Hafta sonunda Eskişehir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası seçimleri yapıldı. Sevgili kameraman arkadaşım İlker Kıvanç ile oda binasına gittiğimizde genel kurul başlamış. Başkan İlker Özokcu kürsüde konuşuyordu.
Eskişehir’deki yerel yöneticilere sitem ediyordu. Gerekçe olarak 6 Nisan 2011 tarihinde temelini atılan, 12 Temmuz 2012’de açılışı yapılan eğitim ve hizmet binasının taşınmanın gurur ve keyfini yaşadıklarını belirterek,“Burada bu şehrin yönetiminde söz sahibi olanların gerek temel atma töreninde, gerekse açılış törenimizde aramızda olmamalarını sizlerin ve Eskişehirli hemşerilerimizin takdirine bırakıyorum” dedi.
Yerel yöneticiler bu eleştiriyi hak etmişler. Sanki hep birlikte; ‘ESMMMO’sının yeni hizmet binasının açılışına katılmayalım’ gibi sözleşmişler! Açılışına veya temel atmaya gidemediyseniz sonradan bir ‘hayırlı olsun’ ziyareti yapmakta akıllarına gelmedi acaba. ESMMMO Eskişehir’in büyük meslek odalarından birisi. Her ne kadar muhasebeci ve mali müşavirler oda üyesi ise vergi mükellefi olan dolaylı olarak esnaf, tüccar ve sanayiciler de dolaylı üye sayılırlar.
10 DÖNEM BÜYÜK BİR ESER BIRAKMAK
HER BAŞKANIN YAPACAĞI İŞ DEĞİL
İyi ki kendisiyle tanışmış ve dost, arkadaş olmuşum. İlker Başkan babacan, cana yakın, büyük ile büyük, küçük ile küçük olabilmeyi başaran, yeri geldiğinde bir aslan gibi kükreyen yeri geldiğin de kedi gibi nazik, yumuşak, sevecen olan ender kişilerden birisi.
Mesleğini seven meslektaşlarının arkasında duran, her sorunlarında çare olabilen bir başkan İlker Özokcu.
Hatta yeri geldiğinde özeleştiri yapabilen bir isim. Cumartesi günkü genel kurulda bunu bir kez daha gösterdi.
600 FAAL ÜYEDEN
412’Sİ OY KULLANMIŞ
Sevgili İlker Özokcu ile zaman zaman oturur uzun sohbetlerde ederdik. Şimdi şehirden uzaklaşınca bizde kendisini ihmal edenler arasına girdik. Gerçi temel atmada, açılışta davetiye göndermiş. Davete icap etmiştim.
Genel Kurul’da bir konu dikkatimi çekti. Odaya zemin üstü 4 katlı bina kazandırmış. Binanın içinde 750 kişilik toplantı salonu ve sosyal tesisler var. Ancak her ne kadar tek aday da olsa kongreye katılan üye sayısının az olması dikkatimi çekti ve hatta doğrusu üzdü. Pazar günkü yapılan seçimlere gidemedim. Ancak gazete ve televizyondan giden arkadaşlara sordum, 400’ün üzerinde bir katılımın olduğunu söylediler.
Dün de İlker Özokcu’ya telefon ettim. Önce tekrar seçilmesinden dolayı kutladım. Genel Kurul’un ilk günündeki katılımın az olmasının gerekçesini sordum.
‘Sevgili Sadi. Bu sadece bu seçime mahsus bir olay değil. Her genel kurulda ilk gün sadece konuşmalar ve yönetim ve denetim kurullarının faaliyetleri konuşulur. Daha sonra yönetim ve denetim kurullarının aklanmasına geçilir. Bizde genel de üyelerimiz oy kullanmaya daha çok özen gösterirler. Pazar günü 412 üyemiz oy kullanmaya gelmiş. Bana göre katılım güzel. Üyelerimiz odalarına sahip çıktığının göstergesidir.’
Hani derler ya,’Her yiğidin yoğurt yiyişi ayrı’ diye.
Muhasebecilerin yoğurt yiyişi de demek ki, genel kurulun birinci günkü toplantısına gitmeyerek, oy kullanmaya özen göstermek.
Ben sevgili İlker Özokucu’yu bir kez daha kutluyor, başarılar diliyorum. Her ne kadar kendisi ‘bu dönem son’ demişse de, ben Allah sağlık verirse eğer, oda üyelerinin önümüzdeki seçimlerde kendisine genel kurulda ‘ONURSAL BAŞKAN’ unvanı ile birlikte 750 kişilik toplantı salonuna adını vereceklerinden de hiç şüphem yok. İlker Başkan’a da bu yakışır.
*-*********
ENGELLİLER PARKI
Odunpazarı Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü İsa Akgül telefon etti.
‘Sadi abi nasılsın? Belediye ye yakın isen gel birlikte bir kahve içelim’ teklifinde bulundu. Odunpazarı’nda Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne uğradım. Oradan da TEMA’nın yeni binasına geçtim. Halil Başkan orada ise, hem kendisini kutlayayım hem de haber ve köşe için bilgi alırım diye düşünmüştüm. Kendisi yoktu. Yeni binayı görevli ile gezdim. TEMA’ya yakışır bir bina olmuş.
İşte tam bu sırada İsa Akgül’den telefon gelince, soluğu Odunpazarı Belediyesi’nde aldım. Uzun zamandan beri de gitmiyordum.
İsa Akgül’ün odasında kahvemizi içerken;”Abi Büyükdere de yaptığımız Engelliler Parkı’nı gezdin mi?” diye sordu.
‘Hayır gezmedim’ dedim. ‘O zaman kahvelerimizi içelim seni gezdireyim’ dedi.
Kahvelerimizi içerken 2Eylül’den Sezai Şen geldi. Burhan Başkanla görüşmeye gelmiş. Makamında olmayınca da İsa Beyin odasına gelmiş.
İsa Akgül, beni ve Sezai’yi Büyükdere’deki Engelliler Parkı’na götürdü. Küçük ama Eskişehir’in ilk özellikle görme ve bedensel engellilerine hitap eden park olmuş. Görme engelliler için yürüme bandı, bedensel engelliler için spor yapabilecekleri spor aletleri. Zemin engellilerin düşmeleri halinde yara almayacakları yumuşak kaplama ile kaplanmış.
Bu tür parkların sayısı çoğaltılmalı. Tepebaşı ve Büyükşehir Belediyeleri de engelliler için daha farklı parklar yapmalı. Sonuçta onlarda bu toplumun parçası. Onlarında parklardan yararlanmaları doğal hakları.
Bu düşüncesinden dolayı başta Burhan Sakallı olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyorum.
*-*******
FIKRA:
Nasıl başardın?
İki kadın doktorun bekleme odasında otururlarken “Hayatta en çok istediğim şey bir bebek sahibi olmak ..” demiş biri, “Ama sanırım bu imkansız..” Diğeri “Ben de sizin gibi umutsuzdum” diye cevap vermiş, “Ama bakın 3 ay sonra anne olacağım..”
- Nasıl başardınız?
- Şu köşedeki falcıya gittim.
- Ayy, biz onu da denedik.. Kocam ve ben tam 1 yıl boyunca düzenli gittik olmuyor, olmuyor.
- Hayatım.. Bir dahaki sefere yalnız gitmeyi dene!..
*--******
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...