Yaşamın içinden
Akıllı adam buna denir
Adamın bir metresi varmış.
Adam metresini cep telefonuna:
“ Düşük batarya” diye kaydetmiş.
Kendisinin olmadığı zamanda çalan telefonda bu ibareyi gören karısı, hemen şarja takıyormuş.
--//--
Güzel bir fikir değil mi?
Fıkrayı anlatan kişi diyor ki:
“ Bu adama madalya vermek lazım”
---//--
Demiryolunun yeraltına alınma işinde eğer bir aksilik olmazsa, yeni gar binasına yer bulundu:
Halen şöyle böyle çalışan Enveriye...
Üstelik şehir merkezine ters bir yerde.
Salih Koca çok uğraşmıştı.
Şimdi dediği oldu.
Bilemiyorum.
Diğer vekiller ne diyecekler bu gelişmeye.
Yeni gelişme ile:
Sakarya Caddesi, Bağlar (Cengiz Topel) Caddesi, Muttalıp Caddesi hemzemin geçitleri
kent adına sorun olmaktan çıkacak.
Yıllar önce kent vizyonu konulu bir panelde Prof. Dr.Yılmaz Büyükerşen şöyle demişti:
“ En büyük hayalim demiryolunun yer altına inmesinden sonra bu alana yapılacak. Parkta torunlarımla gezmeyi isterim.”
Şimdi kafalara takılan sorular var:
Eski gar binası ne olacak.
Altından tren geçecek olan alanın üstünü kim, nasıl kullanacak.
Duyumlarımıza göre, alanın altını alan TCDD, rayların geçtiği alanın üstü de benim olmalı diyormuş.
İşin oluruna gelince…
Kent merkezinde yaklaşık 1600 metreyi bulan böyle bir alan, Eskişehir adına kazanç olur. Bu alanda tramvaya da verilecek yeni düzenlemeyle güzel şeyler yapılabilir.
Son bir soru da, eski gar binasının ne olacağı.
--//--
Gelelim iktidar partisinin politik çıkarma için yaptığı hazırlıklara.
Anlaşılan, stadyum işi ve demiryolu olayı gündemin en önemli maddesi olacak. Bana göre bir önemli konu da yerel seçimler yasasındaki değişiklikler ile Eskişehir’de üçüncü ilçe konusu. AKP ileri gelenlerinden birinin dediği gibi “Büyükerşen’in başlattığı tramvay hattı uzama işinin” önü kesilecek mi, göreceğiz?
Günlerin getirdiği
Es-Es ve Mesut Hoşcan
Mesut Hoşcan’ı yıllardır tanırım. Eskişehirspor yönetimine girip, ikinci başkan olduğunda “Senin futbolculuk yönünü de öğrenmiş oldum” diye takıldığımda “Ben Eskişehir’i çok severim. Eskişehirspor’u da bu sevginin bir parçası olarak gördüm ve hizmet için görev aldım” demişti. Gerçekten Mesut Hoşcan amatör olarak girdiği yönetimde, bir profesyonel gibi çalışmıştı. Kendisi ile en son bir düğünde karşılaştığım Hoşcan demişti ki “Şimdilik yönetimde yokum. Mali konularda eleştiri yapmayacağım. Kulübe zarar vermek istemiyorum. Seçimli kongre yapıldığında başkanlığa aday olabilirim”
Önceki gün baktım, Hoşcan sessizliğini bozmuş. Diyor ki “Sessiz kalmam yanlış anlaşılıyor. Ayrılırken yapıcı olmak istemiştim. Ama olmadı Başkan Ünal kulübü padişah gibi yönetmeye başladı. Kulüp adına alınan pek çok hayati kararları yönetimdeki arkadaşlar basından öğrenmeye başladı. Böyle bir yönetimde kalmam söz konusu olamazdı, istifa ettim.”
Mesut Hoşcan duygularını anlatırken şöyle devam ediyor “Eskişehirspor’a vereceğim çok şey var. Bunun için başkanlığa aday olacağım. Eskişehirspor’a gönül vermiş ve verecek pek çok işadamı var. Bunlarla birlikte yola çıkacağız.”
Evet. Mesut Hoşcan’ın söyledikleri böyle. Başkan Halil Ünal ve yanında kalan yöneticiler ne diyecekler bu sözlere. Dahası Nihat Çuhadar’ın “Bu iş delege oyu ile olmaz” yorumunu nasıl kıracak.
Üçücü İlçemiz Yunus Emre
İki yıl önce Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün önerisi ile gündeme gelen üçüncü ilçe Yunus Emre için iktidar düğmeye bastı. AKP’ye yakın çevreler “Üçüncü ilçe Yunus Emre’nin yapılacak yerel seçimlere yetişeceğini” söylerlerken, muhalefet partilerinin de bu konuda hazırlıklara başladığı öğrenildi
Diyeceksiniz ki, üçüncü ilçemiz Yunus Emre’de hangi siyasi parti ağır basar. Yeni, Işıklar, Şeker, Şarhüyük, Fevzi Çakmak, Ömerağa, Zafer, Tunalı, Fatih, Kumlubel, İhsaniye, M. Kemal Paşa, Mamure, Esentepe, Sakintepe, Sultandere, Emek, Erenköy, Gökmeydan. Hem AKP’nin hem CHP’nin güçlü olduğu mahalleler. Ardından Gündoğdu, Yenidoğan, Gazipaşa ve Emircioğlu, Koyunlar gibi yerleşim alanları geliyor. Anlaşılan üçüncü ilçemiz gerçekleşirse, politikacılara yeni bir kapışma alanı açılacak. Ancak hemen belirtelim. Kamuoyunda bir yoklama yapılsa ve sorulsa “Üçüncü ilçeye gerek var mı?” diye. Yanıt “Hayır yoktu” olacak bilinmiş olsun.
Vatandaş soruyor
Gene trafik ve iş yerleri
Muttalip Caddesi’nde bir kavga. Konu araç park etme. Okurumuz anlattı “Bir işyerinde adamın işyeri cadde üzerinde. İşyeri sahibi, işyerinin önüne içerde ne varsa çıkartmış. Araçların park edeceği yeri işgal etmiş. Bir özel araba gelip, buraya park etmek istedi. Yanaşamayınca da inip, bazı eşyaları kenara çekmek istedi. O zaman. İşyeri sahibi ile kavga etmeye başladılar. Bereket etraftan yetişenler kavga büyümeden ayırdılar. Bu tür olaylara her yerde rastlamak mümkün. Acaba işyerlerine gerekli denetimi yapmak mümkün değil mi?”
İlginç, ama hemen her gün, hem de şehrin merkezi yerlerinde okurumuzun söylediği “işyerinin önünü işgal etme olaylarını” görmek mümkün. Yaya kaldırımlarını bırakın, ana caddelere bile masa sandalye koyanları görüyorsunuz. Belediye zabıtaları denetledikleri halde, kaldırım işgalleri neden önlenmez acaba? Vatandaşlar yaya kaldırımından yürüyemedikleri için ana caddelere inerken, bunu kimse görmüyor mu?