Aman kimse duymasın

Eskişehir'in CHP'li milletvekilleri Jale Nur Süllü ve Utku Çakırözer, Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen 'Şehir Paylaşmaktır' kampanyasına destek çağrısında bulundular.

26 Ocak 2021 09:04
A
a
Sütiş Eskişehir

Eskişehir'in CHP'li milletvekilleri Jale Nur Süllü ve Utku Çakırözer, Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen 'Şehir Paylaşmaktır' kampanyasına destek çağrısında bulundular.

Bilindiği gibi salgın hastalığın yayılmasıyla birlikte ekonomi iyice geriledi ve pek çok vatandaşın sadakaya veya yiyecek yardımına ihtiyacı var. "Bundan daha kötüsü olmaz" demeyelim, öyle diye diye bu noktaya geldik, "Allah bundan beterinden saklasın" diyelim. Son 10 senede bir şey öğrendiysek, o da beterin beterinin olduğudur.

Bu süreç içerisinde yardımlaşma duygusunun da tavan yaptığını sevinerek gördük. Demek atalarımızdan kalan güzel yardımlaşma davranışlarını, hâlen torunlar olarak taşıyormuşuz. Bazen sanki bir film seyrediyormuşuz hissine kapılıyoruz. Dünyayı kasıp kavuran bir virüs, insanların olağan üstü fedakarlıkları... Bunlar ancak filmlerde olur zannediyorduk.

Tabii her filmde bir kötü adam olur. Bizde de bu işi, "Yetkililerimiz" üstlendiler. Mersin Belediyesi'nin bedava ekmek dağıtmasının yasaklanmasını mı ararsınız, İstanbul'da mobil büfelerin yasaklanmasını mı? Yoksa Eskişehir'de garibanlara bir tas çorba kaynatan Büyükşehir ve Odunpazarı aşevlerinin, "Devletin bekası" diyerek kapatılmasını mı? Bir yandan SMS ile 10 lira için avuç açan hükûmetin, belediyelere yapılan bağışlara el koyması da cabası. Hani, "Şeytan aldı götürdü, satamadan getirdi" diye tekerleme söylerdik ya, işte bizim çocukluğumuzdaki şeytanlarımız bile bazılarına göre daha insaflıymış, hiç olmazsa satamadan getirirlermiş... Sahi ne oldu o bağış paralarına? Kurda kuşa mı gittiler? İstanbul Boğazındaki Pelikanlara mı yedirdiler?

Her neyse...

Süllü ve Çakırözer bu zor günleri hep birlikte ve dayanışma içerisinde atlatacağımızı belirmişler. Yani bir anlamda "Millet olarak, vatandaş olarak biz bize yeteriz, siz gölge etmeyin; başka ihsan istemez" demeye getirmişler.

Kampanya gereği oluşturulan kolilerde Eskişehirimizin yerel üreticilerinin ürünleri olduğunu da hatırlatalım. Yani sadece düşküne değil, üreticiye de destek oluyorsunuz. Söz konusu kolilerden satın aldığınız zaman, Eskişehir'de bir yerlerde vatandaşlarımızın karnının doyacağından emin olabilirsiniz. Yani öyle "Küçük hırsızlar el feneriyle, büyük hırsızlar deniz feneriyle götürür" muhabbetleri bizim Eskişehir'de olmaz.

Ne mi var kolilerin içinde? Salça olsun, bulgur olsun, yağ olsun günlük ihtiyaçlar işte... Allah bu organizasyonu yapandan da yardımda bulunan Eskişehirliden de razı olsun.

Sonuç olarak sağ elinizin verdiğini sol eliniz görmesin. Hele devlet büyüklerimiz hiç görmesin, hiç duymasın. Vallahi gözleri kalır, yasaklarlar sonra...

 

Ölenlerin vebali kimde olacak?

Çin'den gelen 6 buçuk milyon aşının ülkemize ulaşması sevinçle karşılandı. Güya aralık ayının 11'inde gelmesi gereken aşılar, 1 buçuk aylık gecikmeyle elimize ulaşmış oldu. Bilindiği gibi daha önce de aynı aşının 3 milyonu elimize ulaşmış, 1 milyon 250 bin kişilik ve ağırlıkla sağlıkçı olan vatandaşlarımızın ilk tertip aşıları yapılmıştı. Şimdi bu gelen aşılarla birlikte 3 milyon kişinin daha ilk tertip aşısı yapılacaktır. Uzmanların toplamda 120 milyon aşıya ihtiyaç duyduğumuzu söylediklerini hatırlatalım. Böylece toplam ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 8'i karşılanmış oldu.

Şimdi gelin basit 4 matematik işlemini kullanarak hesap yapalım... Hiç öyle kare kök alıp, çıkan rakamın trigonometrisini sıkıp üzerine logaritmalı domates suyu eklemeyeceğiz.

Hesabımız basit, hesabımız anlaşılır...

Uzmanlar aşıların 6 ila 8 ay arasında etkili olacağını söylüyor. Yani ortalama 7 ay...

Şimdiye kadar bir buçuk ayda 9 buçuk milyon aşı temin etmişiz. Bu kafayla gidersek 7 ayda toplam ve ancak 44 milyon aşı yapabiliriz. Halbuki 120 milyon aşıya ihtiyacımız var. Yani o kadar yavaş ilerliyoruz ki, yapmamız gereken aşının 3'te birini ancak yapabiliriz.

Peki 10 puanlık uzman sorusu geliyor; Bu arada sırf birileri beceriksiz olduğu için hayatını kaybedecek 10 binlerce vatandaşımızın vebali kimin omuzlarında olacak? Mansur Yavaş'ın mı? Canan Kaftancıoğlu'nun mu? Meral Akşener'in mi? Londra'daki faiz lobisinin mi? İsmet İnönü'nün mü? Yoksa benim mi?..

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
Antiyalaka 26 Ocak 2021 11:49

Sayın yazar öve öve bitiremediginiz kişilerden zamanında sgk genel müdürlüğü yaptığı zamanlarda gördük... Siz yine yazın seyehat falan çıkar....

3 4 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi