Görüşler
"Rektör yeniden aday" başlıklı yazımıza ilgi oldukça fazlaydı...
Olumlu ya da olumsuz...
Şöyle bir geri saralım filmi...
Önce "Akademi", sonra "Anadolu Üniversitesi..."
Kimler gelip geçti...
"Orhan Oğuz" hoca bir beyefendi...
Yeri geldiğince de Kabakçı!
"Kemal Tuncatay ve İlhan Cemalcılar" sanki ayrı bir kuşaktı...
"Servet Bilir ve Orhan Karacadağ"ı pek tanıyamadık... Ama katkılarının önemli olduğunu biliyoruz...
"Halil Dirimtekin" bir başkaydı...
Güler yüzlü, sevecen ve mizaha aynalı gözlükle bakan bir insan...
"Akar Öcal" hoca, aktı gitti!..
Kimseyi incitmedi...
"Engin Ataç"da, yufka yüreğini belki sert görünen mizacı ile gizlemeye çalıştı...
"Fevzi Sürmeli" de öyle...
Güzel günler, yükselen değerler verdiler üniversiteye...
Ve sonra yeni bir dönem başladı :
"Davut Aydın Hoca Rektör oldu..."
…….
Başlangıçtaki tepkiler çok başkaydı...
Bazılarına göre, Anadolu Üniversitesi'nde karşı devrim olmuştu…
Davut Hoca da, bu karşı devrime ışık tutma sözü vermişti...
Kime vermiş?
"YÖK'e..."
Açıkögretim Fakültesi'ni ayıracaktı...
O günlerde tanıdığımız Davut Hoca'nın kolay kolay ödün vermeyeceğini savunmuştuk...
Yine de icraatlarını ikiye ayıran günlerimiz oldu…
Yanlış mı?
"Davut Hoca..."
İyi mi?
"Aydın Hoca..."
Ve şimdi “yine adayım" diyor Davut Aydın...
"Hayırlı olsun..."
Bazı okurlarımızın dikkatini çekmiştir...
"Başkanları, rektörleri sıraladınız, Büyükerşen nerede?"
Hep orada, Red-Kit gibi...
"Gölgesi üniversitede!.."
İşin ticareti de var!
Kadın kocasının dolabını temizlerken 3 golf topu ve bir zarfın içinde 4000 lira bulmuş...
Merakından içi içini yiyerek akşam kocasının dönüşünü beklemiş ve sormuş nedenini.. "Senden çok özür dilerim" demiş adam:
"Seni her aldatışımda bu çekmeceye bir golf topu koymuştum..."
Kadın başta bozulmuş ama 30 yıllık evliliklerinde 3 kere aldatılmanın çok kötü bir şey olmadığına inandırmış kendini..
"Peki" demiş:
"O zarftaki 4000 lira da neyin nesi?"
Adam, "Haaa, o mu?" demiş:
"Her bir düzine golf topu biriktiğinde paketleyip satıyordum hayatım..."
Büyük ilgi
Kadın eşiyle gittiği lokantada garsonun kendisiyle çok ilgilendiğini görünce, "Tatlım, bu adama kalkarken yüklü bir bahşiş verelim" demiş... "Farkındayım" diye karşılık vermiş kocası:
"Başbaşa ve romantik bir yemek yememizi istiyorsan
bluzunun düğmelerini kapat tatlım!.."
Gerilim
Basın açıklaması yapmak isteyen öğrencilere polisin müdahalesi çok sert olmuş. İşin içinde "basın" olunca "müdahalenin sertliği" de artıyor haliyle..
Günün Balı
ÖSYM "soru "bankası" kurmuş.
Aman dikkat!
Emek hırsızlarının yeni planı "banka soygunu" olabilir...
Kıssa-dan
AKP politikaları net!
Düşmana " istediğini ver" kurtul, vatandaşı "içeriye al" kurtul!..
Akif Kökçe
Günün incisi
İlerleyemeyen her zaman gerilemeye mahkumdur.
Edward Gibbon
Günün Sözü
İnsanoğlunun en zor savaşı "kendisiyle" olanıdır.
Çünkü tarih, dünyayı yenenlerin, kendileri ve kendi zaafları önünde çöküşleri ile doludur.
Montaigne
Zamma itiraz kabul edilmedi
Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın, Eskişehir Ticaret Odası’nın ekmek fiyatlarıyla ilgili kararına yaptığı itiraz, Ticaret ve Esnaf Odaları'nın temsilcilerinin karşıt oyları nedeniyle kabul edilmedi…
Netice?
250 gramlık ekmek 75 kuruştan ve 300 gramlık pide de 1 lira 20 kuruştan satılacak...
İndirim teklifi kabul edilmedi...
Meslek yaşamımız boyunca gördük bu filmi...
Gazete manşetleri hep aynıydı...
"Halkın ekmeği ile oynatmam!"
Bu söz elbetteki belediye başkanına aitti ...
Sonunda belediye ekmek fabrikası bile kurdu, hala ekmek satışları yapılıyor....
Yani belediye bu konuda hep halkın yanında yer aldı yıllardır…
"Keşke her alanda olabilsel.."
Ticaret Odası Başkanı'na da bu zam konusunda küçük bir sorumuz var:
"Hani önce Eskişehir'di!.."
Günün Şiiri
Tanıdığım öğretmen
İşte türlü halleri öğrencilerin
Kimini hoş görür, kimine göz yumarsın
Hepsinin cıvıl cıvıl atar kalb
Yaşadığın onlardan belli
Gözleri büyür büyür çocukların
Derslerin ötesinde yüzer gider
Boya içinde dişleri
O ne özür dileyişler
Hastalansan, ayrı düşsen bir gün
Binlerce parmak kalkar uykunda
Şaşırır kalırsın sevinçten
Ne kadar sağsın ortalarında...
N. Ulvi Akgün (Varlık-1953)
Günün Olayı
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Tayyip Erdoğan konuşmadan konuşmam" demiş.
Ah!.. Keşke Tayyip Erdoğan da aynı ilkeyi koysa...
Fahrettin Fidan
Günün Biberi
Savcıya göre Ergenekon örgütünün "Bir numarası” yokmuş ...
Eeee... İnsanlar boş yere yıllardır "Bu davada bi numara yok, içi boş" demiyor...
Gani Yıldız
"Arabın intikamını mı oynadın?"
Kadıköy'de Aksaraylı Hamdi'nin gazinosunda bir yandan demlenir, bir yandan ney çalarken, yanına bir boyacı çocuk yanaşır "Neyzen Tevfik"in...
"Amca boyayım mı?"
Neyzen yerinden kalkar, para çıkarıp çocuğa verdikten sonra yere sırtüstü uzanır:
"Gel, yüzümü boya."
Yüzü boyanınca Kadıköy'deki başka bir meyhaneye, Papazın Bağı'na gider. Ahmet Rasim, onu görünce sorar:
"Ne bu hal Neyzen? Kuşdili Tiyatrosu'nda Arabın İntikamı'nı mı oynadın?"
Neyzen güler :
"Merhamet insanın yüzünü bazen kara çıkarır."
Boyacıya acıdığını söyleyip olayı anlattıktan sonra ekler:
"Kainata bir de bu heybette görüneyim dedim. Allah'a şükür ki böyle bir yüz karam oldu. Ya çıkmazına boyansaydım?"
Kocanın "boşsun" mesajı'.
Malezya'da bir mahkeme kocanın karısını telefon mesajıyla boşamasını kabul etmiş... Adamın karısına:
"Ananın evinden dönmezsen boşarım" sözünü yeterli saymış...
Bahreyn gibi ülkelerde de mesajla boşama yöntemini kabul etme eğilimi varmış. Haberi veren internet sitesine bir okuyucu soru yollamış:
"Boşsun mesajını bir kez göndermek yeterli mi? Yoksa üç kez mi göndermek gerekir?"
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...