2012’ye Ersun Yanal ile başlayan Kırmızı Siyahlı ekipte, Yanal’ın takımı iyi yerlere getireceğini düşünüyorduk. Uyum süreci çok sıkıntılı geçen bir teknik adam istenmeyen biri haline gelmiş ve yolun yarısında istifaya davet edilmişti. Bu oluşuma ne yönetim ne de Yanal izin verdi. Görevine devam eden Yanal o dönemde uygulanan Süper Final Avrupa Ligi Play-Off grubunu 2’nci bitirmiş ve Türkiye Kupası’nda yarı final oynamıştı. Eğer o kupa alınmış olsaydı şu an bambaşka bir ortam oluşacaktı. Ama olmadı 2012’de Türkiye Kupası’nı kaldıramadık.
Eskişehirspor, sezonu böyle kapattı. Ancak ilerleyen günlerde kapanışı yapan takıma müthiş bir talih kuşu kondu ve Avrupa yolu açıldı. Burada 37 yıl aradan sonra Avrupa heyecanını yaşayacak olmamız bizi bambaşka bir havaya soktu. Evet, hazırlıksız yakalandık. Ancak bir gerçek de önümüzde duruyordu, ‘Anadolu’nun yıldızı Avrupa’ya tekrar ayak basacaktı’. St. Johnstone’nu iyi bir skorla kendi evimizde yendik. Her şey güzel başlamıştı turu atlamış bir diğer rakibimizi bekliyorduk.
Fransızların en güçlü ekibi geldi şansımıza. Ama rakipten çekinmeyen bir takım vardı. Kendi evinde oynadığı maçta bunu kanıtladı. Fransa’ya da rövanş için umutlu gitmiştik. Eve dönüş ise kötü bulutları da getirdi Eskişehir’e. Rotayı lige çevirmiş bir Eskişehirspor vardı. Lig ise kabus gibi başladı. Akhisar mağlubiyeti ardından Orduspor mağlubiyeti ve yanlış transfer tercihleri. Aynı sesler yine duyuluyordu, “Ersun Yanal-yönetim istifa!”
Mersin galibiyeti ise Yanal’ın dönüm noktası oldu. Çünkü o galibiyet gelmeseydi şuan teknik direktörlük koltuğunda başka isim görebilirdik. Camia 5 Eylül tarihinde adeta yıkıldı. Ediz Bahtiyaroğlu’nun vefatı camiada büyük bir yıkıma neden oldu. Eskişehirspor matem evine döndü. Yıkım o kadar kötüydü ki enkaz içinden ancak kenetlenerek çıkmak gerekecekti. Öyle de oldu camia büyük bir kenetlenme örneği gösterdi. Hayat devam ediyordu. Eskişehirspor, Ediz’i kalbine gömdü ve cennete bir oyuncusunu gönderdi.
Kenetlenmenin ardından ligde kendisini zirve yarışında bulan Eskişehirspor herkesin korkulu rüyası oldu. Geçtiğimiz sezonda kupada yarı final oynatan Yanal, artık taraftarın güvenini de almıştı. Şimdi Eskişehirspor iki kulvarda zirveye oynayan bir takım konumunda. 2013 yılında kontrolü bırakmayıp hedeflerimizden sapmayan bir takım olmalıyız.
2013 yılı Eskişehirspor için başarılı bir yıl olacak. Bu şehir artık kupa istiyor. Bu takım ise bu kupayı getirebilecek seviyede. Bu yıl Eskişehirspor’umuz için başarılı bir yıl olsun. Siz değerli okurlarımın da yeni yılını kutlar, sağlık ve mutluluklar dilerim.
(Bize mesaj ve ihbarda bulunmak için, sitenin üst ve alt kısmında bulunan mesaj gönder bölümünü kullanabilirsiniz. Herhangi bir haber ya da köşeye yorum yapmak için ise haberin altında bulunan mesaj bölümünü doldurmanız yeterli olacaktır)