Görüşler
Adalet ithal edilir mi?
- Malum "Deniz Feneri" davası var... Buradaki ayağı en küçük tereddüde mahal bırakma¬yacak şekilde aydınlatıldı... Asıl sorumluların Türkiye'de olduğu kesinlik, kazandı. Davanın Türkiye ayağı ise hala aydınlatılamadı. Gelen haberlerden öğrendik ki davaya "ışık" tutacak telefon kayıtları silinmiş.
"İleri demokrasi, hukuk devleti bu olsa gerek..."
…….
Yukarıdaki satırlar "Bayram" adlı ve Münih’te yaşayan bir gurbetçimize ait...
"Mustafa Balbay"a yazdığı mektuptan alıntı...
"Goethe"nin son sözlerinin "Biraz daha ışık…” olduğu söylenir.
Niçin söylediği açık…
"Yaşam öncelikle ışık, aydınlık demektir..."
Kimbilir kaç kez okumuştur mektubu sevgili Balbay?
Sanıksın, zanlısın ve de tutuklusun...
Silivri'de zaman nasıl geçer?
"Kimi gün sayar, kimi volta atar, kimi de okur-yazar..."
Sunucu sorar:
"Boş zamanlarınız nasıl geçer?"
"Kitap okurum, müzik dinlerim, sinema ya da tiyatroya giderim…"
Ne garip?
"İnsanın yaşamını, ruhunu değiştiren saatler, hep boş zamana sığıyor!"
Silivri'deki boş zamanı düşünün!
…….
“Sakin Gece" öyküsünü bilirsiniz…
Kadın, "Bahçede bir şeyler oluyor" diyor koca¬sına. Adam pencereden bakıyor, irili ufaklı hayvanlar birbirini yiyip duruyor... Birden sessizlik oluyor. Ağaç altında yalanan bir kedi, az önce duyulan kuşun sesi de susuvermiş…
“Kuş yok artık, kedi keyifli…^
“Doğa Yasası” bu…
…….
Bayram, mektubunun bir bölümünde de "Türkiye'ye yurtdışından pek çok kişi transfer ediliyor" diyor: "Bir de hakim ve savcı etseler!"
Bir iç dünyanın istediği yasa da bu...
“Hiç adalet ithal edilir mi!.."
“Düşündüğün şeye bak!"
Arabanın lastiği tam akıl hastanesinin önünde patlar, adam arabayı kenara zor yanaştırır.
Kriko, stepne, bijon anahtarı ve tekeri söker. Ama söktüğü 4 adet bijon, yuvarlanıp yağmur mazgalına düşer. Mazgal açılır gibi değil, bijonlar görünmüyor bile. Oturduğu yerde düşünürken yukarıdan bir deli seslenir:
"Düşündüğün şeye bak!" der:
"Diğer lastiklerden birer tane bijon çıkar, hepsi 3 bigon olsun. Seni bir lastikçiye kadar idare eder."
Adam hemen denileni yapar ve akıl hastanesindeki deliye döner:
"Senin ne işin var tımarhanede?"
Yanıt hemen gelir:
"Biz burada delilikten yatıyoruz kardeşim, salaklıktan değil!..”
Sadece kadınlarla
Temel bara gitmiş, yanındaki kadınla sohbet ederken kadın "Ben lezbiyenim" demiş. Temel lezbiyenliğin ne olduğunu sorunca da yanıtlamış:
"Sadece kadınlarla beraber olurum..."
Temel’in çok hoşuna gitmiş:
“Ben de, ben de!..”
Günün Olayı
Meclis’teki bütçe görüşmeleri birçok "bel altı sataşma ve konuşma"ya sahne olmuş.
Bu kadar rahat hareket ettiklerine göre , ''dokunulmaz” olmalarının yanı sıra kendilerini "duyulmaz" sanıyorlar herhalde!
Günün Biberi
Çeçenistan Devlet Başkanı, sorusunu beğenmediği muhabirin gazetesini kapatmış.
Çok acemiymiş...
Öyle bir muhabiri soru soracak kadar yaklaştırmayacaksın lidere...
Fahrettin Fidan
Günün Şiiri
Hayat bu
Dinle, yapraksız dal uçlarında
Bir fısıltı gibi sonbaharı
Şimdi bir nedamet
Bir hüzün bir akşamdır
On yedi yaş erginliğin arzuları
Şimdi arzu, yaşamakla ölmek arası
Yaşamanın ve ölmenin dışında
Şimdi kaderimiz ajmı masaldır
Hayatın akışında
Umut yollarını beklediğimi
Ve balkonda seyrettiğim gurubu
Şehzade masallarına benzemez ki
Hayat bu!
Vedat Belli (Varlık-1952)
Baştan beraat!..
"Yüce Divan" sıfatıyla yargılama yapan Anayasa Mahkemesi, "Ortada suç var ancak delillerin toplanış biçimi hukuka aykırı" diyerek tüm sanıkların beraatine karar verdi.
Ergenekon ve Balyoz davalarında hem deliller toplanırken hukuk çiğnendi… Hem digital belgelerin sahte olduğuna ilişkin sayısız kanıt ortaya konuldu.
Bu yüzden daha baştan beraat gerekirdi.
“Tabii eğer amaç, yargılama görüntüsüyle iktidar muhaliflerini cezalandırmak olmasaydı…”
Gerilim
Toplumsal olaylarda biber gazı ve tazyikli sudan sonra "geçici körlük" yaratan el feneri kullanılacakmış. Sanırız sert müdahalelere başvurup demokrasinin vazgeçilmezi olan "protesto eylemlerini" vatandaşa hak görmeyenler "kalıcı körlük" yaşıyor...
Günün Balı
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, "Başbakan geliyor" haberiyle karışmış. Bu dakikadan sonra, "Başbakanımız Orta Doğu’da çok sevilen bir liderdir" tezi "teknik olarak" çökmüştür!
Gani Yıldız
Kıssa-dan
Kredi kartlarının hesap kesim tarihleri bu ayın 21’inden sonra olanlar Mayalar’ın "haklı çıkmasını" ne kadar da çok istemişti...
Günün Sözü
Ne kimseden borç al, ne kimseye borç ver.
Hem parandan olursun, hem dostundan...
Shakespeare
Günün İncisi
Bu günü görmek, geleceği görmekten daha kolaydır.
Franklin
Cuk
Hasretinden paradigmalar eskittim, bitip tükenmez polemiklerde kendimden geçtim.
İbrahim Ormancı
Atuk’un Eskişehirspor’a bakışı
Araştırmacı yazar arkadaşımız "Ahmet Atuk", Eskişehir’ in ayrı bir tarihi gibidir...
Yazar-çizer her konudan anlar...
Futbola gelince...
"Kadir Çalışıcı"nın vali olduğu günlerde bir Üsküdar maçına birlikte gitmiştik İstanbul’a…
Maç oynanıyor ama Atuk ortalarda yok...
Bittikten sonra aramaya koyulduk... Kuytu bir yerde "Rafet Sel"le birlikte bulduk...
Bira keyfi yapıyorlardı…
Akşam trene bindik dönüyoruz...
3-4 kompartıman bize aitti…
Televizyoncu arkadaş kamerasıyla birlikte Atuk’un bulunduğu yere gitmiş ve sormuş:
"Canlı yayındayız efendim, Eskişehirspor hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?"
Ahmet abi, kendisini, biraz toparladıktan sonra kameraya eliyle işaret ederek yanıt vermiş!:
"En az 3 takviye lazım..."
…….
Antalya maçını izlerken anımsadık bu olayı...
Devre bitti, olan oldu, artık maç sonucuyla ilgili bir yoruma gerek yok...
Ama gördük ki, yıllar geçmesine karşın "Ahmet Atuk" hala haklı!..
Eskişehirspor’un kulübesinde yedekleri yok...
Var ama yok!..
Bize göre de..
"En az 3 takviye lazım..."
(Bize mesaj ve ihbarda bulunmak için, sitenin üst ve alt kısmında bulunan mesaj gönder bölümünü kullanabilirsiniz. Herhangi bir haber ya da köşeye yorum yapmak için ise haberin altında bulunan mesaj bölümünü doldurmanız yeterli olacaktır)