ESOGÜ’de yeni akademik yıl törenle açıldı. Ancak “akademilerimiz” Eskişehir’de çok daha farklı konularla Eskişehir’in ve ülkenin gündeminde…
Değerli meslektaşım Arif Anbar’ın, önce Eskişehir’in daha sonra Türkiye’nin gündeminde yer alan “Akademide Kayseri Lobisi” haberi vardı…
Kişilerin bilimsel kariyerlerinde yükselmelerini sadece hemşerilik ilişkilerine bağlayamayız elbette! Doğru bir yaklaşım da olmaz!
Ama tesadüfler fazlaca olunca, bunun haber olması son derece doğaldır! Bu konu araştırılmaya değerdir!
Atamaların, kurcalanmasında zarar değil, fayda vardır!
İki üniversitemizin Anadolu ve ESOGÜ’nün adının “bilimle” değil de, böylesi atamalarla anılması pek de şık değil!
Son dönemde ne yazık ki bilimsel haberlere pek sık rastlamıyoruz…
Son örneği hatırlarsınız…
ESOGÜ İlahiyat Fakültesi’nden Temel İslam Bilimleri İslam Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, A
nadolu Üniversitesi’nde de “hukuk felsefesi” derslerine girmeye başlamış! Sanırım bahar döneminde “Hukuk sosyolojisi” derslerini de verecek!
Kısa süre önce Resmi Gazetede yayımlanarak ESOGÜ’de yeni bir hukuk fakültesi kurulması yasalaştı…
Rektör Prof. Dr. Kemal Şenocak’ın ilk beyanatı umut vericiydi:
-
İlk iki yıl öğrenci almayı düşünmüyorum. Bizim için hazırlık süreci olacak. Yetenekli öğretim üyelerimiz olduğu zaman öğrenci almaya başlayacağız!
Yetenekli öğretim üyesi hemen yanı başında!
Anadolu Üniversitesi’ne kaptırması bence çok büyük talihsizlik!
Rektör Kemal Şenocak, bence sayın Yıldırım’ı, yeni akademik yılın açılmasıyla birlikte hukuk fakültesi kurucu dekanı olarak atamalı!
Atamalara bakarsak hukuk konusunda 10 parmağında 10 marifet var!
ACİL SERVİSTEN HABER VAR!
Acil Servis ile ilgili yazımız üzerine değerli dostum Dr. Bülent Nazım Yılmaz, kısa bir bilgi notu yolladı.
Kendisi hem
Acil Servis’te görev yapıyor hem de TTB Genel Sekreterliği görevini de yürütüyor. Açıklaması şöyle:
-Sevgili Ali Baş,
- Acil Servise yönelik yazınızı okudum. Herşeyden önce sağlık sistemi üzerine çalışmanızı ve değerlendirmelerinizi çok önemsiyorum.
- Eskişehir Şehir Hastanesi Acil Sevisi’nde günde yaklaşık 1000 hasta bakılmaktadır ve bunun yaklaşık yüzde 80’i yeşil alanda bakılmaktadır. Yeşil alan hastaları ortalama 5-10 dakika bekleme sürelerinden sonra muayeneye girmektedirler. Bu süre çok makul bir süredir.
- Yeşil alan hastası acil olmayan hasta grubudur ve dünyanın hiçbir ülkesinde elini kolunu sallayarak acile gelemez. Şunu çok rahat ifade edebilirim, acil servis doktorları çok büyük fedakarlık ve sorumluluk anlayışı ile çalışmaktadırlar.
- Hekimlere yönelik şiddetin çok önemli sorun olduğu bir ortamda, sağlık sistemindeki çok temel ve can alıcı sorunları görmeyip, acil serviste canla başla çalışan hekimleri hedef göstermek en küçük tabirle çok büyük bir haksızlıktır. Hastalarımızı bu pencereden sağlık sistemine bakmaya ve hekimleri bu çerçevede sorgulamaya davet etmek hepimizin görevidir.
DEMİRBAKAN’DAN UMUT VERİCİ SÖZLER!
Karagümrük’e 3-1 mağlup olduktan sonra Eskişehirspor Teknik Direktörü Coşkun Demirbakan’ın açıklamalarını okudum…
Birkaç cümlesini önemli buluyorum:
- Takımın geleceği umut verici yalnız ben mi öyle düşünüyorum bilmiyorum.
- İyi oynadığımız sürelerde taraftar destek verdi. Olmadı şanssızlık vardı çok gol kaçtı.
- Futbolda her şey var. Analiz ve istatistik diye bir şey yoktur futbolda. Maç başladıktan sonra analizler çöpe atılır.
- Mazeret yok, şikayet yok. Ne şartlarda olursa olsun kendimizi geliştireceğiz. Milli ara ve 2 deplasmanımız var. Daha iyi çalışarak 6 puan neden olmasın!
…/…
Hocaya inanmak ve güvenmek istiyorum…
Ancak, Eskişehirspor’un durumu
belli! Şu an da herkes saha dışına odaklanmış durumda. Oyuncularda bu durumdan ister istemez etkileniyor!
GÜZEL BİR ALIŞKANLIKTI!
Öğrenciler, sosyal sorumluluk projesi kapsamında tramvaylarda ‘Okumak çağdaş bir eylemdir’ sloganı ile kitap okumuş…
Amaçları, insanlara toplu taşımada kitap okuma alışkanlığı kazandırmak! Öğrenciler “
eylemin sonunda” okudukları kitapları içerisine koydukları notlar ile tramvay içinde seyahat eden yolculara hediye etti!
Eskiden toplu taşıma kullanırken insanlarımız yanlarında kitap ve gazete bulundururdu.
Sanırım cep telefonlarının yaygınlaşması bu güzel alışkanlığımızın da son bulmasına neden oldu!
Öğrencilerimiz bu alışkanlığı hatırlatmış oldu!