Meral Akşener,
“kazanacak adayla seçimlere gitmeliyiz” dedi. Kazanacak adaylar sıralamasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yoktu…
Akşener masayı terk etti…
Daha sonra şu öneriyle masaya geri döndü:
-
Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı olsun!
Akşener ilk hareketinde yanlış yaptı…
Yanlış yaptığını fark edip, hatayı düzeltmek istedi bu kez bir daha yanlış yaptı.
Sonuç olarak Meral Akşener, seçimin bitiminin ardından şunu söyleme hakkına sahip oldu…
Seçim kaybedilirse,
“ben demiştim, kazanacak aday yok”
Seçim kazanılırsa, “
Cumhurbaşkanı yardımcıları ile kazandık”
Ama artık bunlar Türk siyasetinde pek tutulmuyor!
CHP Mİ İYİ PARTİ Mİ
HANGİSİ KAZANDI!
Süleyman Demirel’in pek bilinen bir sözüdür:
-
Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir!
Bu uzun sürenin gerçekten var olduğunu hep birlikte gördük! Meral Akşener, masadan kalktı…
İYİ Parti’de istifalar başladı…
İki büyükşehirin belediye başkanları İmamoğlu ve Yavaş, Akşener’i ziyarete gitti. Akşener, kendisini ziyarete gelen belediye başkanlarının Cumhurbaşkanı yardımcılıkları ile masaya geri döndü…
En başa dönüldü!
İnsanlarımız bekleyemiyor. Hızlı hareket ediyor.
Anında hakaretler, istifalar, ayar vermeler!
Sabrımızın hiç sınırı kalmamış. Tabanda bunca hakaretten sonra, hiçbir şey olmamış gibi davranılır mı?
Ancak şu bir gerçek ki, “masanın dağılmamasını” söyleyen siyasi irade kazanan tarafta!
KIRMIZI PAZARTESİ!
Gabriel Garcia Marquez, Kolombiyalı yazar!
Kitapları Türkiye’de de büyük ilgi gördü, çok satanlar listesine girdi. Türkiye’de bilinen en ünlü romanlarının başında “
Kırmızı Pazartesi” geliyor…
Roman “işleneceğini herkesin bildiği bir cinayetti” anlatır.
Romanın özelliği cinayeti kimin işlediği değil, nasıl işlendiğinin önemsenmesidir. Muhteşem bir cinayet romanıdır.
Türkiye’de siyasetimiz adeta cinayete kurban gidiyor. Dağılan masa toplanıyor! Siyasetin kırmızı pazartesisini yaşıyoruz.
Cinayeti işleyecek olan ikiz kardeşlerin bıçaklarını belediye başkanı ellerinden almıştır. Ancak ikizler yine de cinayeti işlerle ,hem de yeni bıçaklarla!
Belediye başkanlarının müdahalesi ile bir ara formül bulundu! Ancak bıçaklar henüz bırakılmadı.
ÇOK KATLI BİNALARA BÜYÜKERŞEN İZİN VERMEDİ
Kadir Kodak, CHP’den milletvekilliği adaylığını ilk açıklayan isim oldu…
Yola erken çıktı! Eskişehir ile ilgili pek çok konuyu öğrendi. İnsanlarla bire bir ilişki kurdu. Kendini tanıtması bakımından avantaj sağladı…
Kısa bir süre önce İnşaat Mühendisleri Odası’nı ziyaret etti. İMO Başkanı Orkun Kılıç ve yöneticilerle görüştü…
Kodak, kendisi de Odunpazarı Belediye Meclis üyeliği yaptığı için, imar, plan konularını yakından takip ediyor…
Kodak, deprem sonrası birçok kişinin unuttuğu bir ayrıntıyı hatırlatıyor:
- AKP'nin kararıyla beraber meslek odaları denetim mekanizmasından çıkarıldı. Bilimsel bir değerlendirme süreci için meslek odalarının tekrar yetkilendirilmesi gerekiyor…
Ve Kodak, Eskişehir’de yüreklerimize su serpen bir ayrıntı veriyor:
-Eskişehir’de çok katlı binalar yok! Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Prof.
Dr. Yılmaz Büyükerşen olmak üzere CHP'li belediye başkanlarımız çok katlı yapılara izin vermedi. Az katlı ve sağlam binaların yapımı için titizlikle hareket ettiler.
Peki CHP iktidarında işler nasıl olacak? Kodak yanıtlıyor:
-Şehirlerin planlanmasında ve depreme dayanıklı binaların yapımında valilerin, belediyelerin, mühendislerin, yapı denetim şirketlerinin
, müteahhitlerin ve afet işlerine bakan kurumların bir bütün olarak çalışması gerekiyor. CHP iktidarında devletin tüm kurumlarının sağlıklı bir biçimde çalışacak. Kısa orta ve uzun vadeli programlarla yurt genelinde riski binaların bertaraf edilecek güvenli kentler inşaa edilecek.
GÜNÜN SÖZÜ!
Fırıldak olmayı, tükürdüğünü yalamayı, bukalemun gibi sürekli renk değiştirmeyi siyasi zeka ve stratejik akıl olarak gösterenlere şaşarım. Gelişmiş ülkelerde böyle saçmalıklar olmaz, istifa diye bir davranış var, ölene kadar siyaset yapmak zorunda değilsiniz.
Anooshirvan Miandji
GÜNÜN KARİKATÜRÜ: