Yaşamın İçinden
--Akiller ve Gezi eylemi—
Milliyet’te Mehmet Tezkan diyor ki:
“Kim ne derse desin, Gezi Parkı eylemi, sivil örgütlenmenin, dayanışmanın, direniş ruhunun, yardımlaşmanın simgesi oldu.
Başka ne oldu?
Bir toplumun biber gazıyla, orantısız güç kullanılarak susturulamayacağının göstergesi oldu.
Neyi hatırlattı?
Demokrasinin tepki göstermek olmadığını. Protestonun anayasal bir güç olduğunu. Birlikten kuvvet doğduğunu.”
--//--
Gerçekten Sayın Tezkan haklı.
Gezi Park eyleminin daha neler öğrettiğini yapanlar, yaşayanlar çoğaltabilir.
Örneğin:
Maskeyi, suyu ve limonu almadan eyleme gidilmeyeceğini.
--//--
İzliyoruz. Yorumları dinliyoruz.
Eylemcilerin aralarında kavga etmelerini bekleyenlerin umutları boşa çıktı.
Birbirini tanımayan kızlı erkekli gençler meydanlarda kucaklaşıverdi.
Pozisyonlar değişti.
Yan yana duranlar karşı karşıya geldi.
Ve çok ilginç.
Türkiye’nin en güçlü sivil eylemini gören, iktidar sözcüsü Akil’ler.
Bölünüverdiler.
“Sert konuştu” diye Başbakan Erdoğan’ı eleştirenler oldu.
Yani bunlar Akil olmanın gereğini yaptılar.
--//--
Eskişehir’de Gezi Eylemi bütün centilmenliği ile devam ediyor.
Prof. Dr Yılmaz Büyükerşen ve Dt. Ahmet Ataç’ı gördük gençlerin yanında.
Bir hoca ve bir büyük olarak.
STK’lar seferber oldular.
Şimdiye kadar eylemci gençlerden, dişe dokunur bir yakınma gelmedi.
Tam aksine,
Eskişehir halkı gençlere sıcak bakmaya başladı.
Akşam dan sonra Espark önüne giden o kadar çok aile tanıyorum ki.
Hatta bunlardan biri şöyle diyordu:
“Ne güzel alışmıştık bu gençlere”
--//--
Tek sıkıntı trafik.
Bir de Tıp’ta yatan Ali’nin sağlık durumu.
Tabip Odası 300 kişinin gözaltından söz ediyor.
Ne var ki kaç kez yazdığımız , Baro ve Tabip Odası üstelediği halde, Valilikten açıklama gelmedi.
Yaralı ve gözaltı olup olmadığı neden açıklanmaz anlamış değiliz.
Trafik olayına gelince…
Mutlaka akılcı bir çözüm bulunacaktır.
Şahsen gençlerin kimseyi rahatsız etmeyeceklerine ve kamu malına zarar vermeyeceklerine inanıyorum.
Bu yazıyı yazarken görüşmeler sürüyordu.
Dedim ya, dileğim her şeyin tatlıya bağlanması.
-------------------------------------------------------------------------------------------
--Günlerin getirdiği—
-Saraç Büyükerşen ne derse o olur---
İsmet İnönü Caddesi’nde Bekir Sıtkı Saraç’ı görünce takıldım:
“Hayırdır politikayı bırakıp, sporculuğa başladın galiba? Zeki Ünal ile samimi olduğun halde, Halil Ünal’ın karşısındaki, Mesut Hoşcan ile birlikte hareket ediyorsun. Bu nasıl oluyor?”
Gülerek karşılık verdi: “Öyle hocam. Zeki Ünal gene sevdiğim bir arkadaşım. Ama ben Mesut Hoşcan’ın Eskişehirspor’a daha yararlı olacağına inanıyorum. Onun için de yanında yer aldım.” “Soruma samimi yanıt ver, Mesut mu, Halil mi? Hangisi kazanır?” diye devam ettiğimde Bekir Sıtkı Saraç şöyle dedi: “Bence Mesut Hoşcan bu işi bitirdi. Halil Ünal aklı varsa aday olmaz.”
Politikayı sordum Bekir Sıtkı Saraç’a. Şu anda DSP’den seçilmiş, daha sonra CHP’ye geçmiş. Ardından da istifa ederek bağımsız kalmış Odunpazarı Belediye meclis üyesi ya. Bundan sonrasını sordum Bekir Sıtkı Saraç’a “Bundan sonra politik durağın neresi olacak. Karar verebildin mi?” Her zaman ki sevecen tavrı içinde gülümseyerek kısa yanıt verdi: “Büyükerşen hocama bağlı. O ne derse, nasıl isterse o olur.”
Sporda, Halil Ünal-Mesut Hoşcan tercihi neyse ne de , politika geleceği için “Büyükerşen ne derse o olur” diyen Bekir Sıtkı Saraç’ın yorumu bir hayli ilginç geldi bana. En iyisi biraz beklemek galiba? Bakalım günler neyi ve nereyi işaret edecek?
--Tepebaşı’ndan yazlık sinema—
Eskişehir’in geçmişini bilenler yazlık sinema güzelliğini sık sık anlatarak neydi o günler derler. Gerçekten de neydi o günler. Porsuk kenarındaki yazlıkları ben de bilirim. Kentsel gelişmelere ilişkin çalışmaları takdir gören Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, sanat ve kültürel etkinliklerinin arasına yazlık sinemaları da dahil etti. Başkan Yardımcısı Melih Savaş’ın organize ettiği yazlık sinema Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında Özdilek Sanat Merkezi bahçesinde gösterime açılacak. Eşkıya, Güler misin Ağlar mısın, Vizontele, Sonbahar Rüzgarları, Dedemin İnsanları,Kapıcılar Kralı, İstanbul Kanatlarımın Altında, Baba Bizi Eversene, Büyük Adam Küçük Aşk ve Dünyayı Kurtaran Adam gibi filmlerin gösterileceği yazlık sinemanın Şener Şen’in Eşkıya filmi ile 14 Haziran Cuma akşamı saat 21.00’de izleyenlerin karşısına çıkacağını söyleyen Başkan yardımcısı Melih Savaş “Eskişehir’de yok olan yazlık sinema ile yerli ama güncelliği geçmemiş filmleri sinema severlere sunacağız” diyor.
Günün Yorumu
-Öğrenci yurdu yetersiz—
Yüksek Öğrenim Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Recep Kaymakcan “81 ilde 349 yurt var. Bunlarda 310 bin 418 öğrenci kalıyor. Eskişehir’deki yurtlarda toplam 7 bin 28 öğrenci kalıyor. Yurtlardan kişi başına 111 lira ile 189 lira arasında ücret alıyoruz” diyor. Eskişehir’deki iki üniversitede yaklaşık 50 bin öğrencinin okuduğunu belirten yetkililer “Öğrenci yurdu çok yetersiz. Sayının artması için çalışılmalı” diyorlar.
.