2023'ü unutun gitsin

İYİ Parti'nin ilçe başkanları İl Başkanı Mehmet Ektaş ve Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu'nun katılımıyla bir toplantı gerçekleştirdi. Mehmet Ektaş iktidarın 2023'e kadar görevde kalamayacağını, eninde sonunda erken seçime gideceğini ileri sürdü. Açıkçası Sayın Ektaş'la aynı fikirdeyim. Her an bir erken seçim gelebilir. Ancak bunun önümüzdeki aylar içinde olacağını da zannetmiyorum. Bütçe kevgire dönmüş durumda. Ülke ekonomisi yalnızca borç para ile dönebilir ki, o parayı da bize kimse vermiyor. Aksi gibi turizm gelirlerimiz de sıfırı çekti. Satacak malımız kalmadı. Hükûmet parayı bastırana askerlik tezkeresi satarak ayakta durmaya çalışıyor. Tabii bir de para basma meselesi var ki, bunun sonuçları çok ağır olabilir. Özetlemek gerekirse; yandı gülüm keten helva... Bu ekonominin durumu. Siyasette de iktidarın işi hiç kolay değil. İktidar elinin altındaki "Ayasofya'yı camiye çevirmek" gibi pek çok kozunu masaya sürdü. Bir tarafta ciddi ciddi Fetö ile barışma çalışmaları yapılıyor. Hatta 2'inci bir açılım sürecinin de eli kulağında. Bu koşullar altında MHP'lilerin tutumu nasıl olur tahmin etmek güç değil. Dış politikadan ise bahsetmek bile istemiyorum. Tabii Libya'yı ayrı tutalım. Libya politikamız iyi gidiyor. Ancak bunun dışında sürekli duvara tosluyoruz. Özetlemek gerekirse 2023 seçimlerini unutun. Bazıları gibi 2020'de seçim beklemiyorum. Fakat 2021 seçim yılı olacak gibi gözüküyor. Sadece muhalefet partilerinin değil, iktidar partisinin de yöneticileri şimdiden hazırlık yapsalar fena olmaz.

Yerliyi bırak yabancıya bak
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Sivrihisar bölgesinde bulunan nadir toprak elementlerinin önemine işaret etti. Uranyum ve toryum gibi radyoaktif elementlerinde bulunduğu bölgede 30 milyon ton rezerv olduğu belirtildi. seryum, lantanyum, neodimyum gibi dilimizin bile dönmediği madenlerin çok stratejik maddeler olduğu belirtiliyor. Allah bize belki petrol vermemiş ama, pek kıymetli başka madenleri bahşetmiş. Yalnız – bir zahmet – oturup çalışmamız gerekiyor. Neyse ki Fatih Dönmez bölgede bir tesis kuracaklarını ya endüstriyel üretim yapacaklarını ya da en kötü ihtimalle pilot bir tesis kurarak az da olsa üretim yapılacağını açıkladı. Üretilecek kritik ürünlerin bir kısmının yerli otomobilde de kullanılacağını ifade eden Bakan Dönmez'e, "İnşallah Sayın Bakan" diyesimiz geldi. İnşallah diyorum çünkü 'Yerli Otomobil'in hükûmetin başı sıkıştıkça ortaya attığı bir masal olduğundan kuşku duyuyorum. Bırakın yerli otomobillerimizi ülkemizdeki yabancı yatırımları bile koruyamıyoruz. Almanlar Volkwagen fabrikasını Türkiye'ye yapmaktan vazgeçtiler. Büyük ihtimalle o fabrikayı Macaristan'a kaptırdık. Bir Eskişehirli olan Tokyo Büyükelçimiz Murat Mercan'ın insanüstü çabaları maalesef sonuç vermedi ve Honda da ülkemizden ayrıldı. Moralinizi bozmak istemem ancak gerçeklerle yüzleşmemiz lazım. Ortada yüzde 100 yerli ve milli otomobil yok. Yüzde 100 yerli ve milli bir masal var... Yine de moral bozmamak lazım. Masal anlatmayı bırakır da çalışmaya karar verirsek, o toprağın altında bulunan minerallerle zenginleşebiliriz. Bu yüzden Bakan Fatih Dönmez'in açıklamaları umutlanmamıza neden oldu.