Hafta sonunda bir kez daha izledik TV'de...
"Victor Frankenstein..."
İsviçreli bir doktor ama, bambaşka bir felsefeyi sunuyor yazarı...
Bir insan düşünün...
Beyni başkasından, gözü, kulağı, kafası, eli, ayağı, yüreği hep bir başkasından...
Dikiyor, biçiyor ve yepyeni bir insan yaratıyor. ..
“Beyin, kötülüğe zeki olabilir!..”
Ayak, tekme atan...
Kulak, her uygunsuzluğu duyabilen...
Eli bıçak tutan, kolları uzun!..
"Yürek, sevgiden habersiz olabilir..."
Böyle biri nasıl olur?
"Sabah hırsız, öğlen nefret ve şiddet dolu, akşam ahlaksız..."
……..
Ama güzeli de yaratılabilir...
Örnek mi?
Beyin, eğitim ve kültürle yoğrulmuş "İbrahim Gerede"den...
Futbolcu ayakları, "Ahmet Deniz Canoruç" ve "Aytaç Ersoy"dan...
Yürek, “Şinasi Kula”dan...
Gözler, “Gönül Öktem”den...
Eller, basketçi "Murat Özgül" den...
Zamanın çok derinliklerini bile duyabilen kulaklar da, "Osman Cemoğlu"ndan olsun...
Öyle biri ortaya çıkar ki...
"Sevgi dolu bir insan..."
……..
Bu yakıştırmayı, İtalyan doktor getirdi aklımıza...
Adam bir köpeğe kafa nakli yapmış, "sıra insanda" diyor... Dr. "Sergi Canavero"ya, ilk kafa nakli için de 30 yaşındaki Rus yazılımcı "Valery Spridonov" gönüllü olmuş...
İtalyan "frankenstein" bunu başarırsa...
Seyredin artık dünyayı!
"Kimler, kimin kafasını ister?"
Bize gelince,
"Makara Abidin'inkini isterdik..."
Eliyle kafasına vurup, “tıs-tıs” derdi:
“İçi boş, bomboş!..”
-------------------------------
Uçan Kuş'tan
Kusura bakma abi, iki gündür yoktum...
"Leyleklerle vedalaşıyoruz da!"
-------------------------------
Kıssa-dan
Anıtkabir'e yapılan çocuk parkına sosyal medyada öyle bir tepki vardı ki...
"Yalaka kaydıraklar, tepe-taklak kaydılar!"
-----------------
Günün Sözü
Her iktidar, ülkenin tarihinde, iyi ya da kötü bir parantezdir!
-------------------------------------------------
Gerilim
"Esad"ı devirip Suriye halkını zulmünden kurtaracaktık. Artık PYD-YPG ve IŞİD'e karşı kendi sınırlarımızı kurtarmanın telaşındayız.
---------------------
Günün Sorusu
Toplum şimdi soruyor:
"Çanlar kimin için çalıyor?"
Sorma kardeşim...
"Çanlar senin için çalıyor!"
Ali Sirmen
-----------------------------------
Günün Balı
Ne demiş?
"Şortlu kızı görüp tekme atacağına, mırıldansaydı..."
Binali Bey bu konuları yeniden düşünsün.
Bu iş deniz ürünleri restoranında "menemen" ısmarlamaya benzemiyor!
Nilgün Cerrahoğlu
-------------------------
Günün İncisi
Düşünceler çatışınca, zayıf korkar, aptal karşı gelir, akıllı karar verir...
-----------------------------------------
Foto: ekte
Tramvay yollarında önlem yok!
Büyükerşen’in sözleriydi: "Eskişehir'de trafik polisleri görevini yapmıyor..."
Hemen her gazetede haber olup, yorum yapılan sözlerini İzmir'de dile getirmişti...
Yetkililer uyarıldı...
"Ama değişen bir şey yok!"
Hem de gün, ay değil, yıllardır...
Kaza her an "geliyorum" diyor tramvay yollarında...
Öncelikle de motorlu araçlar...
“Kimi pizza, kimi ilaç taşıyor...”
Sessiz gidenleri çok daha tehlikeli...
Galiba bu araçların sürücüleri, kendilerini "cankurtaran" gibi ayrıcalıklı düşünüyorlar ki, "cambazlık" bile yapıyorlar...
Bir okurumuzun yakınması:
"Daha önce de sizin yazdığını biliyorum ama özellikle Doktorlar ve 2 Eylül Caddeleri çok tehlikeli... Doktorlar'da bir motor arkadaşımı sıyırdı geçti... Hani tramvay yolları bunlara yasaklanmıştı? Kim ilgileniyor? Belediye mi, yoksa trafik polisleri mi?"
Bu yakınma bizi de çok düşündürdü...
Tutarlı ve kalıcı bir çözüm için...
"İlle de bir can vermek mi gerekli..."
--------------------------------
İnekler ve hava durumu
Köy hayatını merak edip şehirden gelen turistlere bilgi veren çiftçi, "Bizler tabiatla haberleşiriz" demiş:
"Mesela ineklere bakıp hava durumunu anlarız. İnekler ayakta duruyorsa bilin ki yağmur yağacaktır. Çimenin üzerinde yatıyorlarsa tek damla düşmez gökten..."
Turistlerden biri "Tamam da" demiş:
"Köye gelirken bazı inekler ayaktaydı ama kimileri sere serpe yatıyordu..."
Çiftçi, "İşte biz de bunlara boşu boşuna inek demiyoruz" demiş sinirlenerek :
"Ben arkamı dönünce radyo artık hava durumunu veriyor diye şerefsizlerin hepsi gevşediler, ayrı telden çalıyorlar..."
------------------------------------
Eller yukarı
Gecenin geç saatinde soyguncu iyi giyimli bir adamın yolunu kesmiş:
"Ver paralarını..."
Adam "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" demiş
"Bu ülkenin önemli bir bakanıyım..."
"İyi o zaman" demiş soyguncu:
"Ver paralarımı..."
----------------------
Bir Prof. Kuzu
Adı Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak da geçen Prof. "Burhan Kuzu" yine harikalar yaratıyor.
Bir TV'de dedi ki:
"Kamudan atılanlar idare mahkemelerinde dava açsınlar."
Oysa KHK'larla yapılan ihraçlara karşı idari yargı yolu kapalı...
Evet, Anayasa madde 125’e göre, "İdarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolu açık"tır.
Oysa KHK kararları birer idari işlem değil yasama faaliyeti...
"Melih Aşık", Milliyet’teki köşesinde Ekşi Sözlük’te "Kuzu" hakkındaki şu notları aktarıyor:
-AKP’nin her türlü hukuki safsatasını profesör unvanı ile savunarak konulara bilimsellik
kazandırdığını sanan, ancak politikayı bilimin üstüne koyduğunun farkında olmayan ve hukukun
ruhuna "fatiha" okutan biri...
--------------------------------
Günün Olayı
Türkiye, tarihinin en beter "imaj erozyunu" içinde...
Türkiye'yi kaosa sürükleyen bu imaj erozyununun ekonomiyi de etkileyeceğinden kimsenin kuşkusu olmasın...
Ali Sirmen
------------------------------------------------
Günün Biberi
“Eğitimsizlik”, bence Türkiye'nin en büyük sosyo-ekonomik sorunu. Her ne kadar hükümet eğitim harcamalarını artırdığını söylese de, "OECD" içinde hem harcama hem de eğitimin kalitesi konusunda daima sonlardayız...
Özlem Yüzak
---------------------------------------
İkimiz de oyuncuyuz ama!
Almanya'da yıllar önce ünlü bakanlardan "Kont Breust", bir yemekte yine ünlü aktris "Pepi Gallmayer"le birlikte oturuyor.
Sohbet sırasında aktris hanım punduna getirip bakana "Arz etmek isterim ki ekselans" diye başlayarak oltayı atıyor:
"Tiyatro ile politika birbirine çok benzer. İkimiz de komedi oynuyoruz ama, fark şurada, siz çaktırmıyorsunuz!..
*************************************************
Günün Şiiri
Görülden
Bir türkü söylüyorum
Ki arzu kadar sonsuz
İşitilmemiş asırların vaktinde geniş
Ve onlarca uykusuz
Gecedir bu, dosttur, yardır
Uzanır ilkinden sonuncuya dek
Ilık, rahat, sapa beyazdan beyaz
Gölgesiz yolların türküsü
Hafiften hafiften
Dolmuş ruhumuz dolmuş
Gayrı bu sese neylesin beden...
Ahmet Selim (Varlık-1952)