Yaşamın İçinden : Ömer Duru
Genç kadın arkadaşına yakınıyormuş:
“Birincide yoruluyorum, ikincide bacaklarımda ve göğsümde ağrılar başlıyor. Üçüncüde bayılacak gibi oluyorum, dördüncüde kalp çarpıntılarım ve nefes almam fazlalaşıyor”
Arkadaşı sormuş:
“Peki neden birinciden sonra vazgeçmiyorsun?”
“Nasıl vazgeçerim” demiş kadın
“Apartmanın dördüncü katında oturuyorum”
--//--
Sona erse de, rahatlasak.
Nereye gitsek, aynı soru çıkıyor karşımıza:
“CHP’de delege seçimleri ne oldu?”
Sanki genel başkan seçimi var gibi.
Delege listeleri didik didik.
Herkes listede birini arıyor.
Olanlara sevinenler kadar,
Olmayanlara sevinenlerde çıkıyor.
Sorular geliyor ardı ardına:
İşin ilginç yanı:
Herkesin istediği, ya da istemediği birileri var.
Belirttiğim gibi, çoğu gitti azı kaldı.
Bakalım delegelerden sonra CHP politikasında kimler, neleri konuşacak.
--//--
İsmet Süder ile konuştuk.
“Ben daldan eğme değil, kökten sürme partiliyim”dedi gülerek:
“CHP’nin her kademesinde görev aldım. İlçe ve il başkanları dahil Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na oy vermiş bir kişiyim. Bunun için de hakkımda çıkarılan söylentilere son derece üzülüyorum.”
Üzülen yalnız sevgili İsmet Süder değil.
CHP oluşumuna katkıda bulunup, yıllardır partiye hizmet vermiş herkes üzüntülü.
Bekleyip göreceğiz..
İlçe seçimlerinden sonra hangi açmazlar çıkacak ortaya.
Kim kime nasıl karşı çıkacak?
--//--
Çünkü herkes olup bitenleri yanlış yorumluyor.
Ülkede yaşanan sıkıntıları görmezden geliyor.
------------------------------------------------------------------------------------------
5 Şubat 2012-02-03
Günlerin getirdiği
-Süder anastrayı iyi biliyormuş—
İsmet Süder ile birileri gibi yeni değil, yıllar öncesinden gelme bir dostluğumuz vardır. Kendisi ile politika dışı konuşurken sordum “Sen anastrayı çok iyi biliyormuşsun öyle mi?
“Evet” dedi gülerek ve ekledi “Bilsen, kimleri yendim kimleri. Gazetelerin genel yayın yönetmenleri dahil pek çok kişiyi sıradan geçirdim.”
Anastra Eskişehir’e özgü bir iskambil oyunu. Ben de yaklaşık 36 yıldır Eskişehir’de oturduğum için bu oyunu incelikleri ile öğrendim sanıyorum genel kural belli. Açamıyorsan, açtırmayacak, atılan kağıtları iyi takip edeceksin. Dahası, yere daldığında grupları dörtleyip kapatacaksın. Her ne kadar işin içinde fazla zeka kotarması yoksa da, oyunun genel kuralı böyle. 13 kağıt açan, fazla çalışan kazanıyor. İsmet Süder’i bir başka aradığımda güvendiği arkadaşı ile birlikte sahamızda maça davet edeceğim. Benim saham ÇGD lokali. Arkadaş olarak da sürpriz bir isim alacağım karşıma. İsmet Süder “Benim için deplasman-iç saha fark etmez. Her türlü sahada oynarım”dediği için davet edeceğim. Bakalım el mi yaman- bey mi? Ne dersin sevgili Süder, politikasız günlerin havası bir başka oluyor değil mi?
-CHP’de son raunt—
CHP’nin Tepebaşı ilçesi sakin. Vural Yörük tekrar aday. Karşısına ise, Ersen Yeniceli çıkıyor. Sürpriz olmzsa Yörük aynı göreve devam edeceğe benziyor. Partide esas yarış Odunpazarı ilçesinde. Halil Bilici Erdal Çakıcıer ve Hasan Eröksüz yaklaşık 300 delegeli ilçede başkanlık için yarışacaklar. Şimdilik hiç birisi için kesin konuşulamıyor. Hasan Eröksüz sürpriz yapabilir mi? Erdal Çakıcıer, hesap adamıdır. Son anda, bir ittifak yapabilir mi? Yaparsa, bu ittifak Halil Bilici kanadıyla mı olur? Şimdilik yorumlar çok farklı. Eğer Odunpazar’ında üç liste çıkarsa, seçimin galibi Halil Bilici olabir mi? Buna da kesin diyen yok. Onun için biraz daha beklemek lazım. CHP’de ilçe başkan adayları belli de, il başkan adayları henüz netleşmiş değil. Erman Gölet konuşmadı. A. Kadir Adar da öyle. Yalnız ilçe delege seçimlerinde çalıştılar hepsi bu. Bu hafta tabir yerindeyse, dananın kuyruğu kopacak CHP’de. Tepebaşı neyse de, Odunpazarı bölgesinde oylar üç aşağı, beş yukarı belirlenecek. Şimdiye kadar işleyen bir kural vardı “İlçeyi kazanan ili alıyordu” CHP’de bu kuralı rahmetli Niyazi Onal, Tahsin Bezek’e karşı bozmuştu. Bakalım iş böyle bir hesaplaşmaya kalacak, bu onu da, anahtar Tepebaşı İlçe yönetiminin eline geçecek mi?
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
Vatandaş soruyor
--Tramvay ve Opera durağı—
Okurumuz her zaman Opera durağından tramvaya binip işine gidiyormuş. Tramvayın geliş saati belli olduğu için de, evinden çıkıp vaktinde durağa ulaşıyormuş. Diyor ki “Durum böyle iken, son günlerde merkezden gelen tramvaya bir şeyler oldu. Opera durağına gelmesi ile kalkması bir oluyor. İnsanlar bilet basarken, tramvay kalkıp gidiyor. İster istemez de tramvaya kimse binemiyor.”
Okurumuz bilet basarken tramvayın kalktığını belirterek “Saat tuttum 10 saniye durdu. Oradaki korumaya sordum. Neden insanlar binmeden bırakılıp gidiliyor diye. Bilmediğini söyledi. Tramvay geliş gidişlerinde zaman elbette çok önemli. Ama, insanlar durakta beklerken tramvayın durmadan kalkıp gitmesi de yanlış geldi bana. Kuyrukta bekleyenlerin üçü biniyor, beşi altısı binmeden kalıyorsa, buna bir ayar yapmak gerekmez mi?”diye sordu.
ES TRAM’da zaman elbette çok önemli. Opera’dan kalkan tramvayın kalkışı, karşıdan gelen tramvayla ilgili olması lazım. Opera’da on saniye duruyorsa, karşıdan gelecek tramvaya göre ayarlanmıştır.
Okurumuzun yakınmasını aktarıyoruz yetkililere yolcular durakta beklerken, tramvayın kalkması elbette yanlış. O zaman durum incelenmeli. Tramvay insanlar için çalıştığına göre, ayarı da insanlara göre yapılmalı değil mi?
---------------------------------------------------------------
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...