Anastra kaçkınları!

Anastra Eskişehirlilerin bitmeyen tutkusu.
Bütün İskambil oyunları bir tarafa anastra bir tarafa!
Gazetecilerde iyi oynar! Rahmetli Önder Baloğlu, Vedat Alp, Hakkı Kutlu ve ben…
Anastra sevdalıları Beyti Çemen, Ahmet Atuk, Servet Tunç’u unutmak ne mümkün!
İyi anastra oynardık…
Bahar Bilen’in işlettiği Eğit-Der lokalinde kimi zaman 4-5 saat aynı masada kalırdık. Açmasıydı, dalmasıydı, çalışıp, saymasıydı…
Yakalanması, eksiye düşmesi…
Ortağınla kavgası, tartışması, yorumu,  rövanşı falan saatin nasıl geçtiğini anlamazdık!
Kahvehanelerle ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ne diyor:
- Kahvehaneler açık güzel ama kağıt oynamak yasak. Vatandaş kahveye niye gitsin o zaman. Oysa önlem alabilirsiniz, dersiniz ki 'her oyunda sıfır, yeni kağıt açacaksınız.' Bitti bu kadar basit!
Papaz kaçtı, pişti, belki kurtarır. Ama Anastra da her el yeni kağıdı düşünemiyorum! Zaten her el yeni kağıt Anastranın ruhuna da aykırı! Anastra kağıdı dediğin yorulacak! Hatırası olacak!
Şu kağıt açıklamasını yapmadan önce bir Eskişehirliye danışsa, inanın bu hataya düşmezdi!
Her ele yeni gıcır kağıt gelse, bu masrafın altından kimse kalkamaz. Anastra oyunu da tarihe karışır, kimse oynayamaz!
Anastra oyuncuları, kıyıda köşede kaçak olarak oynardı! Bu kötülüğü Eskişehir’e yapmayın sayın Kılıçdaroğlu!  Kaçak anastracılar olarak tarihe geçmeyelim!
 

OYUNLAR AÇILSIN!

Kahvehane işleten Halil İbrahim Güngör: İşlerimiz çok durgun. Ancak yevmiyemizi kurtarabiliyoruz. Oyun olmadığı için işler bitti. Kahveciliği öldürdüler. Önerinin mümkünatı yok. Zaten oynayacak olan 4 kişi. 2’şer çay içseler 8 çay eder. Maliyetini kurtarmaz. Zaten dediği şekilde sıfır kağıdı bulamazsın. Dayandıramazsın. Kahveci esnafı olarak oyunların açılmasını bekliyoruz.
 

ÖMRÜ HAYATIMIZDA! BUNU DA GÖRDÜK!

Severek takip ettiğimi hesaplardan biri “No Context Eskişehir”
Context, twitter aleminde bir konuyu gerçek bağlamından koparıp tek başına ele alma olarak yorumlanıyor…
Sosyal medya olmadan önce, bu duruma biz gazetecilik dilinde “cımbızlamak” olarak değerlendiriyorduk…
İşine gelen kısmı alma, işine yarayan kısmı kullanma!
No Context, bizim “Eskişehir gavurlukta ilk sırada” yazımızın balığını kullanmış! Ömrü hayatımda en azından yazımızın başlığı sosyal medyada epeyce konuşulmuş oldu!
Kimisi zahmet etmiş yazıyı bulup okumuş…
Kimisi başlığa bakıp bizi “yerden yere vurmuş”
Eğlenerek ve gülerek yapılan yorumları okudum! Malum gavurlukta ilk sıraya yerleşmek kolay değil…
 

FETÖ’NÜN SOLCULARI!

Yıl 2003…
Ankara Üniversitesi ve Atatürkçü Düşünce Derneği'nce cumhuriyetin 80. yıldönümü dolayısıyla ortaklaşa bir yürüyüş düzenlendi:
- Cumhuriyete Saygı Yürüyüşü!
 Öğretim üyesi, öğrenci ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinden oluşan binlerce kişi katıldı! YÖK Başkanı ve rektörlerde katıldığı için yürüyüş kamuoyunda rektörler yürüyüşü olarak adlandırıldı!
İşte o yürüyüşün bir anında bir pankart açıldı:
-Ordu göreve!
Kimsenin beklemediği bir pankarttı! İşi organize edenlerin hedefi belliydi! Aradan yıllar geçti! 17-25 Aralık sürecinde bu pankartı taşıyanlar, FETÖ’nün yayın organlarının önünde eylemde görüldüler!
FETÖ her yere sızmıştı! Solcuların, sosyalistlerin içinde vardı!
Ama işte o yıllarda bu pankartın açılmasını yanlış bulan solcuların sesi hiç duyulmadı!
Sözü Hikmet Çiçek’in “FETÖ’nün solcuları!” kitabına getireceğim! Bir ibretlik vesikası olarak kütüphanelerde bulunmalı!
 

BİLGELİĞİ ÖĞRENMEK!

Konfüçyüs, bilgeliğin 3 şekilde öğrenilebileceğini söylüyor…
-Düşünerek, bu en asil yoldur…
-Taklit ederek bu en kolay yoldur…
-Son olarak yaşayarak, bu da en acı yoldur!
 

GÜNÜN SÖZÜ!

-Ayrılık vakti gelip çattığında elbet bir gün ayrılacağız; ama sakın unutma! Her ne hata yaparsan yap, seni gerçekten sevenler, hatalarınla beraber seni sevmeye devam edeceklerdir." Sevgi, kusurları yok etmez fakat görmezden gelir. (Sophokles)
 

GÜNÜN KARİKATÜRÜ