AK PARTİ’DE ADAYLAR BELLİ OLDU!

Dün saat 11.00 sularında Hamam Yolu Caddesinde yürürken cep telefonum çaldı. Telefona baktığımda kayıtlı olmayan bir numara. Cevap verdim. Önce sesi tanımadım. Biraz sohbet edince kim olduğunu çıkardım. Ankara’da ikamet eden ancak Eskişehir’i de avucunun içi gibi bilen bir dostum. Eskişehir siyasetinin de havasını çok ama çok iyi teneffüs edebilen bir arkadaşım. Üç seçim dönemi geçirdi Eskişehir’de.

Yanlış anlaşılmasın kendisi aday falan da değildi. Siyasetçi de değil ancak, siyaseti ‘ben siyasetçiyim’ diyenden daha iyi bilir.

Eskişehir’deki siyasi havayı sordu bana. Bende partilerdeki gelişmeleri anlattım. AK Parti’de kimlerin adaylık için isimlerinin geçtiğini, CHP’de kim nereye göz kırpıyor, MHP’de neler oluyor gibi.

AK PARTİ’NİN ODUNPAZARI ADAYI BELLİ

Ankara’daki dostum Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı’nın yanında gezenler arasında özellikle birisinin dikkatimi çekip çekmediğini sordu. Kendisine üç-dört isim saydım. O isimlere değil başka bir isme dikkatimi çekti.

Neyse sizi de daha fazla yormayayım. Bu ismin Mihalıççık Belediye eski Başkanı Yusuf Kavak olduğunu söyledi.

“Bak arkadaş. Burhan Bey Büyükşehir Belediye Başkanlığı için bir yerlerden işaret almış. Her ne kadar açıklanmıyorsa da Büyükşehir adaylığı yüze 70 kesin. Bu nedenle Burhan Başkan yanından

Mihalıççık Belediye eski Başkanı Yusuf Kavak’ı eksik etmiyor. Yusuf Kavak yaklaşık bir yıl önce Odunpazarı Belediye Başkan danışmanı oldu. Özellikle Fen İşleri’yle ilgili sorumluluk vermiş Burhan Başkan. O nedenle başkan nerede Yusuf Bey’de yanında. Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacağı için Yusuf Kavak’da Odunpazarı Belediye Başkan adayı olacak. Seçilirse başkan olacak. Seçilemezse eğer Burhan Bey Büyükşehir Belediye Başkanı seçilirse, Yusuf Kavak’ı Büyükşehir Belediyesine alacak.”

TEPEBAŞI ADAYI’DA VAHAP ATA

Ankara’daki arkadaşım AK Parti’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı yüzde 70 Burhan Sakallı derken, Odunpazarı’da Yusuf Kavaklı ismi üzerinde çok ciddi olduğunu söyledi. Tepebaşı Belediye Başkan adayının kim olacağını sordum.

‘Oda son anda birileri devreye girip bozmaz ise Tepebaşı İlçe Başkanı Vahap Ata. Bak Vahap Ata, her akşam Tepebaşı İlçesinde Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç sokak iftarları düzenliyor ya, kendisi de buna alternatif iftarlar veriyor. Tepebaşı İlçesinde oturanlara kendisini bu şekilde tanıtıyor. Aday değilse bu iftar neyin nesi. Bak Odunpazarı İlçe Başkanının böyle bir gayreti var mı?’

Ankara’daki arkadaşım anlattıkları beni hiç şaşırtmadı. Daha doğrusu Odunpazarı Belediye Başkan adayı Yusuf Kavaklı olacağı iddiasının dışında.

Salih Koca, aday adaylarının Ramazan Bayramından sonra başvurularının başlayacağını söylemiş. Bayram sonu müracaatlar başlar ise Yusuf Kavak’ın aday olup olmayacağını veya nereye müracaat edeceğini öğreniriz.

Ateş olmayan yerden de duman çıkmaz atasözünü de unutmamak gerekir.

 

 

 

MHP’LİLERİ BÜTÜNLEŞTİRDİ

 

Hafta başı yaklaşık 25 yıllık arkadaşım iş adamı Mehmet Yeşil telefon ederek Perşembe günü vereceği iftar yemeğine davet etmişti. Aynı gün yine bir başka dostum Hayri Birdal’da Perşembe günü vereceği iftara davet etti. Her iki isimde aynı zamanda yine bir birinin eski dostları.

İki arada kaldım. İkisi de eski dost. Perşembe gününe kadar kimin iftarına gideceğim konusunda kararsızdım. Perşembe günü saat: 18.00’de kararımı kesinleştirdim. 25 yıllık dostum, arkadaşım olan Sanayi Ticaret İl Müdürlüğünde memurken tanıdığım Mehmet Yeşil’in iftarına katılmaya karar verdim.

Diğer dostum Hayri Birdal’a da telefon ederek özür dileyip Mehmet Yeşil’in iftarına gideceğimi bildirdim.

PARTİYE BİLE GİTMEYEN

MHP’LİLER İFTARA GELDİ

Mehmet Yeşil uzlaştırıcı bir isim. Kimseyle kavgası-gürültüsü olmamıştır. Kim olursa olsun herkesi kucaklayan, insanlara değer veren fakir-zengin gözetmez. Market çalıştırırken Ramazan’da gıda paketleri dağıtırdı. Kimsenin haberi olmazdı. Sessiz sedasız komşularının görmemesi için gece 24.00’den sonra kapılarını çalar verirdi paketleri.

Öğretmen Evin’de verdiği iftar yemeğine gittiğimde yaklaşık 100’ü aşkın davetliyi görünce şaşırdım. Yıllarını MHP’ye vermiş bugün ise partinin kapısından ayak basmayan isimleri gördüm. En gençleri Ülkü Ocakları İl Başkanı Kadir Bıyıktı. En yaşlıları ise Kadir Diker, Sedat Yurtseven ve Cevdet Gürleyik, Seyitgaziler Vakfı Başkanı Sırrı Kabadayı, Seyitgaziler Muhtarlar Birliği Başkanı, Sivrihisarlılar Dernek Başkanı, Odunpazarı ve diğer ilçe başkanları, Dr. Hüseyin Seçgin, ünlü iş adamları, sivil toplum örgütlerinin başkanları ve isimlerini tek tek yazamayacağım gönüldaşları da gelmişti.

100’ÜN ÜZERİNDE KATILIM OLDU

Belki de 100’ü aşkın MHP’liden yarısından çoğu uzun yıllar bir birlerini bile görmemişlerdi. Birbirleriyle nasıl kucaklaştıklarını yazmakla anlatılmaz. Görmek gerekirdi.

Mehmet Yeşil, bu insanları ilk kez bir araya getirmeyi başardı. Zoru başardı. Mesafelerden dolayı bir araya gelmeleri zor denilen isimleri buluşturmayı başardı.

Milletvekilliği, belediye başkanlığı il ve ilçe başkanlığı yapmış, yönetimlerde görev almış bir o kadar kişi de ya şehir dışında ya da eve misafir davet ettiklerinden, davete gittiklerinden dolayı gelememişler.

İddia ediyorum. Bugün MHP İl Başkanı bu isimleri davet etsin. Bakayım kaçı gelecek? 20 kişiyi toplayabilirse büyük başarı sayarım.

Adı iftar yemeği idi ancak, birlik-beraberlik, kaynaşma, dayanışma, hasret giderme günü gibi oldu. Sohbet sahura kadar sürdü.

Böyle bir sohbetin içinde bulunmak beni de mutlu etti. İyi ki davete icabet etmişim.

 

 

 

“SESSİZ ÇIĞLIKLARIMIZ YÜREKTEN ÇIKIYOR”

 

Dün maillerime bakarken ‘A.TÜRK’ adlı kişiden gelen mail dikkatimi çekti. Tanıdık birisi değildi. Maili açıp okudum. Eğer bu maile köşemde yer vermez isem binlerce belki de yüz binlerce insanın bu hareketini görmezden geleceğimden tarafsızlığı kaybetmiş olacağımdan alacağım eleştiriyi düşündüm. Ve sonunda onlarında seslerine ses vermek istedim.

Ayrıca mailin sonunda şu ifade yer alıyordu.

‘Lütfen sessiz çığlığımıza bir ses de siz katın.’

Bende onların seslerini duyurmayı bir görev saydım kendime.

‘Vardiya Platformu’ adı altında bir süreden beri Adalar’da Migros önünde her Cumartesi saat: 13.00 ile 14.00 arası toplanarak ellerinde sadece Türk bayrakları ve dövizlerle 1 saatlik eylem düzenleyip, sessizce dağılıyorlar emekli subayların seslerini duyurmaya çalışıyorlar.

Ali Can Türk adındaki emekli Albay’ın bana göndermiş olduğu maili özetleyerek yayınlıyorum:

“Sayın Sadi Seda. Bildiğiniz gibi SESSİZ ÇIĞLIK eylemleri her hafta cumartesi günleri Türkiye çapında - aralarında güzel Eskişehir'imizin de bulunduğu - 11 şehir merkezinde yürütülüyor. Her cumartesi saat 13.00 - 14.00 arası Adalar - Migros yanındayız. Lakin ne yazık ki - belki ramazan münasebetiyle, belki de yaz ayları olması hasebiyle katılım epey düşük... Neredeyse tamamı orta yaşın üzerinde ve çoğu asker ailesi 30 - 40 kişi, ellerinde sadece Türk bayrakları ve dövizlerimizle 1 saatlik eylem düzenleyip, sessizce dağılıyoruz. (Eksik olmasınlar, eyleme destek veren çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarından arkadaşlar olsa da eylemde Türk bayrağımız, Atatürk'ümüz ve Vardiya Bizde Platformu'nca belirlenmiş dövizlerimizin dışında bir pankart taşımıyoruz.) Yasa dışı hiçbir davranışımız ve amacımız yok. Tamamen demokratik bir tepki sergilemeye çalışıyoruz. Buna rağmen sırf korktuğu için aramıza katılmaya çekinen insanların sayısı o kadar çok ki... (Kimden ve neden korkuyorlar, siz karar verin!) Zararı yok, varsın katılım düşük olsun. Sessiz çığlıklarımız yürekten çıkıyor ya, o yeter! Zira yürekten çıkan her söz ve her davranış mutlaka yerine ulaşırmış.

Peki derdimiz ne? Sadece şu: TSK üzerinde oynanan oyunları; tamamen sahte belgelere dayanan komplolarla Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer gibi cezaevlerine tıkılan arkadaşlarımızın ve komutanlarımızın başına gelenleri; neden ve niçin içeride olduklarını; TSK'nın neden susturulmak, sindirilmek ve itibarsızlaştırılmak istendiğini topluma anlatabilmek, duyurabilmek; toplumu bilgilendirerek üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi duran insanları bir nebze olsun uyandırabilmek.”