Dün bana telefon eden AK Parti’li, daha doğrusu AK Parti’li demek pek doğru olmaz. Çünkü bir yıldan beri üye formunu doldurup vermesine üyeliği bekletilen bir kardeşimle telefonda yapmış olduğumuz sohbeti yazmıştım.
Konuştuklarımızın bir bölümü dün yazmıştım. Yazılacak diğer bölümü ise bugün yazacağımı belirtmiştim.
Gecesini gündüzüne katan bu kardeş, AK Parti’ye faydalı olacakken üyeliği kabul edilmeyen kardeşimle yaptığım sohbetin ikinci bölümü.
İsmini yazmıyorum. Soran olursa söylerim. Bende hala bu kardeşimin üyeliğin kabul edilmemiş olduğuna şaşıyorum.
‘AK Parti’de il ve Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe Başkanlıkları için seçime tek aday ile gidilecek. Bu doğru mu? Yıllardır sende yöneticilik yaptın. Aday çıkarsa ne olur?’ diye sordum.
‘Çıkabilir. Yöneticiler bundan korkmamalı. AK Parti içerisinde kavga gürültü olmaz. Aday olan kişi ve kişilerin önüne set çekilemez.’
ADAY ÇIKMASINDAN
KORKULMAMALI
‘Sen kongrelerde birden fazla adayın çıkacağını düşünüyor musun? Çıkar mı? Mevcut yönetimler tekrar görevde kalabilme şansları nedir?’ diye başka bir soru yöneltim.
‘Cevabınıza sondan başlayayım. Doğrusu sadece başkanlar değişti. Yönetimlerde yine ağırlıklı eskiler var. Oysaki o dönemin genel başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, özellikle yönetimlerde eskilerden kimsenin yazılmamasını istemiş. Ben yönetimlerde eski isimlerden birilerinin olmasına karşı değilim. Ancak bu sayısı sınırlı tutulmalıydı. Eski hamam eski tas hesabı oldu. İkincisi kongrelerde mevcut adayların karşısına rakip çıkar diye düşünüyorum. Çıkmalı da. Parti içinde demokrasinin olduğunun göstergesi olur. Kırmadan dökmeden bir yarış olmalı. Bundan da kimse korkmamalı. Hatta genel başkanlık yarışında bile birden aday olmalı. Rakip oldular diye engellenmemeli. Aday sayısını teke düşürmek mümkün olmaz. Adayım diye çıkan kişi başkanlık yarışından çekilir ama yerine bir başkasını aday yapar. Genel Kurulun yapıldığı gün salonda cebinden çıkarıp listesini divan başkanlığına verirse, o kişi ve kişilerin adaylılarını kimse engelleyemez.’
DEMOKRASİLERDE ÇARE TÜKENMEZ
Sevgili kardeşimin söyledikleri doğru. Genel Kurula kadar gizliden çalışan. Veya alenen çalışsa bile kişi aday olacaksa, adaylığı nasıl engellenir. İl Başkanı Dündar Ünlü,’eğer birden fazla aday çıkarsa, adaylar uzlaşmaya çağrılır. Uzlaşma sonunda tek adayla kongreye gidilir’ diyor.
Aday uzlaşmaya razı olmazsa ne olacak?
Kongre günü yönetim listesini divan başkanlığına vermesi mi engellenecek?
Demokrasilerde çare tükenmez. Kongre günü birileri liste çıkarır seçimi kazanırsa bu sürpriz olmaz.
Genel merkeze rağmen seçimi kazanan, genel merkez yine o yönetimi görevden mi alacak?
Önümüzde genel seçim var. Olurda genel kurulda, genel merkeze rağmen seçilen yönetim görevden alınır ise bu partiye büyük darbe olur. Geçmişte Osman Yüksel yönetimine yapılan yanlış, tekrarlanacak olursa AK Parti Eskişehir’den bir, hadi iki diyelim. Üç milletvekili zor çıkarır diye düşünüyorum.
*-******
HOŞCAN’DA AKMAN’I BOMBALADI
Geçtiğimiz cumartesi günü Anadolu ve Yenigün Gazetelerinden arkadaşlarımız, Eskişehirspor Kulübü Başkanı Mesut Hoşcan tarafından yapılan rotasyon sonucu Teknik Asbaşkanlık görevinden alınan Mehmet Akman, ateş püskürmüştü.
Başkan Mesut Hoşcan’ı tek adam olmakla suçlayıp, rotasyondan gazetelerden haberdar olmasından yakınmıştı. Ve tek adamlık rolünü üstlenmeye başladığını iddia etmişti.
Mehmet Akman, 16 aylık süreç içerisinde mevcut yönetimin en başarılı isimlerinden birisi idi. Hatta geçmişte birlikte görev yaptıkları yönetim kurulu üyeleri ile bugün de taşın altına elini koyduğu yönetim kurulu üyelerine Mehmet Akman’ı sordum.
İçlerinden bir tek kişi bile, hakkında olumsuz bir söz söylemedi. Kendisiyle oturup kalkmışlığım yok. Bugüne kadar karşılık bir dakika bile sohbetimiz olmadı.
Ancak, anlattıklarına bende katılıyorum. Keşke rotasyon önce yönetim kurulu toplantısında açıklansaydı. Yine bildiğini okusaydın. Ancak görevden alınanlar, görev değişikliklerini yapılan yönetim kurulu toplantısında öğrenseydi, belki bu kadar zoruna gitmezdi.
“Eskişehirspor kişisel kaprislerin
yaşanacağı bir yer değildir”
Dünde Eskişehirspor Kulübü Başkanı Mesut Hoşcan, düzenlediği basın toplantısında Mehmet Akman’ın yaptığı açıklamalara cevap verdi.
Basın toplantısına sağ olsun beni de davet etmişti. Ancak küçük kızımı Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları bünyesindeki Gençlik Tiyatrosu elemeleri için sözlü sınava götürdüğümden dolayı katılamadım.
Olayın üzerinde fazla durmamış. Özetle şunları söylemiş:
“Eskişehirspor koltuk sevdası için kişisel kaprislerin yaşanacağı bir yer asla değildir. Verilemeyecek hiçbir hesabımız yoktur. Yalan ve iftiralara da harcanacak zamanımız yoktur. Enerjimizi boşa harcamak niyetinde değiliz. Biz 27 kişilik yönetim kurulunda görev değişikliğinin Eskişehirspor'a daha iyi bir sinerji yaratacağına inanmış ve bu kararı uygulamakta da hiçbir tereddüt etmemişizdir. Tüzüğün bana verdiği yetkilere rağmen, yönetim kurulunda bunun istişaresi yapılarak hareket edilmiştir. Eskişehirspor bu konuda hiç bir zaman biatlık merkezi değildir. Hiç bir yöneticimi ve takımımı da bu konuda zan altında bırakmam mümkün değildir. Verilemeyecek hiçbir hesabımız yoktur".
Daha fazla yorum kişilerden daha çok Eskişehirspor’a zarar verir. Önümüzde önemli iki maçı var Eskişehirspor’un. Bu iki maç oynanıncaya kadar herkes bu tür sorunları konuşmamalı. Genç futbolcular etkilenebilirler. Daha doğrusu ilk yarı sonuna kadar susalım.
Konuşacaklarımızı ilk yarı sonuna bırakalım. Şimdi destek zamanı. Allah korusun. Düşersek bir 13 yıl daha beklemeye tahammülümüz asla yok.
*-*******
FIKRA:
Saat ayarı
Adamın biri her sabah aynı zamanda postaneye telefon edip saati soruyordu. Postanedeki memur merak etti:
"Her gün aynı zamanda saati sormanızın nedeni nedir?"
"Efendim, ben karşıdaki fabrikanın müdürüyüm. Fabrikanın düdüğünü sizin saatinize göre çaldırıyorum da."
Postanedeki memur bir kahkaha attı:
"Hay Allah! Ben de saatimizi sizin fabrikanın düdüğüne göre ayarlıyordum her gün."