Dün CHP’li bir arkadaşım ile telefonda yapmış olduğumuz sohbetten bahsetmiştim. Kendisinin aşiret olduğunu söylemekten çekinmeyen CHP’li dostum, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Meclis listelerini beğenmediğini söylemişti.
‘Tepebaşı listesinde kısmen de olsa CHP’liler var ama Odunpazarı’nda ise tamamen birilerinin isteği üzerine yani birilerinin hatırları kırmamak adına yazılmış isimler var’ demişti. Bu nedenle de Odunpazarı Belediyesini kazanmanın zora girdiğini de söyleyerek telefonu kapatmıştı.
Dünde yazmıştım. Sanki anlaşmışlar gibi önce CHP’li, daha sonra da beş dakika geçti geçmedi AK Parti’li dost telefon etmişti.
AK Parti’li dostum partinin kuruluşundan bugüne kadar parti içerisinde çeşitli kademelerde görev yapan bir isim.
Bu nedenle partilileri çok iyi tanır.
AK Parti’li dostuma da belediye meclis üyesi aday listelerini nasıl bulduğunu sordum.
‘SEN, BEN, BİZİM OĞLAN’
“Hani bir söz vardır. ‘Sen, ben, bizim oğlan’ diye. Listelere baktığımda aynen bu sözü hatırlatıyor. Gerçek partili yok listelerde. Ahmet Yapıcı, Vahap Ata, Zihni Çalışkan, Orhan Durmuş gibi belediye başkan adayı olmuş isimlerin gönüllerini almak için belediye meclis üyesi adayı yazmışlar. Peki, Osman Yüksel, İsmail Haşim Ateş niye yazmadılar meclis üyesi adaylığına. İsmail Haşim Ateş dışarıdan geldi. Osman Yüksel kurucu il başkanlığı yaptı. Onu niye yazmamışlar merak ediyorum? Tepebaşı Belediye Başkan adaylarından Mustafa Birsen’e de teklif edilmiş, ancak Mustafa Birsen meclis üyeliğini ‘ben belediye başkan adaylığı için aday oldum. Belediye Meclis üyeliğini istemiyorum’ demiş. Meclis üyesi adaylarını incelediğimde Bakan Nabi Avcı, milletvekili Salih Koca, İl Başkanı Süleyman Reyhan ile Birlik Vakfı’nın ağırlığının olduğunu görüyorum. Araya birkaç da şehirdeki birilerinin önerdiği isimler serpiştirilerek tam bir aşureye dönüştürülmüş. Bu nedenle Büyükşehir ve Tepebaşı’nı kazanma şansımız çok çok düşük. Belki Odunpazarı olabilir. O da Burhan Sakallı’nın iki dönemdir yaptığı hizmetlerin yüzü suyu hürmetine” diye iddialı konuştu.
AK Parti’li dostum düşüncesi böyle. 30 Mart 2014 seçimlerinde de AK Parti’nin yine hüsran ile karşı karşıya kalabileceğini söyledi.
‘Sen ne düşünüyorsun peki?’ diye sorduğun da cevabım:
“Ben gazeteceyim. Senin gibi partili olsam açık seçik konuşurum. Benim yazdığım yönlendiriyor gibi algılanabilir. Bu da benim için doğru olmaz. Ama aramızda kalmak kaydıyla şahsi düşüncemi söyleyebilirim” diyerek vedalaşarak telefonu kapattık.
AK Partili başka dostlardan da telefonlar geldi.
Onlarda listelerdeki bazı isimlerden rahatsızlıklarını gündeme getirdiler. Kimlerden rahatsız olduklarının isimlerini de verdiler.
Ben o tartışmaya girmemek için isimleri yazmayacağım. Ama gerçekten önceki gün AK Parti’li dostumun söyledikleri sandığa yansırsa AK Parti’nin işi zora girer.
HALKIN BAŞKAN ADAYLARDAN BEKLENTİLERİ
Dün bir okurum mail göndermiş. Maili gönderenin ismi belli değil. Mail adresi de ‘Yerel Seçimler’ diye açılmış. Mailin başlığı şöyle:
“Yerel Seçimler öncesi belediye başkan adaylarından beklentilerimiz” diyor. Ve ardından beklentiler şöyle sıralanmış:
“Belediye başkan adayları ESOPYA ve Kızılinler Projelerinin, Beylikova Besi Organize Sanayi Bölgesi’nin, Mahmudiye Atçılık Projesinin, Yazılıkaya-Han-Seyitgazi-Karacaşehir hattı Turizm Projesinin, Çifteler-Sivrihisar Sanayi Projesinin, Sarıcakaya-Mihalıççık Sebzecilik-Meyvecilik Projelerinin Planlamasını iyi yapmalılar! İyi çalışmalar...”
Maili incelediğimde değerli okurumun gündeme getirdiği bu beklentilerinin altına bende imzamı gözü kapalı atarım. Bunlar sadece o sevgili okurum değil tüm Eskişehirlilerin beklentileri.
Ancak kendisine şunu hatırlatmak isterim.
Bu yazmış olduğu beklentilerin hemen hemen hepsinin gerçekleşmesi, yerel yöneticilerin yani belediye başkanlarının değil milletvekillerinin görevi.
Seçilecek belediye başkanları bu beklentilerin gerçekleşmesi için özellikle iktidar partisinin milletvekillerine ricada, bu projelerin hayata geçirilmesi için takip etmeleri talebinde bulunabilirler.
Belediyelerin bütçe kaynakları ile bahsettiği bu hizmetlerin gerçekleşmesi mümkün olamaz.