Adalet ve mülk

<w:LatentStyles DefLockedState="false" DefUnhideWhenUsed="true" DefSemiHidden="true" DefQFormat="false" DefPriority="9

7 Haziran 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir

Görüşler

 

 

"Adalet"i ilk kez..

"Adalet Partisi”nden duymuştuk...

Atlas Sineması’nda çalıştığımız yıllarda gişecinin adı da “Adalet”ti…

Öğrenmişti artık..

"Adalet mülkün temeliydi..."

………

Son dört-beş yıla bakılırsa, ülkemizde en çok tartışılan konuların başını aldı "Adalet..."

İlk günlerde bakış açısı başkaydı...

Olay ne olursa olsun..

"Kanıtın yokluğu, yokluğun kanıtı değildir!'"

İftira olabilir...

İyi ama..

"Ya doğruysa!.."

Felaket, bu olasılığın içinde gizli...

Yalan olabilir..

 “Ama ya doğruysa!..”

Yaşananlara şöyle bir bakalım…

Olayların tümünün yalan olmasına..

Mantık "olmaz" diyor:

"En az biri doğrudur..."

Bu bir tanenin bile açığa çıkarılması vicdan borcudur... Mideler bulanır ama, ruhlar temizlenir...

………

"J.J. Rousseau"nun "İçtimai Mukavele Nazariyesi" hukuk öğretisinin temellerinden birini oluşturur...

Buna göre insanlar, doğal yaşam içinde kendilerine karşı işlenmiş olan suçların intikamını bizzat almak ve cezalandırmak hakkına haiz iken, bu yetkilerini devlete devretmişler..

Devlet de fertlere, kendilerine karşı işlenen suçları adil ölçülerde cezalandıracağını taahhüt etmiş...

“Ama bu vaad ve taahhüt gerçekleşmiş mi?”

………

Bir yarışma programının sorusuydu:

"Adalet mülkün temelidir denilirken, mülk ne anlama geliyor?"

Söylendiği günden bu yana geçen yıllar ağlamıştır yanıta!..

Hala bilinmiyorsa bir nedeni vardır!

Ne dersiniz?

"Bu neden de devletin kendisi olabilir mi!.."

………

Yıllar sonra bir gün karşılaşmıştık sinemacı "Adalet”le… "Ne var, ne yok?" diye  takıldık...

"Hiç sorma" dedi:

"Yıkıldım, çok yıkıldım!.."

-

Rahipin veda yemeği

Yaşlı rahip emekli olunca politikacı onun adına şehirdeki bütün ileri gelen aileleri davet ederek veda yemeği vermiş. Kendi davete gecikince sıkılan kalabalığı oyalamak için yaşlı rahip mecburen kürsüye çıkmış, "Bu şehre ilk geldiğimde burası berbat bir yerdi” diye söze başlamış:

"Bana ilk günah çıkartmaya gelen şahıs hırsızlık yaptığını, polise yalan söyleyerek hapisten kurtulduğunu, ailesini ve iş yerini dolandırdığını, patronunun eşiyle aşk yaşadığını itiraf etmişti. Çalışma ve çabalarımız sonucunda burası hayır dolu bir şehre dönüştü..."

Rahip konuşmasını bitirir bitirmez politikacı koşarak içeri girip kürsüye fırlamış, "Geciktiğim için özür dilerim" demiş:

"Aranızda ona ilk günah çıkaran kişi olma onurunu ben taşıyorum!.."

 

Kapalıdır

Temel bir kasabada mezarlık bekçisi olarak görev yapmaktadır. Gelen bir telgrafta yakın bir akrabasının ölüm haberini alır. Kasabadan ayrılmadan önce mezarlık kapısına şu yazıyı asar:

"Cenaze dolayısıyla kapalıdır..."

 

Sizin yazarınız kim?

Milliyet’te okuduk...

Genç gazeteci "Hakan Güngör" yazıyor:

-Okumaya meraklı bir genç kendi kitaplığına bakınca şunu görür:

— Okuduğu yazarlar öldürülmüştür. Öldürülmeyenler hapis yatmıştır. Yatmayanlar sürülmüştür. Sürülmeyenler kovulmuştur.

Kovulmayanlar, hakarete uğramıştır.

— Okumayan gençlikten yakınıyoruz..

"Okumamakta haksız da değiller hani..."

 

Neden terk?'

Bir erkek kadından bıktığı için onu terk eder. Bir kadın ise, erkeğinden sıkıldığı zaman.

Arada çok önemli fark var..

"Bir erkek doyduğu için kadından bıkar..."

Bir kadın ise "doyamadığı " için erkeğinden sıkılır...

Mehmet Türkmen

 

Günün Şiiri

Düşsel sevgi

Bir öğlen tarafın vardı ılıca

Günaydın gibiydi esmerdi saçların

Bir doluşum oldu kalbime sorma

Çiçeğe durduğu gibi ağaçların

Aşka doğru büyüyen pencerelerde

Bir rüzgarın olacaktı inceden

Kaldın ıslak aynalarda tedirgin

Erte kalır ya sevgiler geceden

Şimdi bir el büyük sıcak mermerlerde

Çırpınır uzak sahillerde bir avuç su

Karşı akşamlarda bir yıldız göz kırpar

Düşler dolusu...

Feyzi Halıcı (Varlık-1954)

 

 

Unutulmaz kürtaj anılarından...

 

90'lı yılların ortasıydı...

Biri yakışıklı biri güzel iki genç girdiler odamıza…

Delikanlıyı çok iyi tanıyorduk, zaten söze de o başlamıştı:

"Herhalde anlamışsındır, kız arkadaşım abi" diye başladı söze:

"Ama hamile, derdimize bir çare?"

Hemen bir devlet doktorunu aramış ve durumu anlatmıştık...

Gittiler, sorun çözüldü ve doktor da bizi aradı:

"Kendilerine ne dedim biliyor musun?" dedi:

"İki üniversiteli bir işi beceremediniz mi!.."

………

Bir anı da "Işıl Özgentürknün yazısından :

- Adı "Sevgüldü..  Güzel bir kadın ve kapıcıydı...

6 çocuğu vardı, sürekli kendi kendine "Bu kadar çocuk yeter" derdi. Gebe kalmamak için çeşitli yöntemler denerdi. Ama oldu işte..  Sevgül gene gebe kaldı. İlk aklına gelen de çocuğu aldırmaktı, kocası itiraz edince günlerce ağladı. Günler böyle geçerken kürtaj yapan bir yerin adresini öğrendi ve gitti. "Kefenlik" diye kenara koyduğu paralarla evin kapısını çaldı. Doktor muayeneden sonra "alamam üç aylık" dedi... Kadın ısrar edince hemşiresi bir iğne vurdu ve çocuk alındı. Ama kanaması dinmiyordu... Eve güçlükle geldi ve bayılınca hastaneye ben götürdüm. Doktorlardan azar işittim, "Bu kürtajı kim yaptı?" diye sordular, "cinayet" dediler...

Ve de Sevgül aşırı kanamadan öldü...

………

Işıl Hanım’ın başından geçeni düşündükçe bizimki aklımıza gelmişti...

Hani biraz espriye boğduk ama:

"Ya o gün, kürtaj yasak olsaydı?"

Ya da doktor ehli olmasaydı-?

"Neler olurdu acaba?"

Kimbilir daha böyle gizli-saklı ne anıları olan kadınlarımız vardır içimizde...

 

 

Günün Sorusu

İsteyen vatandaş "icra borcunu kredi kartıyla" taksitlendirerek ödeyebilecekmiş. Pardon ama zaten icraların büyük çoğunluğu "kredi kartı taksitleri" yüzünden gelmiyor mu?

Kıssa-dan

RTÜK üyelerinin "Evlilik dışı ilişkiyi meşrulaştırıyor" eleştirileri nedeniyle dizilerde beraber yaşayan çiftler senaryo değişiklikleriyle evlendiriliyormuş. Böylece, "Herkesin yaşam tarzı güvencemiz altındadır " sözünün "senaryodan ibaret olduğu" ortaya çıktı...

Gani Yıldız

 

Günün Olayı

Sağlık Bakanı Akdağ sezaryanı tarif etmiş:

"Karın yarılarak, bebek çıkarılıyor..."

Bakan değil, karnıyarık tarifi yapan aşçı sanki!..

Haldun Ertem

 

Günün Biberi

Abdullah Gül, "Şeffaflık demokrasinin temel şartıdır" demiş...

Demek yakında Arap krallarından aldığı hediyeleri açıklayacak...

Fahrettin Fidan

 

Gerilim

THY çalışanları SMS ile işten atılıyor:

"Kovuldunuz" yaz. "Emekçiye" gönder, “ileri demokrasi “cebine gelsin!

Gülhan Elmas

 

 

Günün Sorusu

İsteyen vatandaş "icra borcunu kredi kartıyla" taksitlendirerek ödeyebilecekmiş. Pardon ama zaten icraların büyük çoğunluğu "kredi kartı taksitleri" yüzünden gelmiyor mu?

Kıssa-dan

RTÜK üyelerinin "Evlilik dışı ilişkiyi meşrulaştırıyor" eleştirileri nedeniyle dizilerde beraber yaşayan çiftler senaryo değişiklikleriyle evlendiriliyormuş. Böylece, "Herkesin yaşam tarzı güvencemiz altındadır " sözünün "senaryodan ibaret olduğu" ortaya çıktı...

Gani Yıldız

 

Günün Olayı

Sağlık Bakanı Akdağ sezaryanı tarif etmiş:

"Karın yarılarak, bebek çıkarılıyor..."

Bakan değil, karnıyarık tarifi yapan aşçı sanki!..

Haldun Ertem

 

Günün Biberi

Abdullah Gül, "Şeffaflık demokrasinin temel şartıdır" demiş...

Demek yakında Arap krallarından aldığı hediyeleri açıklayacak...

Fahrettin Fidan

 

Gerilim

THY çalışanları SMS ile işten atılıyor:

"Kovuldunuz" yaz. "Emekçiye" gönder, “ileri demokrasi “cebine gelsin!

Gülhan Elmas

 

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi