Alpata'nın hediyesi

G&ouml;r&uuml;şler Alpata'nın hediyesi &nbsp; Bilecik Edebali İlkokulu'nda son sınıftayız&hellip; <div

13 Mart 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Görüşler
Alpata'nın hediyesi
 
Bilecik Edebali İlkokulu'nda son sınıftayız…
Babamızın sözü vardı:
"Getir diplomanı, al hediyeni..."
Neydi o?
"Tommiks aboneliği..."
Şaka değil...
Daha o yaşlarda bir "Tommiks" hayranıydık...
"Napolyon gibi bir at olur mu?"
"Konyakçı"dan susuzluğun nasıl giderildiğini, "Doktor Sallosa"dan akıl yollarını öğrenmiştik…
Albay "Brown’ın kızı..
"Suzi'den temiz sevgiyi..."
………
Nereden nereye?
Rahmetli "Necdet Alpata"yı, o kadar yakın olmasa da tanıyanlardan biriyiz...
Güllükspor’un müdavimiydi...
Eski Şamdan'ın sahibi "Ali Dağ" anlatırdı okey partilerini...
O ünlü, varlıklı koca "Alpata"nın, aynı zamanda gerçek bir "Halk insanı" olduğunu dile getirirdi…
Keşke oynamak kısmet olsaydı..
"Anastra'yı da çok iyi bilirmiş..."
Bir yanda Güllükspor Lokali, öte yanda dünyaya açılan bir işadamı...
"ALP Havacılığı'nın kurucusu..."
………
"Sadi Seda"nın hafta sonundaki bir yazısından öğrendik...
Bugün "ALP Havacılığı"nın başında olan "Tuncer Alpata”, "Babamdan çok şey öğrendim" diyor:
"En önemlisi ise, önce vatana hizmet oldu. Babam bana her doğum günümde bir Türk bayrağı hediye ederdi. Hediye ettiği bayrakları hala gözüm gibi saklarım…”
Dahası ne olsun..
"Necdet abi, gerçekten bir baykaydı…”
………
"Tommiks" aboneliğini biz istemiştik babamızdan…
Ama, "Atatürk'ü ve Cumhuriyet”i okuldan önce ondan öğrenmiştik…
Alpata'nın, sevgili Tuncer'e verdiği Türk bayrakları gibi değerliydi bu temel eğitim...
Bugün bizim torunlar da "Maç var mı?" diye değil, maç öncesini soruyorlar!
"İstiklal Marşı ne zaman başlıyor!.."
 
Vişnelik’teki “iddia” bayiinde…
 
Spor-Toto, eski günlerini aratmasa da hala güzel...
Ayrı bir heyecanı var...
Spor Loto da öyleydi...
Ama sonrasında "îddia" diye bir oyun çıkardılar..
Diğerlerini gölgede bıraktı...
Öyle bir oyun ki, çoğu zaman taraftarlığı bile etkiledi...
Tuttuğunuz takıma mağlubiyet noktasını koymak hiç de kolay değil!..
Etkiliyor insanı...
Konumuz bu ya, ara-sıra heyecan yaşamak için oynarız "iddia”yı..
Geçen gün yine "Vişnelik İddia Bayii"ndeydik…
Kuponu hazırlarken bir delikanlı yatırmak için kasaya doğru gitti...
Görevli bayandan hiç ummadığı bir soru:
"Yaşın kaç?"
"17 efendim..."
Kararı kesindi bayan çalışanın:
"Kusura bakma, 18 yaşından küçüklere oynatmıyoruz..."
Delikanlı, şöyle bir çevresine baktı, topu topu dört kişiyiz... Birini gözüne kestirdi ve gitti adamın yanına:
"Benimkini de yatırır mısın?"
Ne yapsın adam?
Kıramadı, gitti ve yatırdı...
Tamam, güzel bir yasa var ama böyle bir boşluk ulur mu?
Bayan çalışanı kutluyoruz, görevini gerçekten yaptı...
Ama kupon "Milli Piyango" bileti gibi, kimin elindeyse onun için geçerli...
Yatırana da kızamazsınız...
Bunun için herkesin dilinde oldu artık:
"Burası Türkiye, olmaz olmaz!"
 
 
Emin Çölaşan'dan özetle
 
Üç gün Eskişehir'i dolaştım. Bazen yalnız, bazen "Büyiikerşen”le birlikte. Belediyenin atölyelerinden, tersanesinden tutun beton fabrikalarına, Porsuk köprülerinden kenti donatan heykellere kadar her şeyi gördüm.
"Bir Avrupa kenti geziyor gibiydim..."
Şen, cıvıl cıvıl, uygar bir kent…
Eskişehir'i bir yazıda anlatmam mümkün değil.
Karşısına çıkarılan nice engellere, parasızlığa karşın "Yılmaz Büyükersen" ve ekibine her şey için "Ellerinize sağlık" diyorum.
 
 
Günün Şiiri
Bu şehir
 
Bu şehrin havasında
Istırap ve korku dolaşmaktadır
Bu şehrin pencerelerinden
Sönmüş gözler bakmaktadır
Bu şehir, insanoğlunun
Toz, çamur, felaket dolu şehri
Bir rüya görmektedir yaşarken
Yaşamakta olduğunun rüyasını
Sıtmalı, mustarip ve sefil
Bazen ümitli, bazen aldatılmış
Ve bazen hırçın
Bu şehirde derler ki
Toprak alır verdiğini elbet
Ölümde ne var sanki...
Nusret K. Otyam (Varlık-1951)
 
 
Çabuk paraları boşalt!
 
Temel'in kalfa olarak çalıştığı eczane o gece nöbetçiydi.
Müşteriler arada sırada geliyordu. Bir aralık kapı tekmeyle açıldı ve içeriye elinde tabanca olan maskeli biri girdi:
"Çabuk kasadaki paraları boşalt!"
Temel, büyük bir şaşkınlık içinde soyguncuya ve elindeki tabancaya baktıktan sonra yanıt verdi:
"Kusura bakmayın, reçetesiz bir şey vermiyoruz!”
 
Günün Sorusu
 
" 4 artı 4 artı 4" taktiğinin uzun vadeli sakıncalarından biri de memleketi "4 kadınla evliliksistemi”ne götürme ihtimali olabilir mi?'
Haldun Ertem
 
Günün Olayı
 
"Tayyip Erdoğan, "Hapistekiler gazeteci değil" demişti ya..
Doğrudur. Kimi overlokçu, kimi makastar, kimi son ütücü!
Fahrettin Fidan
 
Günün Balı
 
Bor madeni yabancılara peşkeş çekilmek istemiyormuş.
Geçti Bor'un pazarı diyemeyeceğiz..
Tam da borun pazarı!
 
Günün Biberi
- Dindar insanların hırsızlık yaptığını duyunca hangi sözü şıp diye hatırlarız?
"Paranın dini imanı olmaz!"
 
Son savaş
 
Tarih dersinde öğretmen Temel'e sormuş:
"Söyle bakalım, Sultan Murat hangi savaşta ölmüştür?"
Temel biraz düşündükten sonra, "Doğru olduğuna kesinlikle eminim" demiş;
"En son katıldığı savaşta öğretmenim,.."
 
Japonlar ve Türkler
 
Önce Japonlar:
" -Biri yapabiliyorsa, ben de yapabilirim. Hiç kimse yapamıyorsa ben yapmalıyım..."
Türkler :
"Biri yapabiliyorsa ben neden yapayım?
Hiç kimse yapamıyorsa, ben nasıl yapayım?"
Fikret Özata
 
 
Cuk
 
Hiç yağmur olmayan hava hangisidir?
"Oyun havası..."
 
Kıssa-dan
En zengin Türkler'in servetinde 9.4 milyar dolarlık erime varmış. Zenginin "eriyen malı" bile
“züğürdün çenesini” yoruyor!..
 
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi