Seyitgazililer Derneği’nin (SEY-DER) sevgili Başkanı Sami Türkmen, Pazar günü dernek terasında düzenledikleri sohbet toplantısına beni de davet etti. Katılacağımın sözünü vermiştim. 10’a yakın gazeteci-yazar davet edilmiş.
Amaç geçmişte Seyitgazi’de görev yapan bürokratlarla dernek üyelerini bir birleriyle kaynaştırmakmış. Bunu başardılar. Sey-Der’e giderken Büyükşehir Belediyesi Aş Evi’nin yanındaki bir işyerinin önünde oturan sayıları sanıyorum altı idi, içlerinden birisi seslendi.
‘Sadi Bey müsaitseniz buyurun çay içelim’.
‘Vaktim yok. Az ileride Seyitgaziler Derneği var. Oraya gidiyorum’ dedim.
‘Bir bardak çay içecek vaktinizde mi yok?’ diye biraz sitemkar konuşunca yanlarına oturmak zorunda kaldım.
AK PARTİ YAVUZ HOCA’YI ADAY YAPMALI
Hiçbirini tanımıyorum. Ama içlerinden üçü beni gazetedeki köşemden ve ES TV’deki programlarımdan tanıdıklarını söylediler. Adının Yavuz olduğunu söyleyen kişi, vaktimin kısıtlı olduğunu söyleyince hemen konuya girdi.
“Bizler AK Partiliyiz. Kurulduğu günden beri de destek veriyoruz. Partiye üye falanda değiliz. Büyükşehir Belediye Başkan adayları daha belli değilmiş. Biz partide yönetimlerde görev yapan şahsen tanıdığımız üç arkadaşa söyledik. Size de söyleyeyim. Osmangazi Üniversitesi Rektör adaylarından Prof. Dr. Yavuz Beşoğul Hoca var. Bugün kendisi İstanbul’da özel hastanede çalışıyor. Hafta da iki-üç gün İstanbul’dan yayın yapan TV’lerin sağlık programlarına çıkar. Anası, babası öz be öz Eskişehirli. Kendisi bu şehrin evladı. Biz Büyükşehir’e Yavuz Hocanın aday olmasını düşündük. Kendisi benim doktorumdu. Beni kalbimden ameliyat ederek ölümden kurtardı. Eskişehir’deyken zaman zaman kendisiyle sohbetlerimiz olurdu. Hastaları tarafından çok seviliyor. Sadece hastaları değil, kendisinden kime söz etsem tanıyor ve onlarda övgüyle bahsediyorlar. Eskişehir’deyken kendisine siyasete atılmasını, bu şehre belediye başkanı olarak hizmet etmesini önermiştim. Daha siyaseti düşünmediğini, hekim olarak hastalara hizmet etmeye devam edeceğini, zamanı geldiğinde düşüneceğini söylemişti. Kendisine iki-üç gün önce telefon ettim. Yaklaşık yarım saat sohbet ettik. Siyasete atılmasının zamanın geldiğini söyledim. AK Parti’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayını daha belirlemediğini. İsterse parti yönetiminde arkadaşlarımın olduğunu onlara ismini verebileceğimi söyledim. Kendisi bana ‘adaş’ der. İsimlerimiz aynı. Benim teklifime şu cevabı verdi.
‘Doğduğum büyüdüğüm şehrime Belediye Başkanı olarak elbette hizmet etmek isterim. Ancak bu benim isteğimle olmaz. Partiden teklif gelecek’ dedi. Kendisine,’AK Parti yönetimindeki arkadaşlara siyasete girmeyi düşündüğünüzü söyleyeceğim’ dediğimde, söylememizi rica etti. Biz kendisinin bu şehre Belediye Başkanı olarak hizmet etmesini istediğimiz için, söylemeyin demesine rağmen AK Parti’nin yönetimindeki arkadaşlara Yavuz Hoca’nın ismini verdik. Sizin bir yazınızda Yavuz Hoca’dan bahsettiğinizi okumuştum. Bu nedenle size kendime daha yakın gördüğüm için bunları anlattım. Belki değerlendirirsiniz” dedi.
Bu yazıyı yazmadan önce Yavuz Hoca’ya telefon ettim. Yazarken iznini almak istedim. Telefona asistanı çıktı. Ameliyattaymış. ‘Üst üste iki ameliyatı var. İkisi de önemli. Akşamüzeri 5 gibi ameliyattan çıkar’ dedi.
Kendisinin iznini almadan yazdım. İnşallah alınmaz. Yavuz Hoca’nın Eskişehirliler tarafından sevildiğini, onu Belediye Başkanı olarak görmek istediklerini duymak bir dostum, arkadaşım olarak beni mutlu etti.
Aday olur mu? Olmaz mı? Veya siyaseti düşünüyor mu? Bunları kendisiyle inanın bugüne kadar hiç konuşmadık. Gündeme gelmedi. Ama olursa da bir takım dengeleri değiştireceğine bütün kalbimle inanıyorum.
*-*******
DP’DE ÜYELERİN İSİMLERİ SİLİNMİŞ
Dün Demokrat Parti’nin yıllardır mahalle temsilciliğini yapan, hatta son il seçimlerinde delege olarak oy kullandığını söyleyen bir arkadaş telefon etti. Dokunsan ağlayacak. O kadar üzülmüş.
DP Genel Merkezi tarafından gönderilen son üye kayıt listelerinde ne kendisinin ne de eşi, çocuklarının isminin olmadığından yakındı.
‘Sadi sen beni en iyi tanıyanlardan birisisin. Adalet, Doğru Yol Partileri dönemlerinde nasıl mücadele ettiğimi de bilirsin. Demokrat Parti döneminde de mahalle temsilcisi ve delege oldum.
Eşim ve çocuklarımı da Demokrat Parti’ye üye yaptım. Yakında delege seçimleri yapılacak. Partiye gittim. Üye kayıt listelerini inceledim. Benim, eşimin ve çocuklarımın kayıtları silinmiş. Oysaki daha yaklaşık üç yıl önce İl Başkanlığı seçimlerinde delege olarak oy kullandım. İl Başkanlığına sorduğumda Genel Merkez’den gelen üye listelerinin bunlar olduğunu, Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe Teşkilatlarına kayıtlı olan 300’e yakın üyenin isimlerinin listelerde olmadığını söylediler. Bir taraftan ‘partiyi büyütmeye çalışıyoruz’ diyenler, diğer taraftan kayıtlı üyelerin isimlerini silmişler. Yarın seçimlerde sandık başına oturtacak üye bulamayacaklar. İsimleriniz neden silinmiş anlamadık. Genel Merkezden bir yetkili Eskişehir’e gelerek bunu izah etmeli. Eskişehir’den MKY de Haysiyet Divanında görev yapan arkadaşlar var. Onlarda mı Genel Merkezde listeleri kontrol etmemişler’ dedi.
Araştırdım doğruymuş. Bakalım DP Genel Merkezi bu üye silinmelerine nasıl cevap verecek? Konu kaydı silinenler tarafından genel merkeze intikal ettirilmiş.
*-******
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...