Sadi Seda yazdı
Ali Eldem, Eskişehir’de başarılı bir iş adamı…
Aynı zamanda Eskişehir’in sorunlarına da duyarsız kalmayan bir isim…
Eskişehirspor hastası olduğunu bilmeyen yoktur sanırım…
Geçtiğimiz Çarşamba günü yapılan Olağanüstü Genel Kurul’un ikinci toplantısında, kongre salonundan bir başkan ve yönetimin çıkması için büyük çaba sarf etti…
Sinan Özeçoğlu ısrarla,”ben aday değilim, kesinlikle bırakıyorum” dedi…
Eski başkanlardan Halil Ünal da,”Sinan Bey devam etmeli. Ama aday olmayı düşünmüyorsa da bu kulübü kayyuma bırakmayız” deyince salondan başkan ve yeni bir yönetimin çıkmayacağını anlayan Ali Eldem,”Burada eski başkanlar ve iş adamları var. Genel Kurul’a 15 dakika ara verelim. Bir araya gelip kendi aralarında yeni bir başkan ve yönetim kurulu çıkarabilirler mi bunu görüşsünler” önerisinde bulundu…
Bu öneri kabul gördü…
Verilen arada yeni bir başkan adayı ve yönetim çıkmadı ama eski başkanlar ve Sinan Özeçoğlu’nun bir araya gelmeleri aralarında oluşmuş soğukluğun giderilmesini sağladı…
Bu Ali Eldem’in sayesinde oldu…
Genel Kurula katılan delegeler,”gerekirse sabaha kadar burada oturalım. Ama salondan bir başkan ve yönetim kurulu çıksın” görüşünü savunuyorlardı…
Bunun gerçekleşmesi için ısrar ettiler…
Ancak salonda bu havanın olmadığını gören Siyah-Kırmızılı Kulübün eski yöneticilerinden Ali Eldem ve bazı isimler, kongrenin 6 Aralık’a ötelenmesini, bu süreç içerisinde bir sonuç alınacağını düşündüklerini söylediler…
Kongre 6 Aralık’a ertelendi…
Perşembe günü eski başkanlar Anemon Otel’de bir araya geldiler…
Ali Eldem, bu toplantıların sözcülüğünü üstlendi…
Uzun sözün kısası, Ali Eldem önümüzdeki Çarşamba gününe kadar hem kulübün kasasına girdi sağlanması hem de FIFA’daki dosyaların kapatılması ve puan silme cezasının gelmemesi konusunda son derece gayret sarf ediyor…
Eldem’in bu gayretine bir tek Ticaret Odası Başkanı Metin Güler destek veriyor…
Diğer odalar, sivil toplum örgütleri ile şehrin ileri gelenleri dün olduğu gibi bugünde sessizliklerini sürdürüyorlar…
Sadece Ali Eldem ve eski başkanlar değil, Eskişehirspor’da forma giyen futbolcular ve Teknik Direktör Yücel İldiz de yaşanan sorunun çözümü konusunda gayret gösteriyorlar…
Bunun en somut örneği de Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i ziyaret ederek destek talebinde bulunmaları…
Eskişehirspor gibi koca çınar göz göre göre yok oluyor hâlâ birilerinin umurunda değil…
Sadece onlar mı?
AK Parti’den de ses seda çıkmıyor…
Hadi milletvekilleri Ankara’dan çok fazla kopamıyorlar…
İl Başkanı Dündar Ünlü neden bu çağrılara sessiz kalıyor?
Kendisi de kongre delegesi…
Halil Ünal yönetimlerinde başkan yardımcısı olarak görev aldı…
Toplantılara katılarak en azından neler konuşulduğu hakkında AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Harun Karacan ile Kültür ve Turizm eski Bakanı Nabi Avcı’ya ve Emine Nur Günay’a aktarabilirdi…
Bir Ali Eldem daha çıkarak o da farklı koldan çalışmalara destek verebilirdi…
Bunlar Eskişehirspor’un nasıl sahipsiz kaldığının en önemli göstergesi değil mi?
Futbolcular 4 aydır para almasa da giydikleri formanın hakkını vermek için ter döküyor…
Sonuç olarak 6 Aralık Çarşamba gününe kadar Eskişehirspor’a sahip çıkacak yönetim bulunamaz ise kayyumun ayak sesleri duyulmaya başlayacak...
Ali Eldem, Sinan Özeçoğlu’nun görevde kalması konusunda bazıları ile birlikte gereken desteği veriyor…
Ama sadece Ali Eldem ile birkaç kişinin verecekleri destekle karaya oturmuş gemi yürümez…
Daha büyük destekler gelmesi gerekir…
*-******
“Adaylıktan çekilmedim”
Son günlerde şehirde birileri bir dedikodu yaydı…
Belki bu dedikoduya kendileri de inandılar!
Nedir bu dedikodu?
“Sanayi Odası Başkan adayı Nadir Küpeli adaylıktan çekildi. Yeni başkan adayı Savaş Özaydemir.”
Bu dedikoduların yayılması üzerine dün Nadir Küpeli’ye telefon ettim…
“Nadir Bey sesiniz soluğunuz çıkmıyor. Adaylıktan çekildiniz mi?” Diye sordum…
Bu soruma önce güldü…
Ardından,”sen bu dedikodulara inanıyor musun, sence çekilmiş olabilir miyim?” Diye soruma soruyla karşılık verdi…
“Ben sizi birazcık tanıyor isem çekildiğiniz şeklinde yapılan dedikodulara kesinlikle inanmıyorum” dedim…
Arkasından da,”Savaş Başkan’la bakana ziyarete neden gitmediniz?” Diye sordum…
“Sadi Bey çekilmediğime inandığınızı duymak beni sevindirdi. Bizde bir iş yarım bırakılmaz. Bir işte varız dediysek sonuna kadar yürürüz. Pes etmek yok. Seçimler biliyorsunuz 2018’in Nisan ayına ertelendi. Ben sanayici arkadaşlarımla toplantılar yaparak onlara projelerimi açıkladım. Ayrıca kendilerini tek tek de ziyaret ettim. Tekrar tekrar ziyaret ederek kendilerini niye meşgul edeyim. Daha önümüzde 3 aydan fazla zaman var” dedi…
Ankara’ya bakana neden gitmediğini de şöyle açıkladı:
“O gün kendi işletmemde önceden programlanmış önemli bir toplantım vardı. Bunu Savaş Başkanım da biliyor. Bu nedenle Organize Sanayi Bölgesi Başkan yardımcısı arkadaşım katıldı. Her yere illaki başkan gidecek diye bir kanun mu var? Adaylıktan çekilmedim. Hızlı koşarak yarışın sonunda nefessiz kalmak yerine, tempolu koşarak nefesimi ekonomik kullanıyorum”.
Bu tür dedikodular dün olduğu bugünde olacaktır…
Hatta yarışın sonuna kadar farklı dedikodularda çıkabilir…
Önemli olan bu dedikodular karşısında eğilmeden, bükülmeden dik durabilmek…