Hızırbey İmam Hatip Ortaokulu'nda bir öğretmen Çocuk Esirgeme Kurumundaki bir yetimi okula kaydettirmek istemiş. Okul müdürü ise 'Mevzuata aykırı' olduğu için bu duruma karşı çıkmış.
Sinirler gerilmiş. Sesler yükselmiş
! Hakaretler edilmiş!
En sonunda da kamera görüntülerine göre öğretmen, darp edilmiş!
Yorumlar, açıklamalar, haberler ardı ardına geliyor!
Peki bu dayak
olayından sonra idare yani Milli Eğitim Müdürlüğü ne yapıyor?
Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt’ı aradım.
-Hızırbey İmam Hatip Ortaokulu'nda
Dayak olayıyla ilgili ne diyorsunuz, neler yapılıyor diye sordum?
Müdür son derece net konuştu:
-Olayı haber alır almaz, inceleme ve soruşturma başlattık! Okula müfettiş gönderdik!
-Bu
soruşturmanın sonucu ne zaman belli olur?
-Cuma günü tamamlanır diye düşünüyorum.
-Sosyal medyada yapılan yorumlar var, sendikaların açıklamaları var. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Hukuk var.
Hukuka güvenmek zorundayız. Benim tek başıma verebileceğim bir karar değil! Müfettiş gönderdik, rapora göre gereğini yaparız! Adaletin kılıcı ne diyorsa onu yaparım!
CENNETTEN ÇIKAN DAYAK!
Eskiden öğretmenlerimiz öğrencileri döverdi. Normal ve sıradan kabul ederdik. Öğretmenden tokat yediysek, suçlu öğretmen değil, öğrenci olurdu!
Sonra “
çocuklarımızın değerli olduğunu fark ettik!
Eğitimcilerimizin de bakış açısı değişti! Okullardan dayak olayı kalktı!
Birkaç münferit olay dışında dayağa artık rastlamıyoruz, okullarda!
Birkaç
gündür Eskişehir’de konuşulan bir başka dayak olayı var! Bir öğretmen okulda servisçilerden dayak yiyor…
İşin akıl almaz boyutu burasıdır…
Okulun asli unsurları bellidir!
Öğrenciler ve öğretmenler! Güvenlik görevlileri, servisçiler, yardımcı hizmetliler, hatta idareciler hepsi öğrenciler ve öğretmenler olduğu için oradadır…
Asıl önemli konu servisçilerin bu cüreti nereden aldıklarıdır!
DİKMEK KOLAY KORUMAK ZOR!
Bizim ülkemizde fidan yılda iki kez dikilir…
İlkbahar ve sonbahar…
Başka zamanlarda da dikilir. Ağacın cinsi, toprağın yapısı, bölgenin iklimine göre değişir…
Eskiden bir ağaç bayramımız vardı. Orman haftasıyla birlikte kutluyor ve bolca fidan dikiyorduk.
Bu kampanyalar sırasında genelde “hatıra ormanları” oluşturuldu. Öğrenciler, sivil toplum örgütleri katılırdı…
Yeterli miydi?
Zaman içinde yetersiz hale geldi…
Şimdi yeni bir kampanya başlatıldı. Yüksek de bir katılım oldu! 11 milyon fidanın dikilmesi hedeflendi.
Bu hedef de büyük ölçüde tutturuldu!
Kampanya son derece başarılı da oldu devamı da gelecektir mutlaka! Bu kampanyalın en eksik yanı dikimden sonrası!
Fidanlar dikiliyor ama daha sonra devamı getirilemiyor. Türkiye “büyümeyen, terk edilen hatıra ormanlarıyla dolu”
…/…
Bu kampanya ile ülkemizde dikilen fidanların sayısı artacak! Korumayı başarırsak,
Anadolu coğrafyası yeniden yeşile bürünür. Gelecek kuşaklarımız gerçekten nefes alır!
MİLLETİN PLANI!
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde, bakanlığın pek çok projesinde Eskişehirlilerle diyalog kurmamasına,
yerel yönetimlerle işbirliğine gitmemesine tepki gösterdi…
Çakırözer, “milletin projeleri neden milletle planlanmıyor” diye de sormuş…
Haklılık payı yüksek!
Şu dönemler milletin vekilleri de
hiçbir şeye karıştırılmadıklarını düşünürsek, planların neden milletle yapılmadığını anlayabiliriz!
DİYALOG!
-Seni seviyorum.
-Beni sevdiğine dair kanıt göster?
-Kanıt inancı öldürür. Eğer kanıt gösterirsem seni sevdiğimi bilirsin. Ben "seni sevdiğimi bilmeni" değil, "seni sevdiğime inanmanı" istiyorum.
-Neden?
-Çünkü bilmek beyinle,
inanmak kalple yapılan iştir.
GÜNÜN KARİKATÜRÜ