Kentimiz için 2021 yılının, bir önceki yıldan daha iyi geçmeyeceği anlaşılıyor. Son olarak Hükûmetimiz yeni bir bütçe yaptı. Bu bütçede Eskişehir'e yine para ayrılmadığını görüyoruz. Bazıları bu durumu "Eskişehir'in cezalandırılması" olarak tanımlasa da bu görüşe katılmıyorum. Zengin mahallelerine gelip çöpleri karıştıran insanların olduğu bir memleketteyiz; merak etmeyin AK Parti'ye oy veren kentlerde de durum aynı. Yeni yatırımlara ayıracak beş kuruş paramız yok...
Parasızlığa kendimizi alıştırmamıza karşın, durumun tahminlerin bile ötesinde kötü olduğunu anlamaya başladık. Son olarak Milletvekili Utku Çakırözer, parasızlığın boyutlarınına dikkat çekti. Çakırözer Eskişehir'in nicedir kanayan yarası hâline gelen sorunları karşısında bütçede tek bir kuruş ayrılmadığını hatırlattı. CHP'li Çakırözer yaptığı yazılı açıklamada, Eskişehir'de her yıl yüzlerce kazanın yaşandığı ve onlarca vatandaşımızın hayatını kaybettiği Seyitgazi yolunun genişletilmesi projesine tek kuruş para ayrılmadığını belirtti. Çakırözer ayrıca kentimizin bir kanayan yarası hâline gelen çevre yoluyla ilgili de bütçede tek satır yazı yazılmadığını hatırlattı.
Özetlemek gerekirse Eskişehir'in dağ gibi yığılmış sorunları hakkında 2020'de dinlediğimiz gibi yine boş konuşmalar dinleyeceğiz.
Siz sadece vatandaşın mı çöpleri karıştırıp az çürümüş soğan arayıp, askıdan aldığı ekmeğin arasına sıkıştırdığını zannediyorsunuz? Hükûmetimiz de çok zor durumda. Fukaralıktan ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Son olarak veresiye aşı almaya çalıştığımızı duyunca utancımızdan yüzümüz kızarmıştı.
Allah milletleri, yöneticilerinin acizliğiyle imtihan etmesin...
Durum o kadar kötü ki Çevre Yolu'nun değil parası, bu yol için bir etüd yapılması için bile para ayrılmamış. Eskiden işi yokuşa sürmek isteyen hükûmetler bir proje ortaya atar, kamuoyunun bu projeyle avunmasını sağlardı. Şimdi poje yapacak paramız bile kalmamış. Bari Büyükşehir Belediyesi'ne rica edin de, sizin için bedava proje yapsınlar; bunda utanılacak bir şey yok...
Tabii haksızlık etmeyelim önemli gelişmeler de olmuş. Mesela yine fakirlikten 2 senedir beş kuruş para ayıramadığımız Gökpınar Baraj inşaatına bu sene para ayrılmış. 23 milyon liralık bu ödenekle ne yapılır bilemiyorum. Çünkü barajın toplam bedelinin tam 570 milyon lira olduğunu hatırlatmakta fayda var. Artık bu hızla barajı 2053 yılına bitiririz. Olmadı 2071'e tamamdır...
ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, bazı kişilerin Eskişehir'in göç almasından korktuğunu belirtmiş. O "Bazı kişiler" sözüyle kimi kast etmiş bilemeyeceğim. Ancak bu listeye beni de eklerse sevinirim. Çünkü ben de göçün kentlere zarar verdiğini düşünenlerdenim. İşte dünyanın en güzel şehri İstanbul'un durumu ortada. 80'lerden beri aldığımız göç bu kenti bu duruma getirdi. Sonuç olarak İstanbul'da yaşayan ortalama bir Türk Vatandaşının hayat standartı, Eskişehirliden yüksek değil. Hatta Eskişehir'deki hayat daha bile kolay. Bir şehir kendi iç dinamikleriyle ve kontrollü bir şekilde büyürse en güzeli olur. Eskişehir çölün ortasında bir vaha gibi. Böyle kalarak gelişmesi mümkün.
Anlaşıldığı kadarıyla Eskişehirspor sağ bek oyuncumuz Bilal Ceylan'la da yollarını ayırıyor. Süperlig'in şampiyonluğa oynayan takımı Beşiktaş'in Bilal için 3 milyon liralık bir bonservis bedelini gözden çıkarttığını duyduk. Madem ki küme düşeceğiz, eldeki futbolcuları satmanın bir ziyanı yok. Ancak Eskişehir'in geleceği planlanacaksa bunu daha güçlü bir yönetimin yapmasında fayda görüyorum. 2'inci lig kolay bir yer değil. Üstelik o hızla 3'üncü lige düşmek de var. Şimdiden teknik direktöründen tutun, malzemecisine kadar seneye nasıl şampiyon olacağımızın planlarını yapmalıyız. Kimse Mustafa Akgören'e küme düştüğümüz için kızmıyor. Ancak seneye şampiyonluğa oynayamazsak işler değişir.
22 yılda iki park çok bile buraya