Yönetim değişti. Nerdeyse 90 Milyon TL Borç çıktı Eskişehirspor’da..
Yıllık bütçesi 70 , 80 Milyon TL olan bir takım için çok büyük bir borç..
Üstelik bu borç karşılığında elde ne var diye bakıyoruz?
Maalesef çok kayda değer bir şeyler görmek mümkün değil.
Yönetim, en büyük transferi yaptı, Ertuğrul Sağlam’ı getirdi Eskişehir’e.
Dillerde ince ince şampiyonluk şarkıları var.
İyi de bu nasıl olacak, bunu da düşünmek lazım.
Önce Güven oturdu, sıra Önce sabır da.
Bu kadar borç ile bir sürü transfer yapmak, yıldız adamlar almak intihar olur.
O yüzden önce eldeki kadroyla en iyisini yapmaya çalışmak lazım.
Hedefi alçak tutmak, baskıyı azaltmak ve bunu yaparken kenetlenmek lazım…
Ne diyor Sağlam Hoca “başarının formülünü biliyorum”
Tüm şehir el ele, gönül gönüle, kenetlenme içinde olmalı.
Vali, Belediye Başkanları, İş Adamları, STK’lar, Kurumlar, hepimiz bir olmalıyız.
Vali Tuna, bu konuda ilk adımı attı.
Önce Kongreye, ardından imza törenine katılım gösterdi.
Eskişehirspor için elden geleni yapmaya hazırım dedi.
İnşallah diğer erk sahipleri de aynı güzelliği gösterir, desteğini sağlar.
Bir tane efsanemiz var, bin tane umudumuz olur.
Darbe
Açıkçası Darbe kelimesi bile kulağa rahatsız edici geliyor. Darbelerin acısını yaşamış toplumun genç bir neferi olarak, askeri müdahalenin demokrasi talebindeki bir halkı temsil etmesi kabul edilemez. Mısır da yaşananlar konusunda da farklı bir yorum getirmem olanaksız. Demokrasi talebinde olan ve bunu kimseye zarar vermeden yapan herkesin yanındayım. Ama askeri müdahaleye de sonuna kadar karşıyım. Mısır da olsa, Bağdat da olsa fikrim değişmez, değişmeyecek.
Öte yandan bir eğitim sendikasında yönetici olan bir beyefendi, bu konuda twitter de yorum yapmadığımız için biz gazetecileri sözüm ona direnişçi veya değil gibi fişlemelere tabi tutuyor. O Beyefendi unutmasın ki yayın mecrası twitter değil, burasıdır. Ve gazeteci sizin değil, kendi inandıklarını yazarsa gazeteci olur. Lütfen meslektaşlarımızla ilgili bazıları rahatsızlık seviyesine varan bu mesajlara artık son verin. Kırılmayın ama anlayın “kimse sizinle muhatap olmak istemiyor”