Afyon'daki feci kazadan sonra araçlar hurdaya dönd… Kitap okuma alışkanlığı kazanmak için 7 öneri! Eskişehir'de Öğretmenler Günü coşkuyla kutlandı Sofranızdaki gizli tehlikeye dikkat! ÇED toplantısı sonrası İsmail Kumru'dan net mesaj! Öğretmenler Günü için Eskişehir'e gelip geçmişi ya… Neden karşımızdaki biri esneyince biz de esneriz? … Boğaz ağrısından kurtulmanın yolları! Bolu adeta kış masalına döndü... Motosiklet kazası: 1 yaralı! Feci kaza: Kamyonet takla attı, 3 yaralı! Kar yağışı zincirleme kaza getirdi! 4 şüpheliden uyuşturucu madde ele geçirildi Eskişehir Tepebaşı Belediyesi o soruna çözüm arayı… Eskişehirspor - 2 Eylülspor maç özeti Eskişehir'de o balıklar adeta yok satıyor!

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

24.11.2024 - Pazar

Sadi Seda

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Adaylar belli olmaya başladı

9 Ekim 2014 08:43

Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde rektörlük seçimlerine yaklaşık 10 ay var. Kimine göre bu süre çok uzun, kimine göre ise kısa. Bana göre de çok uzun değil.

11 Ağustos 2011’de yapılan ESOGÜ Rektörlük seçimlerinin üzerinden 3 yıl geçti. Geriye dönüp baktığımda daha dün gibi. Yeni Rektörlük binasının konferans salonunda yapılan seçimlerde Prof. Dr. Fazıl Tekin, Prof. Dr. Hasan Gönen, Prof. Dr. Erol Göktürk, Prof. Dr. Yavuz Beşoğul, Prof. Dr. Mehmet Şişman ve Prof. Dr. Tahir Karasu aday olmuşlardı.

Öğretim üyelerinden 599'unun oy kullandığı seçimde Prof. Dr. Mehmet Şişman 143, Prof. Dr. Hasan Gönen 134, Prof. Dr. Yavuz Beşoğul 132, Prof. Dr. Fazıl Tekin 122, Prof. Dr. Erol Göktürk 62, Prof. Dr. Tahir Karasu 1 oy almış, 3 oy boş çıkmış, 2 oy da geçersiz sayılmıştı.

Dönemim cumhurbaşkanı Abdullah Gül, YÖK’ün kendisine verdiği üç isimden seçimlerde 134 oy alarak ikinci sırada çıkan Prof. Dr. Hasan Gönen’i rektör olarak atadı.

GÖNEN TEKRAR ADAY
2015 yılının Ağustos ayının başlarında yapılacak olan 2015-2019 dönemi rektör adayını belirleme seçimlerine 10 ay var. Bugüne kadar bir isim çıkıp ‘ben adayım’ demedi. ESOGÜ’de kulaktan kulağa fısıldanan isimler var.

Bunların başında mevcut rektör Prof. Dr. Hasan Gönen geliyor. Hasan Gönen hacıda olduğu için kendisine ‘tekrar aday olacak mısınız’ diye soramadım. Muhtemelen olacaktır. Adı siyasete girecek şeklinde de geçti. O zaman; ’siyasete girmeyi düşünüyor musunuz?’ diye sormuştum.

Cevabı: ‘Ben öğretim görevlisiyim. Bilim adamıyım. Siyaset benim için uzak’ demişti. Siyasete girecek diye konuşanlar, 29 Mart 2009 tarihinde yapılan yerel seçimlerde AK Parti’den Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmasından dolayı sanıyorum bir beklenti içerisindeler.

Ancak, Hasan Gönen,’benim siyasetle işim olmaz’ demesi, böyle bir beklenti içerisinde olanları herhalde hayal kırıklığına uğrattı.

ŞAHİN VE GÖKTÜRK’ÜN DE ADI GEÇİYOR
2015 yılının Ağustos ayında yapılacak olan ESOGÜ Rektörlük seçimlerine rektör Prof. Dr. Hasan Gönen’in dışında Genel Cerrahi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Adnan Şahin, Ortopedi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Göktürk’ün de isimleri üniversite camiası içerisinde konuşulmaya başlanmış.

Her iki hocayı da yakından tanıyorum. Dün ESOGÜ Hastanesinde idim. Gastroenteroloji Kliniğinde tahlil sonuçlarımı gösterdim. Tanıdık birkaç hocaya uğradım. Onlara rektörlük için adı geçen isimleri duyup duymadıklarını sordum.

‘Evet, bu isimler konuşuluyor. Ancak resmi olarak adayım diyerek bizi ziyaret edenler olmadı. Kaldı ki daha erken’ dediler.

Seçimlere 10 ay var. Bugünden ‘adayım’ diye çıkmak doğru mu? Değil mi? Bunu elbette ESOGÜ’deki öğretim üyeleri bilir. Bana kalırsa adaylığı düşünenler bugünden kulislere başlamalı. İsimler fısıldanma olarak değil, resmen konuşulmaya başlanmalı.

‘Bugünden çıkarsam ismin yıpranabilir’ diye düşünenler olabilir. Bu düşünce doğru değil. Seçimlerde aday olmak her bireyin hakkıdır. Demokrasinin gereğini yerine getirmektir. Herkesin bu demokratik hakkını kullanmaya hakkı var.

Seçimde asıl amaç elbette kazanmaktır. Ama ‘kazanamayacağım seçime girmem de doğru’ değil diye düşünmek asıl bence doğru olmayan. Seçilip seçilmemek çok önemli değil. Önemli olan ‘bu demokratik yarışta bende varım’ diyebilmek. 2011 deki seçimlerde 6 aday yarışmıştı. Ağustos 2015’de yapılacak olan seçimlerde de yine aday sayısının 5-6’dan aşağı olacağını sanmıyorum.

*-*********

ESKİŞEHİRSPOR NEREYE?
Spora fazla bulaşmak istemiyorum! Gazetemizde spor yazan arkadaşlar var. Onlar bu konuda uzmanlaşmışlar. Haftada bir veya iki spor yazısı yazanlara baktığımda amatör veya profesyonel futbol oynamışlar. Futbolu benden daha iyi bilen isimler bunlar. Onlar dururken ahkam kesmem doğru olmaz.

Tabii ki bende Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Eskişehir Temsilcisi ve Eskişehirspor Kulübünün üyesi, Eskişehirspor sevgisi taşıyan birisi olarak düşüncelerimi de yazmam gerekiyor. Sezon başladıktan beri bu ikinci yazım olacak.

Ligler başlamasının üzerinden 5 hafta geçti. Daha doğrusu beş resmi maç oynandı. Eskişehirspor bu 5 maçın üçünü kendi sahasında oynadı. Galatasaray ve Beşiktaş ile deplasmanda karşılaştı. Evinde oynadığı Gençlerbirliği ve Çaykur Rizespor maçların da mağlup oldu. Torku Konyaspor’u yenebildi. 5 maçta alınan bir galibiyet, iki mağlubiyet ve iki beraberlik. Puan tablosuna baktığımızda 5 puanımız var.

Kendi evimizde yenildiğimiz maçlardan sonraki basın toplantılarında Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam, ‘iyi futbol oynuyoruz. Seyredenler keyif alıyor. Ancak tecrübesizliğin de kurbanı oluyoruz’ diyor.

Doğru. Bu sözleri çok fazla eleştirmek doğru olmaz. Ancak kaybedilen puanları inşallah aramayız.

19 Ekim 2014 Bursaspor, 26 Ekim 2014 Pazar Mersin İdmanyurdu deplasmanları var. Bu iki deplasmanda zor. Bu iki deplasmandan Eskişehirspor takımı sıfır (0) puan çıkartırsa işte o zaman sıkıntılı günler başlayacak.

Eskişehirspor bu iki deplasman maçlarından sıfır puan çıkarırsa, ondan sonra kendi sahasında oynayacağı Balıkesirspor maçı stresli geçer. Kendi seyircisinin önünde galip gelebilmek için ister istemez daha açık futbol oynayacaklar. Stres içerisinde çıkılacak bu maçtan da üç puan çıkmaması halinde ama gerçek. İşte o zaman Eskişehirspor için tehlike çanları çalmaya başlar. Balıkesir maçının ardından çıkılacak Sivas deplasmanı çok ama çok zor geçer.

Kayseri Erciyes maçından sonra İstanbul’da Fenerbahçe deplasmanı daha zor. 30 Kasım’da oynanacak Fenerbahçe maçına kadar kötü ve sıkıntılı günler atlatılmaz ise, bu maçtan hezimete uğrayabilirler.

Yarın çok geç olmadan Ertuğrul Hoca bu gidişe son vermenin çarelerini arayıp bulmalı.
-*-*****

FIKRA:

Elektroşok

Cennete kabul odasının kapısı çalınmış, görevli Melek kapıyı açmış, içeri bir adam girmiş, "Buyrun.." demiş Melek. Adamın "Efendim ben.." demesiyle kaybolması bir olmuş..
Aradan biraz geçmiş, tekrar kapı vurulmuş, Melek kalkıp kapıyı açmış ki aynı adam.. "Esasında şimdi.." demiş ve tekrar kaybolmuş..

Bir iki dakika sonra yine kapı vurulması, yine aynı adam daha ağzını açmadan kaybolunca "Yeter ama.." demiş Melek kızarak, "Kardeşim dalga mı geçiyorsunuz benimle?.."
"İnanın niyetim o değil efendim.." demiş adam giderek uzaklaşan bir sesle, "Aşağıda beni hayata döndürmek için doktorun biri elektroşok yapıyor..!"