşama kadar düzeltemez.

On dakika sonra, çocuk koşarak geldi ve konuşmaya başladı:

-Baba haritayı düzelttim artık sinemaya gidebiliriz, dedi.

Baba inanamadı ve görmek istedi. Gördüğünde de hayretler içinde kaldı ve bunu nasıl yaptığını sordu.

Çocuk, yanıtladı:

-Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan vardı.

-İnsanı düzelttiğim zaman, dünya kendiliğinden düzelmişti

BU RAMİS BAŞKA RAMİS!

Meslektaşlarımız zaman zaman pazarda, çarşıda halk röportajları yapıyor. Birkaç gün önce Esra Ünlü’nün yaptığı Pazar röportajını okurken, tanıdık bir isme rastladım…

Ramis Tunca!

Şöyle diyor:

-File değil poşet de dolmuyor. Kuru soğanı tane ile alanlar var. Geçen haftaya göre de fiyatlar artmış!

Hızlıca fotoğrafına göz attım…

İsim benzerliği!

Şu sıralar vatandaş gibi siyasiler de pazara çıksa iyi olur!

KORKMAZSAN!

Eğer korkmazsan yaşam harika olur. Gerekli olan cesaret, hayal gücü!

Charlie Chaplin

anneler günü

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi