Kitap okuma alışkanlığı kazanmak için 7 öneri! Eskişehir'de Öğretmenler Günü coşkuyla kutlandı Sofranızdaki gizli tehlikeye dikkat! ÇED toplantısı sonrası İsmail Kumru'dan net mesaj! Öğretmenler Günü için Eskişehir'e gelip geçmişi ya… Neden karşımızdaki biri esneyince biz de esneriz? … Boğaz ağrısından kurtulmanın yolları! Bolu adeta kış masalına döndü... Motosiklet kazası: 1 yaralı! Feci kaza: Kamyonet takla attı, 3 yaralı! Kar yağışı zincirleme kaza getirdi! 4 şüpheliden uyuşturucu madde ele geçirildi Eskişehir Tepebaşı Belediyesi o soruna çözüm arayı… Eskişehirspor - 2 Eylülspor maç özeti Eskişehir'de o balıklar adeta yok satıyor! Kazım Kurt'tan sosyal belediyecilik vurgusu

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

24.11.2024 - Pazar

Önder Baloğlu

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

10. Yıl Marşı

30 Mayıs 2013 09:31

Görüşle

10. Yıl Marşı

AKP’nin adı yokken, bir dostumuz yakınmıştı:

“Demirel, Ecevit, Erbakan ve Türkeş… Bunlarla büyüdük bunlarla gidiyoruz…”

Şimdi sadece iki gün önce eşi "Nazmiye Hanım"ı yitiren Demirel yaşıyor...

Ama yarattıkları ya da bıraktıkları politikacılar yollarına devam ediyor...

Genç nesil yeni tanıyor ama..

Orta ve daha üst yaşlarda olanlar bilmezler mi "Bülent Arınç"ı...

Tarihe belki de..

"Şeyimin şeyi diye geçecek!.."

Bugün Başbakan Yardımcısı Arınç...

Manisa’daki festivale konuk olmuş ve açılışta "10. Yıl Marşı" çalınmasını eleştirmiş:

"Keşke Mehter Marşı’yla başlansaydıI.."

…….

Çocukluğumuzda, gençliğimizde ne kadar saygındı bir politikacı...

Milletvekili ile bırakın küçük bir iş görüşmesini, iki kelime konuşabilmek bile onur verirdi...

Gazeteciliğe başladığımız yıllarda , kapıdan bir parlamenter mi girecek, hemen düğmeler iliklenir, ayağa kalkılır, saygının doruğu gösterilirdi...

"Son yıllarda ne olduysa oldu..."

Yalnız kendi dünyasını değil, bürokrat olgusunu da yıprattı politikacı...

Yetmedi, halkın yaşamına da el atmaya başladılar…

"Üç çocuk"tan tutun da, orada-burada "öpüşmeye" kadar geldiler!..

Sıra " 10. Yıl Marşı"ndal..

…….

Cumhuriyetimizin 10. Yıl Marşı, kulağa hoş gelen, içimizi titreten, sözleriyle yüreklere coşku veren en büyük marşlarımızdan biridir...

Her yerde söylenir...

Hem de büyük coşkuyla…

"Kadınıyla, çocuğuyla ve tek yürekle..."

Aynı marş, acaba son on yılımız için yazılsaydı, neler söylenirdi dersiniz?

"On parmağında, on kara mı!..."

Katibim’den Başbakan'a mektup

Yazılarını "Katilim" başlığıyla yazan ve aynı başlıkta bir de kitap çıkaran "İsmail Hakkı Demirci", Başbakan'a 29 Mayıs 2003 tarihinde bir mektup göndermişti...

Devlet kurumlarının sosyal tesislerinde içkinin yasaklandığı günlerdi... “Sayın Başbakanım” diye başlıyor ve şöyle diyordu İsmail:

-Ben Ramazan ayı haricinde her gün içen biriyim. Ama önce çoluk çocuğumun rızk'ını sağlar, sonra bu zıkkıma para ayırırım... İşin garibi kızlarım ve eşim başlarına türban takmadıkları halde beş vakit namazlarını kılarlar... Bugüne kadar, ne ben onlara karıştım, ne de onlar bana "îçki içmeyeceksin" dediler...

Onlar namazlarını kıldıklarında, "Allah kabul etsin" derim.. Ben içki içerken onlar da, "Yarasın, afiyet olsun" derler...

Şimdi size soruyorum:

"Ben, çocuklarım ve eşimin namaz kılmalarına, onlar da benim içmeme müdahale etselerdi, evimizde geçim nasıl olurdu?"

Düşünmek bile istemiyorum...

Ama şu anda başında bulunduğunuz devlet kurumlarında, yeni atadığınız müdürlerden bazıları, size şirin görünmek için koltuklarına oturur oturmaz, olmadık icraatlar yapıyorlar!

Hem de..

" 4. Murat gibi!.."

Haddim olmayarak öneriyorum, sadece 10 gün yasaklayın içki üretimini ve satışını...

"O zaman herkes görür, Hanya’yı Konya’yı!"

Bürokratlarınıza da şunu hatırlatın:

"Rahmetli Atatürk, bizlere bu vatanı leblebi ile rakı içerek kazandırdı ve emanet etti..."

Günün Şiiri

Kurulu Düzen

Önceleri özlem yoktu içimizde

Biz mutluluğu böyle bilmezdik

Bakın yüzümüze birbirimizin

Görülmemiş dağ kırmızılığı

Köy odalarında üç mum

Dağlarda öbek öbek çoban ateşi

Biz özgün ışığında üç mumun

Hep böyle sevdik çoban ateşini

Oturduğumuz karanlıklarda

Göklerin gök mavisi

Çocuk oyuncakları gibi ellerinde

İki çizgi yaşantımız

Sonsuzda birleşir öyle mi...

Necdet Uçkan (Varlık-1958)

Günün Olayı

İçki yasağının nedeni gençleri korumakmış.

Biber gazıyla gençlerin akciğerini katleden iktidar, içki yasağıyla karaciğerini koruyacak demek...

" Gel de içme!..”

Gülhan Elmas

Günün Biberi

27 Mayıs ve 12 Eylül aynı zihniyetin ürünü olsaydı, Kenan Evren emekçilerin örgütlenmesini sağlayan 27 Mayıs’ı bayram olmaktan çıkarır mıydı?

Akif Kökçe

Tam 5 trafik cezası

Adam arabasıyla trafik kamerasının yanından geçerken kameranın flaşının çaktığını görmüş... Sürat limitini aşamadığının bilincinde, ilerideki göbekten dönüp daha da yavaş kullanarak denemek için aynı noktaya gelmiş.. Ama flaş yine patlamış...

Bu durumu çok saçma bulan adam aynı noktadan biraz daha yavaş bir süratle geçmiş... Flaş 3. kez patlamış…

4. denemeden sonra 5. sinde çok yavaş giderken el sallayıp, dilini çıkartmış.. Flaş yine patlamış...

Aradan iki hafta geçmiş karısı onu işyerinden arayıp "Sen deli misin?" demiş:

"Postacı tam 5 ceza makbuzu getirdi. Emniyet kemerini takmadan nasıl araba kullanırsın?"

Suç aleti var ama

Yeniçeri ağası bektaşiye "Elindeki ne şişesi?" diye sormuş... "Boş rakı şişesi" diye yanıtlamış… Yeni çeri ağası ağzına geleni söyleyince dayanamamış bektaşi ve "Ağa, bende zina aleti de var ama" demiş:

"Kullanmadıktan sonra o suçu işlemiş olmam ki!.."

Günün Balı

Hem öpüşme, hem koklaşma, hem üç çocuk…

''Bunlar giriş, gelişme olmadan sonuç bekliyorlar...

Gulisso

Günün Sorusu

İktidar, "PKK ile barış yapmak zorundaydık" diyor.

Koskoca orduyu çökertip komutanları içeri tıkanlar PKK'ya karşı neden aciz kaldı acaba?

A.K.

Kıssa-dan

CHP, parti ruhunu iktidar hedefi ile ete kemiğe büründürmezse, AKP'nin yerine bir başka toplama parti geçebilir...

Mustafa Balbay

Gerilim

Hırsızlığı, avantayı, yağmayı, yalanı, dolanı, bombalamayı, öldürmeyi, kafa kesmeyi ahlaksızlık saymıyor... Ama öpüş de göreyim…”

Bekir Coşkun

Kardeşim Esad

Bugün "Irak" ve "Suriye" de bir mezhep çatışmasının iç savaşa dönüştüğünü "ABD"nin bile bilmesine karşın bizim görmezden gelmemiz hangi kafanın ürünüdür?

Ortadoğu cehennemi alev alev yanıyor.

Türkiye ise yangına körükle gidiyor, "uzlaşmacı bir tavır" izlemiyor...

Nereden nereye geldik birkaç yıl içinde!

Kardeşim "Esad" oldu mu düşmanım "Esed?"

Oldu elbet!..

Hikmet Çetinkaya

10 yıl sonra ikinci mektup

Aradan tam 10 yıl geçti ve "Katibim", Başbakan’a bir "açık teşekkür" mektubu daha yazdı...

Bakın bugün neler diyor İsmail Hakkı Demirci:

- Sayın Başbakan'ım... Ayranı milli içki ilan etmenizle bana büyük bir iyilik yaptınız... Önceden rakının yanında az peynirle idare ediyordum... Artık yanıma 50 kuruşa aldığım ayranla meyhaneye gidiyorum... Meydan Restaurant’ta söylüyorum tek rakımı ayranla birlikte içiyorum...

Anlayacağınız, sayenizde meze parasından kurtuldum. Üstelik "ayranla" daha iyi kafa buluyorum, sağolun...