Ah Eskişehir Ahh

Türk Dünyası Kültür Başkenti açılışı yapıldı. İyisiyle kötüsüyle etkinlik takvimi de bir şekilde başladı. Üzerinden 2 gün geçti ama konuşulan, gündeme gelen şey, maalesef olması gerekenin çok uzağındaki siyasi tartışmalar.

Amacım suçlu aramak veya birilerini hedef göstermek değil. Vurgulamak istediğim şey Eskişehir'in makus talihinin bir kez daha tekerrür etmesi. Konuştuğumuz şey gösteri ve sonrası değil. Konuştuğumuz şey bu gösteri esnasında yaşanan protokol krizi ve beraberinde gelen iddialar.

CHP İl Başkanı Erman Gölet'in protokole alınmamasına haliyle tepki gösteriyor CHP Yönetimi. Dilde, Fikirde, İşte Birlik düsturuna uymayan bir dışlanma yaşadık, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti açılışı olmadı, siyasi bir reklam oldu diyor. Üstüne üstlük Valiliğin hazırladığı protokol listesinin Ak Parti Eskişehir Milletvekilleri Ülker Can ve Salih Koca'nın değiştirdiğini iddia ediyorlar.

Tüm bunlar gerçekten nahoş durumlar. Ülker Can böyle bir durumun mümkün olmadığını ve olamayacağını dile getirirken, CHP'nin bu işi siyasi krize çevirmeye çalıştığını ve Eskişehir'in bu anlamlı yılına zarar verdiğini söylüyor.

Bana kalırsa, böylesi büyük bir etkinlik ve önemli bir hazırlık sürecinden sonra protokol listesinde böyle bir hata yapılmasını kabul etmek mümkün değil. Belki art niyetli değil masumane bir hata, ama büyük bir hata olduğunun altını çizmek lazım. Böyle bir hata muhalefet mensubu bir isme, üstelik o şehirdeki muhalefet partisinin idari liderine denk düşünce, krizin ne denli büyüdüğünü de rahatlıkla görebiliyoruz.

Velhasıl yaşanan süreç, gösteriden çok konuşulan ve tartışılan konu bu olunca maalesef bir işi daha hakkıyla yapamamış olmanın sıkıntısını yaşıyor Eskişehir. Büyük okyanusları aşıyor ama küçük derelerde boğuluyor.

Ataç ve Tepebaşı Hizmetleri

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç basın mensuplarıyla birlikte Belediye'nin gerçekleştirdiği hizmetleri içeren bir gezi düzenledi. Bir otobüsle Alzheimer Merkezine, Belde Evlerinin bir örneğine, Çocuk Ağız Diş Sağlığı Merkezine, Keskin Mahallesine ziyaretler yaptık. Hep sosyal etkinlikleriyle eleştirilen Tepebaşı Belediyesi'nin insan odaklı hizmetleri, bunları da unutmayın mesajını verir gibiydi. Elbette bu hizmetleri inkar etmek, büyük haksızlık olur. Altyapı ve Asfalt gibi rutin hizmetlerin yanında Çocuklara, Kadınlara, Engelli ve Yaşlı bireylere yönelik yapılan çalışmalar  Belediyecilik alanında yapılan belki de en özel hizmetler. Bu Hizmetleri eleştiren kişi kendi ayağına kurşun sıkar. Bence hangi belediye'de kim göreve gelirse gelsin, bu tür insan odaklı sosyal hizmetleri bölgesinden hiç eksik etmesin. Makamlar, görevler elbette geçici ama inanın bu tür hizmetleri yapanların isimleri ve hayır duaları hep taze kalır. Siyaset bir yere kadardır ama insanlık ezelsiz olarak sürer gider. Ataç ve ekibine bu konuda teşekkürlerimi sunarken, bu tür hizmetlerin kalıcı olması için herkese görev düştüğünü de hatırlatmak isterim.