Şekerspor’un hevesi kursağında kaldı Yine yenildik 3-0 Tepebaşı Kolejspor moral yemeğinde buluştu İbrahim alkış topladı Abi kardeş beraber oynadı Eskişehir'de zeytinyağlı sabunlar ilgi görüyor Eskişehir'de uygun fiyatlı kıyafetler kapış kapış … Eskişehir'de o balık revaçta Eskişehir'de fındığın kilosu dikkat çekti Eskişehir yine siyah kırmızıya büründü Afyon'daki feci kazadan sonra araçlar hurdaya dönd… Kitap okuma alışkanlığı kazanmak için 7 öneri! Eskişehir'de Öğretmenler Günü coşkuyla kutlandı Sofranızdaki gizli tehlikeye dikkat! ÇED toplantısı sonrası İsmail Kumru'dan net mesaj! Öğretmenler Günü için Eskişehir'e gelip geçmişi ya…

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

25.11.2024 - Pazartesi

Önder Baloğlu

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Anadolu medyası

Görüşler Anadolu medyası   "Hüseyin ”Karakullukçu”nun Danıştay Ba

31 Temmuz 2012 00:00

Görüşler

Anadolu medyası

"Hüseyin ”Karakullukçu”nun Danıştay Başkanı olduğu gün "Bülent Arınç", yine tarihe geçen bir yorumda bulunmuştu:

"Allahım, verdikçe veriyor..."

Bugün ise, Danıştay Başkanı’nın "Hayali ihracat" soruşturmasında adı geçiyor...

Suç örgütü üyesiyle üç kez görüştüğü iddia ediliyor...

CHP de istifasını istiyor...

…….

Kulakları çınlasın..

Eskişehir’de yıllarca Cumhuriyet Başsavcısı olarak görev yapan "Uğur İbrahimhakkıoğlu", son kitabında vurgulamıştı:

"Yargı vicdanları tatmin etmezse onu nasıl benimseyebilir, nasıl saygı duyabiliriz?" Montesquien de, 1748’de yayımlanan "Kanunların Ruhu” adlı yapıtıyla siyaset biliminin ve çağdaş anayasa hukukunun özünü ortaya koymuştu:

"İktidarı elinde bulunduranlar, bir süre sonra bu iktidarı kötüye kullanmaya eğilim gösterirler. Onun için üç büyük güç, Yasama-Yürütme ve Yargı birbirinden ayrı olmalıdır..."

Yıl 2012..

Son yıllarda öyle olaylar yaşıyoruz ki..

"Sanki bu üç kuvvet aynı anadan doğmuş yapışık üçüzler gibi cıvıldıyorlar!"

……..

Mersin'deki görevinden sonra Yargıtay Genel Sekreteri olmuştu Uğur Bey...

Ama nasıl?

Bakın neler söylemişti:

- Ankara'da karşılaştığım akıl almaz "Bizans Oyunları", bütün etik kavramların ve dostluk duygularının tozduman olduğu "kaypak ortamları" ve kişisel çıkarların ön plana alındığı "tercihler sistemi", karşıma sıradağlar gibi dizildi!

"Bizim gibi saf Anadolu çocuğu için Bizans oyunlarını görüp yaşamak, öyle güç ki..."

…….

Bu sözler yargının en üst düzeyinde çalışmış bir insana ait..

Böyle insanları da "Allah verdikçe veriyor..."

Bir son cümlesi vardı ki, içimizi ısıtmıştı:

"Taşradaki mertlik gerçekten çok başka..."

Güvendiği..

"Anadolu Medyasıydı... "

Herkes kendi mantarına baksın!

Dünkü "Günün Biberi" nde 2 Eylül’den Sinan Turhan’ın bir sözünü dile getirmiştik:

Sinan, "Köşe yazarları konu bulamayınca bizim işimize el atıyorlar" demiş...

Batuhan olayını da örnek vermiş...

Haklısın kardeşim...

"Herkes kendi mantarına baksın!"

…..

Bazı okurlarımızdan mail aldık:

"Bu ne demek?"

Genç arkadaşlarımız içinden de merak edenler olmuştur.

Anlatalım...

Bu "mantar" olayını, yaşamını tek başına ve alnı açık sürdüren rahmetli "Hayati Balkan"dan dinlemiştik...

Yaşlı bir balıkçı gölün kıyısına gelmiş ve açmış çıkısını...

Bir yandan karnını doyururken, bir yandan da balık tutmaya çalışıyormuş...

Hemen yanında da sabahtan beri aynı işi yapan ancak bir balık bile tutamayan genç varmış...

Bir anda yaşlı adamın oltası kıpırdamış...

Genç hemen atılmış:

"Balık geliyor amca!.."

Bir olmuş, iki olmuş, her defasında da mantarın kıpırdadığını genç balıkçı hatırlatmış...

7-8 balık tuttuktan sonra kalkmış yaşlı adam ve ikisini gence verdikten sonra uyarmış:

"Bak delikanlı"demiş :

"İyi hoş ve idealist bir çocuk olduğunu görüyorum, ama unutma...

Herkes kendi mantarına baksın!.."

…..

Hayati’yi de anma fırsatı verdiği için Sinan kardeşimize bir kez daha teşekkür ediyoruz...

Haklıydı...

"Herkes kendi mantarına baksın!.."

Günün Şiiri

Büyüyen

Sen şarkı söylediğin zaman

Bambaşka gelir insana

Gülümser sanırım bütün tabiat

Akseder dağlardan dağlardan

Büyür şarkın alabildiğine

Duyar şarkını yeryüzü

İnsanlar nehirler ağaçlar

Dinler Kızılırmak, dinler Fırat

Sen şarkı söylediğin zaman

Bambaşka gelir insana

Her saniye, her dakika, her saat

Sabih Şendil (Varlık-1952)

Evcilik oyunu

Küçük kız çocuğu, küçük oğlan çocuğuna "Haydi evcilik oynayalım" demiş. "Tamam" demiş oğlan: "Ben ne olacağım?"

Kız bilmiş bir tavırla, "Önce karar vermek konusunda fikrini öğrenmek istiyorum" diye yanıtlamış.

Oğlan, "Fikir mi, karar vermek mi?" diye karşılık verince kız sırıtmış , "Tamam tamam" demiş:

"Sen koca ol!.."

Teşekkürler

Temel, ailesi ile tatile giderken kapıya sütçü geldiği zaman okusun diye bir yazı bırakmış:

"Evde kimse yok, bir şey bırakmayın…"

Tatilden dönünce, kapıda bir yazı:

"Teşekkürler, bir şey bırakmadık!"

Günün Sözü

Küçük şeylere fazla önem verenler, ellerinden büyük şeyler gelmeyenlerdir.

Eflatun

Günün Balı

Başkasının sizin hakkındaki düşüncesi, sizin gerçeğiniz olmasın.

Les Brown

Kıssa-dan

Başkalarına karşı zafer kazanan kuvvetlidir, kendi nefsine karşı zafer kazanan ise kudretlidir.

Lao-tzu

Karadeniz’de top erken patlayınca

Rize’de Ramazan topu yanlışlıkla 10 dakika önce patlatılmış. Bütün Rize de iftarı 10 dakika önce açmış.

Daha sonra ilgililer toplanıp, Rize’de bir gün daha oruç tutulmasına, bunun da radyo kanalıyla

açıklanmasına karar vermişler.

Duyuru yapılınca, Almanya’daki Rizeli Türkler de

aramış ve sormuşlar:

“Biz de bir gün fazla oruç tutacak mıyız?”

Hayatımız futbol

2012 Londra Olimpiyatları başladı.. Dünyanın gözü İngiltere’de.. Ama bizim gazetelerin spor sayfaları yine futbolla dolu...

Bunun yorumunu rahmetli "Haldun Taner" acımasız biçimde yapmıştı:

-Halk bizde maça neden gider biliyor musunuz? Kendi başına kalınca kafacığını işletemediğinden. Maçta önünde bir şeyler oluyor ya, kendini bir heyecana kaptırıyor ya... Bunu arar işte... Kendi içinden hiçbir şeyi ateşleyemediğinden. Neden gazetelerde bu kadar çok fıkra yazarı var? Halka çiğnenmiş hazır lokma görüşler hazırlayabilmek için...

Maç da öyle...

Sokaktaki adam bir hafta öncesinden ona hazırlanır. Gelir görür... Bir hafta kadar da lafını eder...

"Dağarcığını on beş gün boyunca bunlarla doldurur..."

Günün Olayı

Eskişehir Yakakayı Köy Kalkınma Kooperatifi, süt üretiminde lider olan Hollanda'yı tahtından indirmeyi hedeflemiş...

Başarılar dilerken, ineklere "Mozarth"tan müzik dinletmelerini de salık veririz...

Günün Biberi

Eskişehir Barosu Başkanı Rıza Öztekin, "Adaletten yana umudunuzu kaybetmeyin" demiş..

Hiç yitirmedik ki umudu...

Sadece..

"Arıyoruz başkan!..”

Bathtör