Ankara Eskişehir’e geldi!

2004 yerel seçimlerinden hemen sonra şöyle bir söylenti başladı…
-Yılmaz Büyükerşen Ankara’ya gidecek…
20 yıl boyunca bitmek bilmeyen bir şekilde tekrar edildi…
-Yılmaz hoca milletvekili olacak?
-Büyükerşen Ankara yolcusu!
-Büyükerşen Ankara Büyükşehir’e aday olacak…
-Büyükerşen Ankara’da!
Arada İzmir’e, İstanbul’a gönderdikleri de oldu!
Oysa, Yılmaz Büyükerşen, CHP’ye katılırken bile Ankara’ya gitmedi! Ankara Eskişehir’e geldi…
Son seçimde yine aynı söylenti…
-Yılmaz Büyükerşen milletvekili adayı olacak!
Bu söylenti siyasi kulislerde öyle hızlı yayıldı ki, “Yılmaz hoca Eskişehir’i bırakmaz” diyenler bile “acaba?” diye düşünmeye başladı…
Sonuç her zamanki gibi oldu! Yılmaz hoca Eskişehirlilerle birlikte?
Peki, Yılmaz Büyükerşen’in Ankara’ya gitmesini daha doğrusu Eskişehir’den ayrılmasını kim ya da kimler istiyor…
Hem AK Parti hem de CHP cephesinde Yılmaz Büyükerşen’in Eskişehir’den ayrılmasını isteyen isimler var…
Gitmesini istiyorlar ama başarısız oluyorlar!
Ne yazık ki bu istek, kimi zaman başka sonuçlar doğruyor…
Büyükerşen Ankara’ya gitmiyor ama listenin başına Ankara’dan isimler geliyor. Hem CHP’ye hem AK Parti’ye…

 
100 YILLIK  PLANLAR

 
Tam 100 yıl önce...
 İngilizler, Kudüs'e doğru ilerlemeye başladığında Osmanlıların müttefiki olan Almanya'nın paşası Cemal Paşa şu öneriyi getirir.
-İngilizler Kudüs'ü ele geçirsinler bir önemi yok. Biz savunma hattını Musul ve Kerkük'ün önüne kuralım. Bu hattı İngilizler 100 yıl savaşsa asla geçemezler...
Almanın derdi petroldür elbette...
Cemal Paşa aynı görüşte değildir...
-Kudüs, biz Müslümanlar için kutsal. Burayı sonuna kadar savunacağız.
Sonuç, kanlı çarpışmalar oldu ve 1917 yılının Kasım ayında Kudüs'ü ingilizlere teslim ettik...
Ancak, kimse Osmanlı'nın yenildiğini sanmasın...
Kudüs'ü boşaltmamızın nedeni, İngilizlerin saldırılarına karşı koyacak gücümüzün olmamasından değildi...
Top ateşi nedeniyle şehrin zarar görmemesi için, Kudüs'ü boşalttık...
Kudüs'teki son idarecimiz İzzet bey, İstanbul'a gönderdiği telgrafta “Kutsal mekânlara top mermileri düşüyor, tahribata engel olmak için şehri boşaltıyoruz!” diyor.
Maneviyatımız yüksek. Cömertiz...
Ancak 50-100 yıllık planlar yapmaktan uzağız.

 
İKİNİZDE KİRLENİRSİNİZ!

Akademisyen Serhat Yabancı Narsistlerle ilgili şu tespiti yapıyor:
-Bir narsist ile savaşı kazanma şansınız yoktur.
Hatasını kabul etmez, Hep bir aması vardır ve hep suçlayıcıdır.
 Kavgalardan da korkmaz.
Bernard Shaw’ın benzer bir örneğiyle yinelemek isterim:
-Asla bir domuzla güreşmeyin. İkiniz de kirlenirsiniz, ama domuz bundan hoşlanır.
 

GAZETECİLER DİKKAT!

Olay Ekvator’da geçiyor…
İçişleri Bakanı Juan Zapata, şiddet olaylarının yaşandığı ülkede TV ve radyo istasyonlarında çalışan en az beş gazeteciye mektup bombası gönderildiğini, açıkladı…
İşin ilginç yanı bunlardan birisi patlamış. Neyse ki ciddi bir yaralanmaya yol açmamış!
Şu sıralar bizde de gazeteciler gündemde! Bombalı mektuplara dikkat!
 

GÜNÜN SÖZÜ!

Bencillik kişinin istediği gibi yaşaması değildir. Bencillik, başkalarından sizin istediğiniz gibi yaşamalarını istemektir. Oscar Wilde
 

GÜNÜN KARİKATÜRÜ: