Ahmet Akar…
Kurtuluş savaşı yıllarında Eskişehir Demiryolu atölyesinde çalışıyormuş.
Çırak olarak girdiği atölyede usta olur. Bir gün bir Binbaşı gelip milli mücadelenin başladığını ellerinde kamasız toplar olduğunu ve bunlara kama yapılacağını söyler!
Fakat kama yapabilmek için
demiryolu atölyesinde ne malzeme, ne bu iş için tesisler vardır.
Subaylarda işçi gömleklerini giyip ustaya yardım etmek için ellerini sıvar!
Atölyede Türklerden başka Rumlar ve Ermeniler de vardır.
Türklerin bu çabaları karşısında ne yapıyorlar dersiniz:
Gülüp, alay ediyorlar!
Çok büyük zorluklar yaşıyorlar ama en sonunda
10.5-22 çapında ilk kama yapılır.
Topa takılır ve deneme atışı yapılması kararlaştırılır.
10.5’luk top Eskişehir ovasını inletir. Ahmet Akar ve askerler sevinç göz yaşlarına boğulur!
İlk denemeden sonra seri üretime geçilir.
7.5'luk Krupp cebel, 7.7'lik Erhard cebel toplarının kamaları meydana çıkar.
Ahmet Akar, her biten kamanın üstüne bitiş tarihini yazar
. Bir de “Eskişehir” markasını vurur.
Deneme atışları sonunda Ahmet Akar şöyle diyecektir:
-
Gürleyen topların sedaları bütün yorgunluklarımızı unutturdu..."
İsmet Paşa anılarında Sakarya Savaşı’nda Yunanlıları Eskişehir’de yapılan toplar ile vurduklarını anlatır.
ANKARA’DAKİ ESKİŞEHİR CER ATÖLYESİ!
Yunanlıların Eskişehir’i işgal etme tehlikesine karşı bu kez imalat yapanların Ankara’ya gitmesi kararı alınır.
Tüm takım ve malzemeler toplanır. Subaylar Ahmet ustayı da yanlarına alıp Ankara’ya giderler.
Ahmet Akar, o dönemi şu cümlelerle anlatır:
-Kışla ahırlarının gübrelerini temizlemekle işe başladık. Zemini tesviye ettik. Birkaç baraka da kurduk.
Daha sonra kama ve top aksamı üretim ve tamirleri ile tüfek kısmı, kılıçhane kısmı işe girişti. Başımıza geçirdiğimiz mühendis, 25 yaşında Veli Bey adında bir gençti. Tam bir amele gibi çalışıyordu…
Ahmet Akar’ın tarif ettiği yer şimdiki MKE’nün merkezidir.
Kışla temizlendiğinde kapıya elle yazılmış bir tabela asarlar:
Eskişehir Cer Atelyesi…
MKE’nin kuruluşunda Eskişehirlilerin emeği vardır!
Ahmet Akar, ankara’dan sonra Sakarya’ya gider! Orada top kaması yapmaya devam eder! Eşi, oğlu ve kışkardeşini ise Ankara’da hastalıktan yitirir!
*1954 yılında yayınlanan Makine ve Kimya Dergisi’nde, Vedat Şehirlioğlu Ahmet Akar ile bir röportaj yaptı.
Yazının büyük bölümü o röportajdan aktarıldı.