Açlığın fotoğrafı...

İYİ Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Zafer Tuna, her gün daha çok karşılaştığımız bir manzaranın vatandaşlar tarafından çekilen fotoğrafını basınla paylaştı

29 Mayıs 2020 09:11
A
a
Sütiş Eskişehir
İYİ Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Zafer Tuna, her gün daha çok karşılaştığımız bir manzaranın vatandaşlar tarafından çekilen fotoğrafını basınla paylaştı. Eskiden politikacılar "Açlık" kelimesini teşbih olarak ve daha ziyade, "Hâne halkının alım gücü düştü" anlamında kullanırlardı. Ancak şimdi gerçek anlamda 'Açlık' tehlikesiyle karşılaşmaya başladık. Şimdi birileri, bir yerlerden bir kadın bulup, "Benim aslında iki tane apartumanım, üstü açık 1967 model Lotus'um ve 4 tane market ve 3 tane kafeteryam ve biri butik iki esnaf lokantam var. Ben kediler için çöplerden şey yapıyorum..." dedirtir mi orasını bilemeyeceğim... Nitekim Alman kedileri de bizim kedileri kıskanıyormuş... Aslında büyük laflar etmenin de bir anlamı yok. Bazen öyle bir fotoğraf olur ki, hepimizi susturur ve kendisi konuşmaya başlar. Tabii bu dünya üzerinde trolleri susturacak, onları ahlaklı davranmaya itecek bir şey icat edildiğini düşünmüyorum. "... İnsanlarımızı nasıl açlığa ve sefalete mahkum ettiklerinin görülmesi bakımından ibretlik bir fotoğraftır" diyen Zafer Tuna'ya sonuna kadar hak veriyorum. Ne diyor Tuna? "Bu fotoğraf sadece kendinden ibaret değildir, bu fotoğraf aynı zamanda yoksulluktan intihar edenlerin fotoğrafıdır. Bu fotoğraf, lüks ve şatafattan vazgeçmeyen yöneticilerin kuruyan vicdanlarının fotoğrafıdır..." Evet... Lütfen bu fotoğrafa iyi bakın. Hattâ çerçeveletip duvarınıza asın. Çünkü bu fotoğraf aldığınız ihale dosyalarının bedelidir. "Milletin anasını..." diyerek ve Erol Taş misali kahkahalar atıp, bu fotoğrafa bakıp bakıp viskilerinizi yudumlayabilirsiniz. Yanında çikolata yemezseniz hatırımız kalır; afiyet şeker olsun; gün sizin gününüzdür...

Diyanet nereyi fethediyor?

Bir Diyanet İşleri Başkanımız var ki evlere şenlik... Milli Eğitim Bakanlığı'ndan büyük bütçeyi parmağında çeviren, milyon dolarlık ultra lüks otomobillere binen Ali Erbaş'ı genellikle, "Ey fakirler sakın sesinizi çıkartmayın. Sakın birilerinin saraylarını, özel uçaklarını sorgulamayın. Yoksa cehennem ateşinde yanarsınız" mealinde fetvalar vermekle meşgul... Son olarak Erbaş, "Şimdi vakit geldi. 29 Mayıs Cuma günü, fethin sembolü olan o günde camilerin fethini gerçekleştireceğiz inşallah" ifadelerinde bulunmuş. Sayın Ali Erbaş'a sormak lazım, "Siz hangi düşman toprağını fethediyorsunuz?" diye...Tabii aradan 2 – 3 sene geçtikten sonra, "Siz bilmezsiniz bu korona zamanlarında CeHaPeliler camilere saldırmıştı. 'Çav Bella' diyerek ve süngü takarak mü'minleri kıtır kıtır kesmişlerdi. Biz oraları fetih eyledik. Evvel Allah" diyebilirler. Tabii 29 Mayıs'ın İstanbul'un fethi olmasının ve Sultan Mehmet tarafından Ayasofya'da namaz kılınmasının da önemli bir katkısı olmuştur. Ve yine ki tabii insanın aklına, bir yerlerde bir caminin üzerine benzin dökülüp yakılmasını, daha sonra da muhalefete suç atılıp ve belki de 'Kamu Güvenliği' gerekçesiyle seçimlerin tehir edilmesi ihtimali de geliyor. Elbette seçimler geçici bir süreliğine tehir edilir. Şöyle ve mesela 23 sene filan...

 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi