Abdurrahman Bey

Görüşler

Asteğmendik "Vize"de...

Nöbetçiyiz bir gece, bölgeyi geziyoruz, yerde bir asker...

"Kalk" diyoruz tınmıyor?

Yanımızdakiler "Anlamaz komutanım" diyor...

Yaşı 50'yi geçmiş, iki karısı sekiz çocuğu varmış... Söyleneni anlıyor ama, tepkisiz kalıyordu... Orada düşünmüştük, bu mudur diye:

"Alavere dalavere, Kürt Memet nöbete!"

……………….

Emekli Büyükelçi "Şükrü Eledağ" demiş ki:

"Türkiye'yi, Türk milletinin var olmadığı bir noktaya getirirseniz, Türkiye Yugoslavya'ya döner, parçalanır..."

Buna yakın sözleri yıllar önce "Ethem Arda"dan duymuş, bir bölümünü geçen hafta dile getirmiştik...

Dahası vardı... Yeni dönmüştü Yugoslavya'dan...

Slovenler, Hırvatlar başkaldırmıştı o günlerde..

"Abdurrahman Bey" diye bir büyüğü "Ethem abi"ye çıtlatmış:

"Sovyetler'den önce biz parçalanırız.”

Adam haklı çıkmıştı.. "Kosova"daki altın madenleri bile ayrı bir devlet kurdurtmuştu...

"Neden?" diye sormuş Arda..

Yanıt:

"Amerika'nın parmağı var gibi!" Önceki gün telefonla görüşüp "hal-hatır" sorduk Ethem abiye… Dizlerinde ameliyat olmuş…

85’i bulmuş ama, hafızaya bakın…

Hatırladın mı?” dedi…

Neyi?

“Abdurrahman Bey’i…”

…………….

Araştırmacı yazar arkadaşımızın dilinden düşürmediği sözdür:

"Vatan sağolsun...

Ama yakın dostlarına söylediği bir sözü daha vardır:

"Verme bisikleti bilmeyen çocuğa,

Gider çarpar valiye!.."

Hani kafiyeli değil ama, bir anlamı vardır mutlaka...

Çocukluk, askerlik, yaşlılık...

Ömür geçiyor..

"Alavere-dalavereyle!.."

Futbolda bir tarihi gece

Herkes gibi Milli Takımımızın "Andorra" maçını TV'den izliyoruz...

Nüfusu 80 bin...

Stadı, bizim "Şeker Stadı" kadar bile değil...

HawimmnpM»nı

İtfaiyeci, kasap, hatta takımımızın kaldığı otelde garsonluk yapan futbolculardan kurulu bir takım...

İsyan ediyor insan..

"Bunların ne işi var bu kupada diye!"

Maç başlıyor, aileden biri soruyor:

"Bu Sercan da kim?"

Yanıtını da kendisi veriyor:

"Bizim Alper bundan çok daha iyi değil mi?"

İşe bakın, ikinci yarıda "Alper" Sercan'ın yerine giriyor...

Kısa sürede güzel işler de yapıyor...

Bakalım Abdullah Hoca devamını getirecek mi?

Ve de evet, bu gece tarihi bir maça çıkıyoruz..

Macaristan'la, "ya tamam-ya devam" mücadelesi olacak...

Andorra maçındaki futbolla "devam" dememiz çok zor ama, herhalde Macaristan maçının havası çok başka olacak....

Alper'i ayrıca kutlarken, Milli Takımımıza da Saraçoğlu Stadı'nda başarılar diliyor ve galibiyet bekliyoruz...

Kıymetini bil

Beş şey gelmeden bunların kıymetini iyi bil...

İhtiyarlık gelmeden "gençliğin.."

Hastalık gelmeden "sıhhatin.."

Fakirlik gelmeden "zenginliğin.."

Ölüm gelmeden "Hayatın.."

Meşgul olmadan "boş zamanın" kıymetini bil....

Günün Olayı

İçişleri Bakanı Güler, "Diyarbakır'da Türk bayrağı olmamasını nefretle kınıyorum" demiş.

Ortada devlet var mıydı ki bayrağı olsun...

Fahrettin Fidan

Günün Biberi

Bunları da göreceğiz...

Kocaeli'nde sahte üsteğmen yakalanmış.

Hakikileri bitti, şimdi sıra sahtelerine geldi demek ki!..

Günün Balı

Demek neymiş?

İsrail yalnız insan öldürmeyi değil, gerektiğinde özür dilemesini de biliyormuş!..

Obama

Günün Sözü

Kötü yasalar, zulmün en kötü çeşididirler.

Edmund Burke

Özdeyiş

İnsanların bazen birbirlerine söyleyecek sözü  yoktur ama, yine de konuşurlar...

Senancour

Günün Şiiri

Ayna, lamba ve gece

Yak lambamızı, boşluğundan merdiven

Altın bir çavlan gibi düşsün sofaya

Aynadan aynaya türkülerle göçen

Alev ölüleri gör atlı ve yaya

İnce bir saman tozu, döndükçe düven

Koltuğa, minderlere yağsın masaya

Gül büzül esişinde sonsuza güven

Alnını bölük pörçük yazlara daya

Uzak gece denizlerinden savrulan

Bu liman camda, bu bağ bozumu harman

Yine de yetmezse yaklaştır lambayı

Limon küfü saçların aynada hüzün

Seni bir yıldıza bitişik kıl payı

Dönülmez sevdalara götürsün yüzün...

Oktay Rıfat (Varlık-1974)