Görüşler
Kadın, doğum odasına getiriliyor…
Bütün hazırlıklar tamamlandıktan sonra doktor geliyor...
Bebek de dünyaya gelme hazırlığında…
Ama o da ne?
Kafasını çıkarıp doktora soruyor:
"Sen babam mısın?”
Doktor "hayır" deyince de basıyor feryadı:
“Babamı bulun, yoksa çıkmam!..”
Doktor çaresiz…
Yanındakilerine sesleniyor ve babanın gelmesini istiyor…
Bekleme salonundaki baba geliyor ve çocuk da "yaklaş yaklaş” diyor:
"Sen babam mısın?"
"Evet" deyince başına "tak tak tak" üç kez vuruyor ve soruyor:
"Nasıl oluyo len, nasıl oluyo!"
………
Böylesine esprilere alışalım artık...
Ne yapsın adamcağız?
"Belki \üçüz istemiştir!..”
Bu işin\ bilinmeyeni o kadar çok ki…
Daha düne kadar "süzme"ydi fıkralar, şimdi çocuk sayısına göre açıldı...
Türkiye'de "En az üç çocuk" diyordu...
Kazakistan ve Pakistan'da "En az beş çocuk demiş...
Erdoğan'ın son çıkışı da bir harikaydı:
"Her kürtaj bir Uludere..."
Başbakan'ın danışmanları kafayı biraz çalıştırsalar, kendisini bu kadar yormazlar!...
Vatandaş artık,"kömür-makarna-bulgur"la yetinmez!
Alıştı artık...
3. çocuğu yapana koyacaksın ödülü…”
Örneğin…
“İşsizse, iş vereceksin..."
"İşi varsa, asgari ücretinden vergi almayacaksın…”
Ya da..
"Tuttuğu takıma kombine bilet vereceksin!"
Neymiş? Kadınlar feryat ediyormuş!'
Hiç önemli değil…
En az üç çocuk...
"Tak tak tak!.."
Nasıl anladı?
Bütün bir gece barda içip kızlarla dans ettim.
Sabahın ilk ışıklarıyla arabamla evime dönerken polis durdurdu. Beni arabadan çıkartıp plakama baktıktan sonra telsizle merkeze anons geçti:
"Çarli, Viski, Tango..."
Plakama bakıp dün gece ne halt ettiğimi "şak diye" nasıl anladı akıl, sır erer gibi değil yani...
Küt diye!..
Temel'e sevgilisi, "Dün gece zorla dans ettiğim delikanlı öpmek isteyince bayılacaktım" demiş.
Temel, "öyleyse ben şimdi ne istediğimi söylersem" demiş:
"Küt diye kalpten gidersin!.."
Günün Balı
Yapılan son araştırmaya göre, üniversite gençliğinin cinselliği gerektiği gibi bilmediği ortaya çıkmış...
Doğrudur..
"İki üniversiteli bir işi beceremez!"
Günün Sorusu
1 milyon çocuk çalışmak zorunda...
Ve de yarısı ücret almıyor…
Bunun adına neden, "Bir milyon çocuk sömürülüyor" denmiyor?
Bir bilen var mı?
Cuk
Görünen küresel köy klavuz istemez!
Gerilim
Politikada kadın sayısının az oluşu yüze makyaj yapmanın zahmetindendir...
Maureen Murph
Kıssa-dan
Düne kadar "AB için çırpınanlar" galiba artık boğulmak üzere!..
Picasso'nun evlilikleri
Ünlü ressam "Pablo Picasso", ilk evliliğini yaptığında 39, eşi Olga Khekhlova da 26 yaşındaydı…
Picasso, ikinci evliliğini yaptığında 79, eşi Roque de 27 yaşındaydı…
Günün Şiiri
Özlem kıyıları
Uzak ve sürgün tayfaların iri direnci
Beni yaklaştırsın bu kıyılara
Bir öksüz çocuk gibi yalnız ıpıslak
Kaptan hey, süslemek istiyorum şehirleri
Duy beni, anla beni,uyar beni
Esirlere sarhoşlara zalimlerin vurduğu
Kıyılara vur beni
Yıllar var bıraktım bu kıyıları
Büyüdü ellerim ayaklarım çirkin
Sonuna vardır düşlerin hey
Düşten gayrı her şey çirkin
Açık denizlerde yitirdim körüm
Bu anaları aygırlar yedi gözlerimi
Korsanlar geceleri önümü kesti
Birlikte avladık beyaz ve kadınsı gemileri
M.K. Canpolat (Varlık-1960)
Unutulmaz anılardan
Bazı dalgınlıkların getirdiği büyük yanlışlar, güzel anılar olarak kalıyor yaşamda.
İğneyi kendimize batıralım!
Gençlik yıllarımızda bir çay bahçesinde karşılaştığımız bir kıza iki satır mektup yazalım dedik. Ailesi ile birlikte kalktıktan sonra da, yanına sokulup eline tutuşturduk...
İki bardak biranın ettiğine bakin!
O günlerde Günaydın'ın temsilcisiydik. Gece otobüse vermek için hazırladığımız zarfla, mektubu karıştırmıştık!
"Haberler kıza, mektup Günaydın’a...”
Ertesi gün Yurt Haberleri Müdürü telefonla aramıştı:
"Saat 14.00'te Yalaman Adası'nda, ne var len orada?"
Bu tatlı fırça neyse ama, bir daha hiç görmediğimiz kıza verdiğimiz haber çok daha ilginçti:
"30 tavuğa dayanamayan horoz, bir hafta içinde can verdi!.."
………
Yine "Sonolay"da çalışırken saf temiz, bir grafiker arkadaşımız vardı...
Gece gündüz düşünmeye, erimeye başlamıştı...
Bir gün sıkıştırıp sorduk!
"Uyanık, Sandra'ya aşıkmış!.."
Hemen söyleyemedik Sandra'nın kim olduğunu...
Zamanın Emniyet Müdürü rahmetli "Kenan Koç"la anlaştık…
Karlı bir kış günü muhabirlerimizden birini Sandra ile röpörtaja gönderdik...
Yarı çıplak Bademlik'ten kızak kayacaktı..
Haber planladığımız gibi çıktı ve aynı gün Sandra muzır bulunup Eskişehir'den uzaklaştırıldı...
Kötü bir şey yapmamıştık!
"Arkadaşımızı eriten Sandra bir erkekti!.."
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...