Dün öğle üzeri Ticaret Odası üyesi bir arkadaşın işyerinde sohbet ediyoruz. Konu yerel seçimler. ‘AK Parti’de Büyükşehir Belediye Başkan adayı kim olacak? Yılmaz Hoca yeniden aday olacak mı? Odunpazarı Belediye Başkanlığı için AK Parti, CHP ve MHP’de kimlerin şansı daha yüksek’ bunları konuştuk.
6 kişi idik. Ben hariç 5 kişi çok büyük ihtimal olarak Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın AK Parti’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacağını görüşünde. Ben ise,’Nabi Hoca aday olmaz. Eğer Başbakan mevcut adaylarla seçim kazanmanın zor olacağı kanaatine varırsa Nabi Hoca’yı son çare olarak görerek aday yapabilir’ dedim.
Biz kendi aramızda konuşurken işyerine bir kişi daha geldi. İşyeri sahibi arkadaşım, aramıza sonradan katılan bu arkadaşa sordu.
‘AK Parti’nin Büyükşehir adayı kim olur?’.
Hiç tereddüt etmeden;
‘Harun Karacan’ dedi.
Hepimiz şaşırdık.
Şaşırmamızın nedeni Harun Karacan’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapamayacağından değil.
Aramıza sonradan katılan arkadaş, soruya hiç eveleyip gevelemeden direk ‘Harun Karacan’ demesi.
Bir bildiği olup olmadığını sorduk cevabının ardından.
‘Evet, kendisiyle sohbet ettiğimizde bizde Nabi Hoca’nın daha ağır bastığını, Nabi Hoca olmaz ise Burhan Sakallı senden daha şanslı’ dedik.
‘Siz öyle sanın. Benim adaylık şansım yüzde seksen. Neden yüzde yüz diyemiyorum. Siyasette yüzde yüz demek için ismin açıklanması lazım.’
Harun Karacan kendi adaylık şansını yüzde 80 görüyormuş. Eğer öyle diyorsa bize de; ‘vardır bir güvendiği yer’ demek düşer.
Ne diyelim.
Hayırlı olsun Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı!
29 EKİM’DE ÇALINDI
Eskişehir'de sivil toplum örgütü temsilcileri, kentin düşman işgalinden kurtuluşu törenlerinde 10'uncu Yıl Marşı'nı programdan çıkardığını öne sürerek Vali Güngör Azim Tuna'ya tepki göstermişlerdi. Vilayet binası yanına gelen grup, hep bir ağızdan 10'uncu yıl Marşı'nı söylemişti.
Bende bu eylemden sonra 4 Eylül 2012 tarihinde yazmış olduğum yazımda, 10’ncu yıl marşının her milli bayramlarda çalınacak diye bir kaide olmadığını belirtmiştim.
Konuyu valilik yetkileriyle konuştuğumuz da,’önümüzde 29 Ekim var. 29 Ekim’de 10’ncu yıl marşı çalınmazsa ondan sonra tepki göstermeliydi sivil toplum örgütleri’ demişti.
Doğrusu gündem çok hızlı değiştiğinden, 29 Ekim resepsiyonunda 10’ncu yıl marşının okunup okunmadığına dikkat etmemişim.
Gazeteye gelirken cep telefonum çaldı. Arayan numara telefonumda kayıtlı değil. Cevap verdim.
Hayrettin Nural Yıldırım adındaki bir okurum.
‘Sadi Bey 29 Ekim Resepsiyonunda sizde vardınız. Ben sizi ES TV’den izledim. 10’ncu yıl marşı resepsiyonda çalınmış. Siz ilkyazınızda çalınmazsa eleştireceğinizi yazmıştınız. Çalındı ama siz tek bir satır yazmadınız. Atladınız herhalde’ diye hatırlattı.
Değerli okurum haklı. İşin içine yerel seçim girince gündem çok çabuk değişiyor.
Vali Güngör Azim Tuna’nın verdiği 29 Ekim Cumhuriyet Resepsiyonunda 10’ncu Yıl Marşı çalındı. Okurum telefon edince hatırladım. Salondaki bine yakın davetlide başta Vali Güngör Azim Tuna, eşi, 1. Hv. Kv. Ve Garnizon Komutanı Korgeneral Abidin Ünal, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen hep birlikte elimize masadaki Türk Bayraklarını alarak çalınan 10’ncu Yıl Marşına eşlik ettik.
Dikkatli okurum Hayrettin Bey’e, hatırlattığı için teşekkür ediyorum. Dün 10’ncu Yıl Marşını 2 Eylül törenlerinde okutmadı diye Vali Tuna’ya tepki gösterenlerde, 29 Ekim resepsiyonunda Vali ile birlikte bayrak sallayıp 10’ncu Yıl Marşını hep birlikte okudular. Sevgili okurum hatırlatması üzerine bende yazma gereği duydum. Yorumu siz değerli okurlarıma bırakıyorum.
ŞAMPİYONLUK VE ERTUĞRUL SAĞLAM
Pazartesi günü Ankara 19 Mayıs Stadyumunda Gençlerbirliği-Eskişehirspor karşılaşması oynandı. Maçı ES TV Genel Yayın Müdürü Soner Yüksel, Anadolu Gazetesi Spor Muhabiri Ahmet Deniz Canoruç, ben ile birlikte Eskişehirli toplam 15 spor muhabiri izledi.
Kasımpaşa ve Çaykur Rize maçlarındaki Eskişehirspor’un ortaya koyduğu mücadeleyi ve futbolu mumla aradık. Koskoca ilk 45 dakikada net pozisyon olarak bir, ikinci kırk beş dakikada da iki net pozisyonu kullanamadı kırmızı-siyahlı futbolcular.
Baktığımızda Gençlerbirliği formasını giyen futbolcularda göze hoş gelecek futbol oynamadı. Kazanmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar.
Eğer biraz daha becerilikli olabilselerdi karşılaşmanın skoru 2-0 değil 5-0 olabilirdi.
Gelelim maç sonunda Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam’ın basın toplantısındaki sözlerine.
Ertuğrul Sağlam takdir ettiğim bir teknik direktör, spor adamı.
Basın toplantısında Ankaralı bir spor muhabiri,’Bursaspor’a yaşattığınız şampiyonluğu Eskişehirspor’a da yaşatma şansınız nedir? Es-Es şampiyon olur mu?’ diye sordu.
Cevap:
‘Oluruz demek hayalcilik olur. İstanbul takımlarına karşı öncelikle ekonomik olarak güçlü olmanız lazım. Hem maddi hem de kadro olarak güçlenemezsiniz şampiyonlukta zor. Eskişehirspor maddi açıdan güçlenir, kadronuzu da o maddi güce göre kurarsanız neden olmasın. Ben şampiyon olacağız dersem hem kendimi, hem de Eskişehir halkını kandırmış olurum. Bu kadroyla hedefimiz Avrupa Kupalarına katılacak bir derece yapmak. Bunu mevcut kadromuzla yapabilecek güçteyiz.’
Ertuğrul Sağlam’ı kutluyorum. Bu sözler belki birileri tatmin etmemiş olabilir. Ama önce kendimizi görmeliyiz. Ondan sonra şampiyonluk hedefi konulmalı.