26 Eylül Cuma günkü köşemi okuyan hem AK Partili hem de CHP’li dostlar telefon ettiler. Telefon eden AK Partili dostlar içerisinde yazdıklarıma katıldıklarını da, katılmadıklarını da söyleyenler oldu.
Ama şunu belirteyim. AK Parti’nin kendi içerisinde bölünme ihtimalinin daha kuvvetli olduğunu söyleyenlerin sayısı, katılmadıklarını belirtenlerden daha fazla idi.
KOCA’NIN KAFASINDAN
GEÇEN İSİM SEÇİLEMEZ
‘Ataç mı? Kurt mu?’ yazımı okuyan AK Partili dostların çoğunluğu şuna dikkat çektiler:
‘Sadi Bey sizi kutluyoruz. Önemli bir tespit yapmışsınız. Her ne kadar Büyükşehir Belediye Meclisi üyeleri arasında birlik-beraberlik var gibi görünse de, görüldüğü gibi değil. AK Parti İl Başkanı Dündar Ünlü ile Milletvekili Salih Koca öyle istedikleri için birlik içerisindeymişler gibi görüntü veriyorlar. Yılmaz Büyükerşen milletvekilliği adaylığı için koltuğunu boşaltsa, seçimle yeni başkan belirlenecek. Bak o zaman gör sen nasıl çatırtı çıkacak. Dış ilçe belediye başkanları çoğunluk kendilerinde olduğu için içlerinden birisinin Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olmasını isteyecekler.
Merkezden seçilen Büyükşehir Belediye meclis üyeleri ise, Büyükşehir Belediyesi’nin içini kendilerinin daha iyi bildiklerinden dolayı içlerinden birisinin aday gösterilmesini isteyecekler. Milletvekili Salih Koca’nın kafasından geçen isim belli. Yılmaz Hoca milletvekili adayı olursa Salih Koca bu ismin aday yapılması için elinden geleni ardına koymayacak. Yazdıklarınıza aynen katılıyoruz.’
ÇANTADA KEKLİK GÖRÜLMEMELİ
Cuma günkü yazımda, Yılmaz Büyükerşen’in milletvekili adayı olması halinde boşalacak Büyükşehir Belediye Başkanlığı için, her ne kadar Büyükşehir Belediye Meclisinde AK Parti’nin sayısal üstünlüğü olsa da, AK Parti adayının şansını yüzde yüz görmediğimi belirtmiştim.Bu konudaki iddiamı sürdürüyorum. Yazımı okuduktan sonra telefon eden AK Partili dostlar da bana katıldıklarını söylüyorlarsa, birileri ise,’bu eşyanın tabiatına aykırı’ deseler de, böyle bir olasılık var.
‘Hadi canım sende. AK Parti fire vermez’ diyenler olacaktır. Seçim bu. Sonucu sandıklar açılmadan önce bilinmesi zor. Hele hele gizli oy ile yapılacağından kimin AK Parti’ye oy vermediği de, kişi renk vermediği sürece belli olmayacağına göre. CHP’nin adayının da sandıktan çıkma şansını, AK Parti’nin adayının şansıyla aynı görüyorum.
CHP’Lİ DOSTLARDA
AYNI DÜŞÜNÜYORLAR
Telefon eden CHP’li dostlarda bana katıldıklarını söylediler. ‘Her ne kadar Büyükşehir Belediye Meclisinde parmak sayısı CHP’lilerden fazla olsa da, bu kesin AK Parti adayının seçileceği anlamına gelmez.
AK Partili Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi, zorla bir isim dayatılmak istendiğinde o isme oy vermek mecburiyetindeler mi? Aynı durumla karşı karşıya gelmiş olsak, biz o ismi koltukta görmek istemiyorsak zorla oy vermeyiz’ dediler.
‘AK PARTİ FİRE VERMEZ’
DİYENLER YANILABİLİR
Olası bir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için, Büyükşehir Belediye Meclisi içerisinde, ‘AK Parti grubu fire vermez’ diyenler yanılabilir. Hatırlayalım. Rahatsızlığı nedeniyle TIP Fakültesine Hastanesinde tedavi altına alınan Büyükşehir Belediyesi’nin seçilmiş ilk başkanı Aydın Arat, 4 Ekim 1997 günü vefat etti. 3,5 yıl Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptı.
1997’DE YAPILAN
TEPEBAŞI BELEDİYE
BAŞKANLIĞI SEÇİMİNİ
HATIRLAYALIM
Aydın Arat’ın ölümünden sonra Tepebaşı Belediye Başkanı Orhan Soydaş ile Odunpazarı Belediye Başkanı Ayhan Boyer, Büyükşehir Belediye Başkanı adayı oldular. Seçimi Orhan Soydaş kazandı. Orhan Soydaş’tan boşalan Tepebaşı Belediye Başkanlığı için, Tepebaşı Belediye Meclisi içerisinde oylama yapıldı. Yanlış hatırlamıyorsam 25’cü turda DYP’nin adayı Ömer Eker Belediye Başkanı seçildi. Üstelik mecliste DSP’nin sayısal çoğunluğu olmasına rağmen.
DSP’den meclis üyesi seçilen Sebahattin Doğan, son turda düğümü çözen isim oldu. DYP’nin adayı Ömer Eker’e oyunu verince seçim bir oyla kazanıldı.
33 kişilik mecliste DSP’nin 13, DYP’nin 11, ANAP’ın 7, SP’nin iki üyesi vardı. DSP Belediye Başkan adayı çıkarmadı.
ANAP önce Şahin Çoşkun’u aday gösterdi. DSP’liler ‘İlk Okul Mezunu’ diye itiraz edince, bu kez mühendis olan Şükrü Onrat’ı aday gösterdi.
Saadet Partili 2 üyeden yanlış oya ihtiyaç vardı. Yanlış hatırlamıyorsam başından beri Saadet Partili iki üye seçim turlarında Ömer Eker’i destekledi.
Buna rağmen Eker’in seçilmesi için bir oya daha ihtiyaç vardı. DSP’li üyeler ikiye bölündü. 7 üye DSP’den istifa etti. 24’ncü tura kadar başkanlık Ömer Eker ile Şükrü Onrat arasında geldi gitti.
24’ncü turda DSP’den istifa eden meclis üyesi Sabahattin Doğan, tercihini Ömer Eker’den yana kullanınca Eker, Orhan Soydaş’ın Büyükşehir Belediye Başkanı olmasıyla boşalan Tepebaşı Belediyesinin yeni başkanı seçildi.
Biraz nostalji oldu. ’CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimde hiç şansı yok’ diyenlere hatırlatma yapmak istedim.
*-*********
YANKI
Bir adam ve oğlu ormanda yürüyüş yapıyorlarken birden oğlan takılıp düşüyor ve canı yanıp "AHHHHH" diye bağırıyor. İleride bir dağın tepesinden "AHHHHH" diye bir ses duyuyor ve şaşırıyor. Merak ediyor ve "SEN KİMSİN?" diye bağırıyor. Aldığı cevap "SEN KİMSİN?" oluyor. Aldığı cevaba kızıp "SEN BİR KORKAKSIN" diye tekrar bağırıyor. Dağda; "SEN BİR KORKAKSIN" diye cevap veriyor.
Çocuk babasına dönüp; "BABA NE OLUYOR BÖYLE?" diye soruyor.
"OĞLUM" diyor adam, "DİNLE VE ÖĞREN!" ve dağa dönüp. "SANA HAYRANIM" diye bağırıyor. Gelen cevap;"SANA HAYRANIM" oluyor. Baba tekrar bağırıyor, "SEN MUHTEŞEMSİN!".
Gelen cevap: "SEN MUHTEŞEMSİN!". Oğlan çok şaşırıyor, ama halen ne olduğunu anlayamıyor.
Babası açıklamasını yapıyor. "İnsanlar buna, ‘Yankı’ derler, ama aslında bu ‘Yaşam’dır. Yaşam daima sana verdiklerini geri verir. Yaşam yaptığımız davranışların aynasıdır. Daha fazla sevgi istediğin zaman, daha çok sev! Daha fazla şefkat istediğinde, daha şevkatli ol! Saygı istiyorsan insanlara daha çok saygı duy. İnsanların sabırlı olmasını istiyorsan sen de daha sabırlı olmayı öğren. Bu kural yaşamımızın bir parçasıdır, her kesiti için geçerlidir."
Yaşam bir tesadüf değil, yaptıklarınızın aynada bir yansımasıdır.
(ALINTI)
*-*******
FIKRA:
6 gazoz
Ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde yatan bir hasta hastanede çalışan görevliye yanıma gel diye çağırır. Hemen git marketten bana 6 tane gazoz al gel der.
Görevli hastaya kızarak 6 defa tokat atar ve al marketten gazozlarını aldım der. Bu olayın üzerinden biraz zaman geçer hasta yine hastane görevlisini yanına çağırır ve hastane görevlisine 6 tokat atar ne olduğunu anlamayan görevli sorar.
Ne oldu?
Hasta yanıtlar:
“Boş şişeleri getirdim ağabey”.